2019 Türkiye için çok önemli bir tarih.
Türkiye, 2019’da ilk defa “Başkan” seçmek için sandığa gidecek.
AK Parti’nin “Başkan” adayı –önemli bir aksaklık olmazsa- şimdiden belli. Recep Tayyip Erdoğan ülkenin ilk başkanı olmak için seçime katılacak. Ana muhalefet partisinin adayı adeta “Çok bilinmeyenli denklem” misali belirsizliğini korumaktadır. Oysa AK Partinin Genel Başkanı nasıl ki partinin de adayı ise, ana muhalefetin de lideri başkan adayı olarak belirlenebilirdi.
Kılıçdaroğlu başına gelecekleri bildiği için “Tarafsızlığın” arkasına sığınarak aday olmayacağını ilan ediyor. Gerçi Baykal’dan sonra genel başkanlığa da aday olmayacağına söylemişti, oldu. Yine karar değiştirir mi, göreceğiz.
Baykal dillendirmese de sanki “İstemem yan cebime koy” der gibi. Bir ara Meral Akşener ismi üzerinde duruldu. Olmadı İlker Başbuğ parlatılmaya çalışıldı. Abdüllatif Şener bir işaret bekliyor. Dedik ya çok bilinmeyenli denklem.
CHP o kadar uzun vadeli plan yapar mı bilinmez ama, bir de bakarsınız ki hiç akla gelmeyen bir aday çıkıvermiş. Belki de belirlenecek ismin sürpriz olmasını istiyorlar. Bir kehanet değil ama, bu isim Abdullah Gül olabilir mi?
“Şimdi nereden çıktı bu” dediğinizi duyar gibiyim.
Sakince düşünün. CHP, Abdullah Gül’den daha güçlü bir aday çıkarabilir mi?
Neden böyle düşündüğüme gelince:
Cuma çıkışında gazeteciler –ne alaka ise- 11. Cumhurbaşkanı Sayın Gül’e hapisteki gazetecileri soruyorlar. Gül de “Gazetecilerin tutuklu yargılanmalarından yana değilim” diyor.
Oysa Sayın Gül, hapisteki gazetecilerin basın suçundan dolayı hapse girmediklerini bilmiyor mu? Biliyor. Peki Türkiye’de gazetecilerin suç işleme özgürlüğü var mı? Yok.
Diyelim ki uyuşturucu ticareti yapan bir gazeteci özel muamele mi görmeli gazeteci olduğu için? Peki casusluk yapan bir gazeteci basın suçu işlemiş gibi muamele görse bu doğru mu?
Bana göre sanki bir yerlere mesaj veriliyor. İçinden çıktığı partinin bu konu hakkındaki hassasiyetini bilen Gül’ün bu şekilde “Aykırı” konuşması bir şeylerin alameti olabilir. Bazı mahfillerin ön yargılarının kırılması için hazırlık yapılıyor olabilir. Bu söylediklerimiz “Deli saçması” ise “Eniştem beni neden öptü” söyler misiniz?
CHP, 40 yıl arasa Gül gibi adayı bulamaz. Kendi içinden bu evsafta bir aday çıkarması da hiç mümkün değil. Baykal bile bu kadar “Cuk” oturmaz.
Sayın Gül böyle bir yaş tahtaya basar mı, zaman gösterecek. İsterseniz bana “Sırtın açık kalmış” da diyebilirsiniz.
Şeytan ayrıntıda gizlidir. Durup dururken Gül’den böyle bir aykırılık sadır olunca acaba mı demiştim.
Sonucu mu merak ediyorsunuz?
Kimi aday gösterirlerse göstersinler sonuç şimdiden belli.
Başkan Erdoğan.
İsterseniz bir köşeye yazın.
“Muzaffer Kırmacı demişti” dersiniz.