Acı Kasım!

Erol Sunat

Acı en iyi öğretmendir diyorlar demesine de, biz acıların içinde yoğrula yoğrula, acısız hiçbir şey olmaz diyenlere döndük!

Acı bizim kaderimiz neden olsun?

Neden acı? Acı demek hüzün demek, dert demek, hüsran demek, ıstırap demek, sıkıntı demek, stres demek, hasta olmak demek, gülmeyi unutmak demek!

Bizde içinde acı olmayan ne kaldı ki?

Acı ilaç!

Acı reçete!

Acı Kasım!

Acıklı Kasım!

Bize hiç acımayan Kasım!

Acıyı neden bu kadar çok seviyoruz hiç düşündünüz mü?

Hemen ne alakası var demeyin!

Acı olmadan sofraya oturmam diyenlerin acı ile olan muhabbetleriyle bir başlayın hele, arkası nasıl çorap söküğü gibi geliyor bir görün!

Çünkü; Yemeklerimiz acı!

Kebaplarımız acı!

Türkülerimiz acı!

Şarkılarımız acı!

Filmlerimiz acıklı!

Dilimiz zehir zemberek!

Tatlı yiyelim tatlı konuşalım demeye hasret gittiğimizin hiç kimse farkında olmayacak mı?

Farkına varmayacak mı?

*****

İnsanların hayatlarında iz bırakan, hatırlamak istemediği günler ve aylar vardır. Toplumların ve milletlerinde öyle…

2021 yılı Kasım ayı o tür aylardan biri…

Dert ayı!

Sıkıntı ayı!

Çaresizlik ayı!

Ümitsizlik ayı!

Ne derseniz deyin!

Bir yerde insanlar mağdursa,

Bu mağduriyetleri gün be gün artmışsa,

Dayanacak hali kalmayacak raddelere gelmişse,

Öyle bir ay uzun bir müddet unutulmaz!

Kasım ayı acı bir ay olarak hayatımıza damga vurdu.

Halkın yoksulluğu daha da arttı.

Asgari ücrette, Çin’den de, Arnavutluk’tan da gerilere düştük.

*****

Kasım ayı doların acı rüzgarının önünde savruldu gitti…

Kasım ayı savrulurken, bizi de öyle bir savurdu ki, kolumuz kanadımız kırıldı.

Fiyatlar erişilmez oldu!

Yetişilmez oldu!

Seyirlik oldu!

Olan yine bize oldu, işin içinden çıkamadık, donduk kaldık.

İster şok deyin!

İster travma!

İster az rastlanır türden büyük bir sarsıntı!

Zaten paramız pul oldu diyorduk!

Şimdi pul pul döküldü kaldı!

Hiçbir şeye yetmiyor, pazara markete yetecek dermanı kalmadı!

Örselenen, dağılan, ayakta duramayan bir halde!

*****

Un fiyatları öylesine arttı ki, ekmek ister istemez zamlandı. Büyük şehirlerimizde, tanesi üç lira-dört lira olmakla karşı karşıya olan ekmek çaresiz!

Kasım ayı ekmekle aramıza duvar örmeye kalkan, yeltenen bir ay oldu.

Ekmek sadece fırından aldığımız vazgeçilmezimiz değil.

Ekmek aşımız!

Ekmek işimiz!

Ekmek istikbalimiz!

Ekmek her şeyimiz!

Biz anlatamadığımız birçok şeyi ekmekle anlatan bir milletiz!

Bizde ekmek denildiğinde akan sular durur.

Ekmek olmadı mı nutkumuz tutulur!

Ekmekle aramıza kimsenin girmesine gönlümüz ondan razı olmaz!

Her şey ortada işte! Her şey meydanda!

Kasım ayı açık-seçik, ayan-beyan her şeyi ortaya döktü, saçtı!

Dolar şımardıkça şımardı, altın mağrurluk yapmalara doyamadı!

Ekmek, elimden başka bir şey gelmez dercesine boynunu bükmüş bize bakıyor!

*****

Kasım ayı bir türlü geçmek bilmedi. Dolar ve altının piyasaları alt-üst ettiği günler geçirdik. Onlar yeni rekorlara imza atarken, bizler yeni fiyatlarla, yeni zamlarla, yeni hayal kırıklıklarıyla karşı karşıya kaldık.

Enflasyon en çok alt gelir grubunu vurdu. Alt gelir grubu, gelir dağılımında en az payı alan, tüketim harcamaları sınırlı toplum kesiti anlamına geliyor.

Asgari ücretliler, onlardan daha az alan, kazanan asgarinin asgarisi ücretliler, emekli maaşı 1500-2000 lira arasında olan emekliler.

Bu grup için Kasım ayının özellikle son günleri, 2021 yılının en zor günleri olarak tarihe geçti…Bugün 30 Kasım, yarın nasipse Aralık ayı başlıyor. Kabuslarla dolu, zamlarla dolu, asıl zamlara kapı açan, yol açan, yol gösteren, kılavuzluk yapan Kasım ayı bugün hadi bana müsaade deyip gidiyor.

Aslında Kasım, kendi halinde garip bir kış ayı. Ne kadar yüklensek de, hırsımızı ondan çıkarmaya çalışsak da, günah keçisi gibi görsek de, doların ve altının patlamasının ona isabet etmesi onun suçu mu? Bir de madalyonun bu yüzü olduğunu unutmayız inşallah!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.