İslâm, Allah’ı tevhid dinidir ve bütün peygamberlerin getirdiği de budur. İman, kalbin tasdiki olsa da İslam’ın ilkelerini hayat tazı haline getirmekle bu bilinci sürekli hale getirmeye bağlıdır. İman topraktaki tohum misali şartlar gerçekleştiğinde kalpte yeşerir bu husus insanda fıtridir. Bu fıtri yapı anne baba, çevre ve olaylardan etkilenerek değişime uğratabilir. Zira bireyi topluma ait kılan ön bilgi ve algıları ailesinden alır. İmanın gereklerini yapmayıp kişiliğine ve toplumlara yapılması yasaklanan kötülükleri yapmak da kalbe mührün vurulmasını sağlar. Bu toplumsal boyuta ulaştığında Allah’ın gazabını çeker yapılan kötülük boyutunda Allah’ın koyduğu sosyal kanun gereği helake uğrarlar.
Kur’an insanların daha rahat kavramaları için tarihi olaylar üzerinden iman amel ilişkisini anlatır. İsrail oğulları Mısır’da Firavun yönetiminde köleleştirilmiş ve soy kırıma uğramışlardır. Hz. Musa’nın kendilerine gösterdiği mucizelere rağmen bitmek bilmeyen istekleri; Allah ile görüşme talepleri, yiyecek içecek istemeleri, buna rağmen buzağıya tapınmaları ve Tevrat’a misaklarını bozmuşlardı. Allah onları bağışlamış ve bu durumlarını düzeltmelerini sağlamak üzere Tûr dağını tepelerine kaldırmıştır. İsrail oğullarının ruhuna işleyen baskı ile itaat kültürüne uygun bir şekilde bu şekilde tehdit edilmişlerdir. Tarihi süreçte bu ayak diremeleri yanında Firavun yönetim şeklini hâkim topluma uygulayarak modellemişlerdir. Bu algılarında aklıselim yerine nefsin isteklerini ilahlaştırılması yanında, İsrail oğulları hâkim oldukları toplumlara öldürme baskıyı meleke haline getirmişlerdir.
İsrail oğullarının kutsal Kudüs şehrine secde ederek ve Rabbim bizi bağışla demeleri istenmişken, kıçları üzerinde sürünerek (beni bağışla) kelimesini değiştirerek arpa/buğday dolu başak demleri, işittik ve itaat ettik demeleri istenince isyan ettik demişlerdir. Cumartesi günü çalışma yasağını ihlalleri yetmiş yıl sürmüş toplumda az sayıda inananların uyarılarını dikkate almadıkları için maymun, domuz olunuz gazabına uğramışlardır. Kişilerin yasakları ihlali yanında bildiklerini yaşayıp açıklamayan âlimler de kitap yüklü merkepler gibi oldukları haber verilmiştir. Aynı şekilde gücü elinde bulunduranların toplumu ifsat eden davranışları kuduz olmuş köpek gibi zararlı itlaf edilmesi gerektiği dile getirilmiştir.
İsrail oğullarının sürekli ilkesizlikleri sebebiyle kırk yıl Sina yarım adasında Tih çölünde geçmiş, Talut döneminde Filistin'e girmişlerdir. . Kısa süre sonra Tevrat’ta yer alan on emirine muhalefet etmişlerdir. Bu şekilde yeryüzünü imar etmek yerine insanları öldürme! Filinin yasaklanmasına rağmen öldürmeye, komşusunun eşi, malı, canına kastetmişlerdir. Bu sebeple önce Nabukadnazar’ın, sonrasında ikinci olarak Romalı Titus’un gazabı ile yeryüzüne esirler olarak dağılmışlardır. Hz. Peygamber’in Medine mutabakatı ile kurduğu devletinde 12 bakanın üçü; Beni Kurayza, Beni Nadr, Beni Kaynuka kabilerine aittir. Bunlar Medine’de huzurla yaşamak yerine ihanetleri sebebiyle Hz. Peygamber onları sürgüne göndermiştir.
Ey İsrail oğulları tarihte yaşadığınız Tur dağının tepenize dikilmesidir. Kuduz köpekten daha fazla insana ve canlya doğaya zarar vere yöneticilerinizi durdurun yoksa Tûr dağı başınıza yıkılacağı Allah’ın sünneti olduğunu biliniz. Tevrat’ta; Çıkış (20/2-17), ve Tesniye (5/6-21) bölümünde olmak üzere iki yerde zikredilen on emiri tekrar hatırlatırz.
1.Karşımda başka ilâhların olmayacaktır (Çıkış, 20/3; Tesniye, 5/7).
2.Kendin için oyma put, yukarıda göklerde olanın yahut aşağıda yerde olanın yahut yerin altında sularda olanın hiç sûretini yapmayacaksın; onlara eğilmeyeceksin ve onlara ibadet etmeyeceksin. Çünkü ben, senin Tanrı’n Rab benden nefret edenlerden babaların günahını çocuklar üzerinde, üçüncü nesil üzerinde ve dördüncü nesil üzerinde arayan ve beni seven ve emirlerimi tutanların binlercesine inâyet eden kıskanç bir Tanrı’yım (Çıkış, 20/4-6; Tesniye, 5/8-10).
3. Tanrı’n Rabb’in ismini boş yere ağza almayacaksın, çünkü Rab kendi ismini boş yere ağza alanı suçsuz tutmayacaktır (Çıkış, 20/7; Tesniye, 5/11).
4.Cumartesi gününü takdis etmek için onu hatırında tut. Altı gün işleyeceksin ve bütün işini yapacaksın, fakat yedinci gün Tanrı’n Rabb’e sebttir, sen ve oğlun ve kızın, kölen ve câriyen ve hayvanların ve kapılarında olan garibin hiçbir iş yapmayacaksınız. Çünkü Rab gökleri, yeri ve denizi ve onlarda olan bütün şeyleri altı günde yarattı ve yedinci günde istirahat etti; bunun için Rab sebt gününü mübarek kıldı ve onu takdis etti (Çıkış, 20/8-11; Tesniye, 5/12-15).
5 Babana ve anana hürmet et, ta ki Tanrı’n Rabb’in sana vermekte olduğu toprakta ömrün uzun olsun (Çıkış, 20/12; Tesniye, 5/16).
6.Katletmeyeceksin (Çıkış, 20/13; Tesniye, 5/17).
7.Zina etmeyeceksin (Çıkış, 20/14; Tesniye, 5/18).
8.Çalmayacaksın (Çıkış, 20/15; Tesniye, 5/19).
9.Komşuna karşı yalan şahitlik etmeyeceksin (Çıkış, 20/16; Tesniye, 5/20).
10.Komşunun evine tamah etmeyeceksin; komşunun karısına yahut kölesine yahut câriyesine yahut öküzüne yahut eşeğine hiçbir şeyine tamah etmeyeceksin (Çıkış, 20/17; Tesniye, 5/21).
Osmanlı’nın son döneminde İngilizlerin garantörlüğünde Yahudiler bölgede toplanmaya başladı. 1947 İsrail devletinin kurulsa da
Ey İsrail oğulları sizin adınıza iş tutan Siyonistleri durdurun yoksa sonunuz çok yakın! Tevrat’ta yer alan on emire uyunuz Filistinli komşularınızı öldürmeyiniz. Komşularınıza soykırımı durdurunuz! İnsanlığı hiçe sayan azgınlığınız esaret günlerinizin çok yakın olduğu Allah’ın toplumsal ilkesidir.