Şahit olduğumuz üzere bir çok insan, birbirlerine karşı kolaylıkla kızgınlık ve kin duyabiliyor.. Kendilerine küçük bir zarar veren birine karşı dahi hemen nefret duymaya başlayabiliyor. İncir çekirdeğini dahi doldurmayan sebeplerden dolayı dostluğunu bitiren, ‘en yakınım’ dediği dostuna bir anda düşman olan birçok insan yaşıyor. Kuran ahlakının terkedilmesi, insanların affedicilik gibi, sabır, sevgi ve üstün bir ahlak gerektiren özelliklerinin de bir anda kaybolmasına neden oluyor.
Halbuki müminler çok sabırlı ve affedici olurlarr. Ufak hatalardan ya da insani kusurlardan dolayı asla hiç kimseye kızgınlık duyup bir anda onlarla olan ilişkilerini kesmezler. Ona her defasında bir fırsat daha verir, doğruyu hatırlatır ve davranışlarını düzeltmesi için destek olurlar. Sevdikleri dostlarının kusurlarını ortaya çıkarıp onlara kızgınlık ve kin duymak yerine, onların hatalarını, eksi yönlerini telafi etmeye çalışır, Kuran ahlakı ile öğüt verirler. Gerçek mümin, dostlar arasında büyük bir anlayış ve hoşgörü sahip olur. Her sorunu sevgi ve anlayışla, Kuran ahlakıyla içinde çözmeye gayret eder.
Yüce Rabbimiz Allah Kuran’da insanlara affedici olmaları gerektiğini şöyle öğütlemiştir:
Sizden, faziletli ve varlıklı olanlar, yakınlara, yoksullara ve Allah yolunda hicret edenlere vermekte eksiltme yapmasınlar, affetsinler ve hoşgörsünler. Allah’ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz? Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (Nur Suresi, 22)
… İçlerinden birazı dışında, onlardan sürekli ihanet görür durursun. Yine de onları affet, aldırış etme. Şüphesiz Allah, iyilik yapanları sever. (Maide Suresi, 13)
Ey iman edenler, Allah’tan sakının ve sözü doğru söyleyin. Ki O ( Allah), amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın… (Ahzap Suresi, 70-71)
Allah’ın müminlere farz kıldığı Kuran ahlakını yaşamada affediciliğin bir sınırı yoktur. Hâtta yukarıda bir ayette müminlere, sürekli ihanet gördükleri kişileri dahi affetmeleri emredilir. Kuran ahlâkına sahip olan bir kişi, bir insanın hatası yüzünden çok büyük zararlara uğrasa da, onu kolaylıkla affedebilir.
Affetmenin Sağlığa faydası Kuran Mucizesidir
Kötülüğün karşılığı, onun misli (benzeri) olan kötülüktür. Ama kim affeder ve ıslah ederse (dirliği kurup-sağlarsa) artık onun ecri Allah'a aittir... (Şura Suresi, 40)
1500 kişiyi kapsayan bir araştırmada, dinine bağlı kişilerde depresyon, stres ve akıl hastalıklarının daha az olduğu görülmüştür. Araştırmayı yürüten Dr. Herbert Benson, bu durumu dinlerin "affetme" duygusunu teşvik etmesine bağlamakta ve şunları ifade etmektedir:
"Dinler, insanlara diğer kişileri affetmeyi öğütler. Bu yüzden dini inancı olanlar, sorunlarını içlerinde biriktirmez ve hayatla daha kolay başa çıkar. Bu da depresyon ve stres gibi rahatsızlıklarla daha az karşılaşmalarını sağlar."
Sonuç olarak; arkasından konuşan, kendisine karşı kötülük yapmaya gayret eden veya maddi zarara girmesine neden olan bir insanı affederek, ahlakıyla onun için güzel bir örnek olur, onu kendisi için yakın bir dosta dönüştürebilir ve depresyon-stres gibi kalbi rahatsızlıklardan uzaklaşabilir. Ve önemli bir hata yaptıktan sonra affedildiğini gören bir müminin ruhunda kendisini affeden kişiye karşı büyük bir muhabbet ve sevgi meydana getirir. Allah affediciliğin gerçek sevginin temellerinden biri olduğunu Kuran’da şöyle bildirmektedir:
İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir. (Fussilet Suresi, 34)
Suleakdemir92@gmail.com
Şule Akdemir