Seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte gerek sosyal ağlarda, gerek ekranlar karşısında gerekse çevremizde dönen muhabbetler içerisinde aday adayı kelimesini çokça duyar olduk. Normalde sıcağı sıcağına, maçın hemen ardından aklıma, yüreğime düşenleri kaleme almayı yeğlerim lakin bu hafta sonu çok kritikti. Bekledim, ölçtüm tarttım ve öyle kalem oynattım. Konyaspor düşerdi düşmezdi cümlelerini sıkça duyduğumuz, ihtimaller karşısında hesaplar yaparken aklımızın karıştığı günlerin yüze yüze sonuna geldik. Çünkü öyle bir hafta geçti ki artık Konyaspor ligin bitimine iki hafta kala üç puanı cebine koyarsa ligde kalmayı garantiliyor. Demem o ki; artık düşmeye adayı değil aday adayıyız. Fikstürü hepimiz biliyoruz. Öyle kritik bir virajdan geçiyoruz ki bizim dışımızda diğer dört beş takımın da fikstürünü çok yakından takip ediyoruz. Malum bizim üç puan aldığımız bu haftada Alanyaspor kendi evinde Osmanlıspor ile berabere kalıp Gençlerbirliği de Antalya’ya mağlup olunca alt tarafta roller değişti. Osmalı ve Gençlerbirliği yani iki Ankara takımı dik bir yokuşa tırmanırken biz o dik yokuşun zirvesinden inişe doğru süzülür bir görüntü çiziyoruz. Bu hafta Beşiktaş, Osmanlıspor ile karşı karşıya gelecek ve siyah beyazlılar bu maçtan üç puanla dönerse, bizim kendi evimizde Göztepe’den alacağımız bir puan bile Konyaspor’u ligde tutmaya yetecektir. Bu durum söz konusu olursa ligde kalmayı ligin bitimine bir hafta kala bir puanla garantilemiş oluyoruz. Sözü oradan oraya dolaştırıp kafaları karışmanın pek de bir manası yok sanırım. Federasyonun pazar gününden cumartesi akşamına aldığı Göztepe maçı artık bizim için resmen bir final maçı haline dönüşmüştür ve sözün özüyle bu maçta alacağımız üç puanla kendi göbeğimizi kendimiz kesip artık önümüzde ki sezon için “Neler yapılabilir?” sorusunun çemberine kendimizi hazırlamalıyız. Malum öyle bir sene geçirdik ki sevinci de üzüntüyü de doruklarına kadar yaşadık. Sezon başlamadan önce iki kupayı müzemize götürürken sevincimizden sesimizin kısıldığı dönemden stresle, duayla, gözyaşıyla bir sezon finaline geldik. Avrupa’da boy gösterip 6 puan topladık. Öyle bir gruba düşmüştük ki grubumuzda yer alan iki takım yarı finalde birbirini elemek için karşı karşıya geldi. “Konyaspor, UEFA Avrupa Ligi’nde kendi kendini yaktı.” gibi manşetlerin atıldığı süreçte, Konya’da elimizden kaçırdığımız Marsilya şimdi final oynuyor. Salzburg’da yarı finale çıkma başarısı göstermişti ki Fransız ekip Salzburg’a acımadı ve finalde Atletico Madrid’in rakibi oldu. Kupada final oynayacak olan Akhisar ligden düşmemek için debeleniyor. Vakti zamanında lig şampiyonu olan Bursa, özellikle son iki sezondur direkten dönüyor. Rahmetli İlhan Cavcav adının verildiği bu sezonda Gençlerbirliği an itibariyle nerdeyse ligden düştü diyebiliriz. Şimdi silkelenin, kendinize gelin ve Göztepe maçında avazınızın çıktığı kadar “En büyük Konyaspor” diye bağırın. Maçtan sonra görüşürüz.