Milli maçlar sebebiyle lige verilen aranın ardından temsilcimiz Atiker Konyaspor deplasmanda lig lideri Medipol Başakşehir ile karşı karşıya geldi. Lige verilen arada aslında takımlar sahaya çıkarken Konyaspor’u ne kadar özlediğimi fark ettim ki bu özlemin yerini dolduracak muhteşem ve bir o kadar da zorlu bir hafta biz futbolseverleri bekliyor.
Benim gibi aynı düşünce ve duyguyu paylaşan yeşil beyazlı renklere gönül veren birçok taraftar da adeta İstanbul’a çıkartma yaparak 3. İstanbul Başakşehir Fatih Terim Stadı’na takımlarını desteklemek adına hücum etti. Bu sezon kendi evinde 1224 kişi ortalama seyirci sayısına oynayan Başakşehir Stadı’nı adeta Nalçacılılar şenlendirdi desem sanırım hata yapmam. İşlerinden güçlerinden, ailelerinden vakitlerini ayırıp fedakarlık içerisinde takımlarının destekleyen tüm taraftarımıza teşekkür ederek maça geçelim. Ligin ilk haftasında sadece iki dakika forma şansı bulan Abdülkerim Bayrakçı’nın ilk on birde kendisine sahada yer bulması bana sürpriz gelse de iyi performans sergileyeceğinden şüphem yoktu. Savunmada Barry Douglas’ın formsuzluğu Mehmet Uslu’ya, Jagos Vukovic’in sakatlığı ise Abdülkerim Bardakçı’ya kapıları açarken hücumda ise Halil İbrahim Sönmez ve Dimitar Rangelov ikilisi dikkatimi çekti.
Müsabakanın başlama düdüğüyle birlikte temsilcimiz maça hızlı ve baskılı başladı. Maçın ilk çeyreğinde Başakşehir oyunu kendi sahasında daha kontrolsüz oynarken yeşil beyazlıların kendinden emin, ne yaptığını bilen görüntüsü oyunun üçüncü bölgede geçmesine sebep oldu. Bu tatminkarlık ikinci çeyrek dilimde Başakşehir’in oyuna ağırlığını koymasıyla kayboldu. Özellikle sağ kanadını iyi kullanan turuncu-lacivertliler Edin Visca ve Marcio Mossoro ile etkili olup gol bulma adına kalemizi yokladılar. Zaman akarken maçın üçüncü çeyrek diliminde her iki takımda eşitliği bozup ikinci yarıya avantajlı başlamak adına tüm kozlarını ortaya koysalar da skor tabelasını değiştiremediler.
İkinci yarıya ev sahibi ekip üstün başlasa da temsilcimiz dengeyi sağlamakta zorlanmadı. Maçın beşinci çeyrek diliminde öğlen saatlerinde oynanan müsabakanın vermiş olduğu iklimsel zorluklar her iki takımda da boy gösterince bazı hatalar ve kırılmalar başladı. Hata yapanın kaybedeceği anlarda hücumda etkisiz kalan Rangelov ve Halil İbrahim ikilisine Kocaman tahammül edememiş olacak ki oyundan her iki oyuncuyu alıp yerine Riad Bajic ve Deni Milosevic’i sürdü. Bu iki oyuncu girdi girmesine de Volkan Fındıklı’nın ceza yayı üzerinde topu uzaklaştırmada geç kalınca meşin yuvarlağı filelerimizde gördük. Deplasmanda lig lideri önünde geriye düşüp umutların yıkıldığı anda hem de daha yediğimiz golün üzerinden iki dakika geçmemişken Ömer Ali Şahiner’in kişisel becerisiyle yaptığı asist Bajic’in ayağından golü getirdi.
Abdullah Avcı ve Aykut Kocaman’ın denge savaşına benzer oyununun böylelikle kazananı da çıkmayınca takımlar puanları bölüşmek zorunda kaldı. Zorlu sürecin ilk maçında deplasmandan bir puan alıp aynı zamanda rakibinin iki puanını çalan temsilcimiz arada ki puan farkının açılmasına da engel oldu. Avrupa kupalarında hafta içi kendi saha ve seyircisinin önünde Portekiz’in güçlü ekiplerinden SC Braga’yı ağırlayacak temsilcimize şimdiden yürekten başarılar diliyorum. Umarım bu maçta şeytanın bacağını kırıp puan ya da puanlarla tanışacağız.