Gençlik yıllarımda “Savaş ve Açlar” diye bir roman okumuştum.
Genetiği değiştirilmiş organizmalara (GDO) karşı yürütülen kampanyalara bilim dünyasından görülmemiş bir itiraz geldi. Yaşayan Nobel ödüllü bilim adamının 110’u bir mektup yayımladı ve itirazları olduğunu belirtti. Washington’da düzenledikleri basın toplantısıyla bildiriyi açıklayan bilim adamları, Greenpeace gibi çevre örgütlerinin GDO’lu gıdalara karşı mücadeleyi bırakmasını istedi.
Dünyada ciddi bir beslenme sorunu olduğunu söyleyen bilim adamları, bunun çaresinden biri olarak da GDO’lu gıdaları gösterdi. Bilim adamları, GDO ile dünyadaki yetersiz beslenen çocuğun karnının doyurulabileceğini savundu. Nobel Tıp Ödüllü Philip Sharp, Brce Beutler, Christiane Nusslein-Volhard, Nobel Kimya Ödüllü Paul Boyer, Robert Lefkowitz, Nobel Fizik Ödüllü, Claude Cohen-Tannoudji ve Srge Haroche’in de aralarında olduğu bilim adamlarının imzaladığı mektupta şöyle denildi: “GDO’lu tarım ürünleri, güvenli, yeşil ve gelişmekte olan ülkelerin küçük çiftçileri için gelişmiş ülkelerin büyük işletmecilerine göre daha değerdir. Greenpeace ve onun destekçilerine düşen, biyoteknolojiler sayesinde geliştirilen kültürleri yetiştiren dünya çapındaki çiftçilerin deneyimlerini gözden geçirmeleri, sağlık otorotilerinin düzenlemelerine uygun GDO’lara karşı kampanyalarına son vermeleridir.
ALTIN PİRİNÇ HAYAT KURTARDI
Bilim adamları “supportprecisionagriculture. org” sitesinde yayımladıkları bildiride, GDO’lu ürünlerin güvenli olduğunun çok sayıda bilimsel çalışmada ispatlandığına dikkat çektiler ve “Bu ürünler 2050’de ortaya çıkacak küresel açlığa karşı gıda üretimini ikiye katlamak için en iyi şansımız” dediler. Bilim insanları “Bizler bilim insanlarıyız. Bilimin mantığına sahibiz. Greenpeace’in yaptığının zarar verdiğini ve bilime karşı olduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandılar. “Altın pirinç” yıllardır tartışılan ve bilim insanlarını bölen bir kavram haline geldi. Genetiği değiştirilmiş pirincin açlıkla mücadele açısından hayati önemde olduğunu söyleyenler de var, genetik yapısına yeni özellikler kazandırılan bu pirinç türünün, biyoteknolojinin gıda endüstrisini istila etmesine yarayacağını iddia edenler de. Nobel’li bilim adamları, GDO’yu desteklemeyen 1984’te Filipinler’de geliştirilen “Altın pirinci” örnek gösterdi. Pirincin genetiği değiştirilerek elde edilen “Altın pirinç” Beta Karoten A vitamini açısından oldukça zengin. Bu pirinç sayesinde ülkede A vitamini eksikliği nedeniyle görme kaybına uğrayan 250 milyon çocuk hastalığa yakalanmaktan kurtuldu. UNICEF’e göre her yıl 2 milyon çocuk önlenebilir hastalıklar ve yetersiz beslenmeden yaşamını yitiriyor. Buna karşılık Greenpeace, “altın pirincin” çevreye ve insan sağlığına bir tehdit oluşturduğunu ileri sürüyor. Greenpeace diğer GDO’lar gibi altın pirincin de ‘yayılmacı’ olduğunu ve diğer pirinç türlerini etkileyerek biyo çeşitliliği azalttığını belirtiyor.
“AÇLIK TEKNOLOJİK DEĞİL, SOSYAL SORUN”
GreWenpeace Gıda ve Tarım Kampanyası Sorumlusu Tarık Nejat Dinç:“Açlık sosyal bir meseledir. Sosyopolitik bir durumdur. Teknolojik bir sorun değildir. Bunu üretenler açlığı ortadan kaldırmak için değil daha fazla kâr elde etmeyi amaçlayan şirketlerdir. Bu, açlığı önleyecek ve çocuklardaki A vitamini eksiliğini giderebilecek bir çalışma değildir. GDO’lu ürünlerin kamuouyu nezdindeki meşruluğunu artırmak için yapılan beyhude bir çalışmadır”
KONTROLLÜ İZİN VERİLMELİ
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı İsa Tahta: “GDO teknolojisiyle kimyasal kalıntılara gerek kalmadan, ürünlerdeki zararlılarla mücadele edilebiliyor. İstenilen şekilde oradaki zararlı bitkilerin olmasına sebep olan gen alınarak genetiği değiştirilerek bir şekilde teknolojiye uygulanmış oluyor. İzin verilmesi gerekir, kontrol mekanizması da en üst seviyede olmalı”.
İŞE YARAYAN YÖNTEMLERİ YOKETTİ
Greenpeace Akdeniz İletişim Sorumlusu Çağrı Özütürk: ‘GDO’lu ürünlerin yani altın pirincin önünün kesildiği suçlaması yanlış. Şirketlerin altın pirinci pazarlamalarının nedeni daha çok kâr getirecek genetiği değiştirilmiş ürünün küresel pazarda daha çok kabul görmesini sağlamak. Bu yüksek maliyetli deney son 20 yılda hiçbir çözüm üretememekle kalmadı, işe yarayan yöntemlerin odak dışında kalmasına neden oldu.
GDO AÇLIĞA NEDEN OLUYOR
Prof. Dr. Kenan Demirkol: “GDO’lu tohumlar, patent altında olduğu için herhangi bir bilimsel araştırma yapmak yasak. Araştırması bile yasak olan bir şeyi bilim insanları savunuyor. Hiçbir pozitif veri yok ellerinde. Şirket malı bu tohumlar. BM Gıda Örgütü’ne göre dünyadaki tarımsal üretim 7.5 milyarı değil, 10 milyar insanı besleyecek kadar çok. Dünyada açlığa neden olacak bir gıda maddesi eksikliği söz konusu değil. Büyük şirketler akademisyenleri satın alıp söylemek istediklerini onlara söyletiyor