Bir gören oluyor her zaman. Yanlış hesap Bağdat’tan dönüyor. Her hesabın üstünde bir hesap yapan olduğunu unutuyorlar. Oyunlarını en büyük oyunbozanın boşa çıkaracağını da…
Okullar tatile girmeden son dershane müşterilerini arayan dershane öğretmeni mi, kapıdan satış elemanı mı ne olduklarını bilmediğimiz, muhite göre başı açık ya da kapalı ablalar ve badem bıyıklı abiler, çocukları için hayırlı ve zengin bir gelecek hayali kuran çevrelerden başlayarak “anket çalışması” adı altında kapıdan dershane satışı yapıyorlar.
15 Eylül itibariyle dershanelerin dönüşümü tamamlanacak olunca “ne müşterisi ne dershanesi” diyebilirsiniz. 3 ayda ne toplarsak, ne kadar kaldırırsak kâr derdinde bu abiler ve ablalar.
Gelir düzeyi yüksek Yeni Yol, Yaka, Hocafakıh, Havzan, Yazır, Erenköy’de beklenen müşteri potansiyeline ulaşamamış olacaklar ki, bu hafta da Hocacihan, Aydınlıkevler, Bedir, Fatih ve Işıklar mahallelerinde yoğun “hizmet” mesaisi yaptılar. Aslı astarı olmadan her duyduğunu yazan gazeteci refleksinin ötesinde, tevatüren nakledilmiş gerçek bir haber bu. Meraklısına bu abi ve ablaların “anket” “hizmet”lerinin tanıklarını da gösterebiliriz.
Kapıdan tencere tava satışı gibi dershanede ders satsalar sorun teşkil etmeyecek. Karanlık mahfillerine “veri” toplayan bu insanların, hangi yüzle ve cüretle kapı kapı dolaşabildikleri şaşırtıcı değil mi? Şaşırtıcı olan, muhatabından nasıl bir tepki geleceğini bilmeden “Mevcut hükümetin eğitim politikalarından memnun musunuz?”, “Sizce eğitim sisteminde aksayan yönler nelerdir?”, “Dershanelerin eğitim sistemindeki boşlukları tamamladığına inanıyor musunuz?”, “Okullarda açılan yetiştirme kursları, dershanelere alternatif olabilir mi?”, “Yaz tatilinde çocuğunuzu dershaneye gönderir misiniz?” “Nasıl bir dershaneye gönderirsiniz?” vb. soruların yer aldığı anket, hangi makul ve meşru amaca yönelik yapılmış olabilir…
Şimdiye kadar milyar dolarları kaldıran, Mustafa İslamoğlu’nun deyimiyle doymak bilmeyen evin obez ağabeyi gibi “hep bana” diyerek ötekilere bir şey bırakmayan bu adamlar, yaz tatilinde bile giderayak malı götürme derdindeler. 1 yıl boyunca 2 bin-2 bin 500 TL’ye üniversite hazırlık kayıtları yapanlar, 3 aylık bir süre için 900-1000 TL para isteyebiliyorlar. Bir yılda müfredatı yetiştiremeyenlerin, 3 ayda nasıl bir gayretle öğrenciyi üniversiteye hazırlayacakları gerçekten merak konusu…
Şimdiye kadar götürdükleri Hasan Dağı kadar oldu. Bundan sonra da meccanen yapsınlar, yapacaklarını. Fî sebilillah anket çalışması yapan, evde ağabey abla olanlar, bir zahmet merdivenaltı etüd merkezlerinde ya da ne bileyim ışık evlerinde “hizmet elemanı” yetiştirmeye devam etsinler. Hizmet her zaman parayla yapılmaz ki…
Abiler-Ablalar mahalleler dolaşıyor… Daha önce de Ramazan günlerinde ellerinde makbuzlarla dolaşanlardı onlar. Kurban gelince cemaatli cemaatsiz insanların kurbanlığına talip olurlar, nerede kimlerle nasıl kestiklerini kimse sormazdı. Kurban dönüşünde, öğrencinin, memurun, arkadaşın cep harçlıklarına göz dikerler, bir de “Peygamber’e kurban parası” toparlanıverirdi oracıkta. Kimse de “Peygambere kurban, diye bir şey var mı?” diye soramazdı.
Bir zamanlar, yurtlarda, evlerde kalan kızların başını açtırırken hangi ayet ve hadise dayandıklarını merak ettiğimiz hizmet adamları, dershanelerin kapatılmasının yanlışlığını ayet ve hadis bularak açıklamaya çalışanlardı. Doğunun kanaat önderlerinin görüşlerine başvuranlar, hızlarını alamayıp eğitimcilerin dışında emekli asker, savcı, polis, hatta sporcu, “terör uzmanı” kimi buldularsa “dershane kapatmak akıl tutulmasıdır” tezini savunan, savunduranlardı.
Neredeyse dershanelere ibadethane statüsü verilmesi için yeni bir kampanya başlatacaklardı. Ayakkabı kutusunda, taşınan paralara “yolsuzluk” suçlaması yapanlar, yıllardır, mütevelli toplantılarından öğrenci evlerine kadar “var mı, yok mu?” diye sormadan topladıkları kayıtsız-küreksiz “himmet”leri hangi yollarda harcadıklarının hesabını veremeyenlerdi.
Önlerine gelen trene binip 30-40 senedir “hizmet”lerini hiçbir engele uğramadan “ifa edenler”, toplumsal vicdanın testinden geçemeyenlerdi.
Abiler-Ablalar mahalleler dolaşıyor… Bir yerlere ulaşmak için yapılan takiyyelere ve nerelerin hedeflendiği bugün deşifre olmasına rağmen...
Bırakalım dolaşsınlar mı hâlâ…