Ben özel hayatımdaki arkadaşlarımı olduğu kadar, sanal alemdeki arkadaşlarımı da kılı kırk yararcasına seçerim.
Bir insan olarak kimseyi küçük görmem.
Kimse ile arama mesafe koymam.
Küçükle küçük olurum, büyükle büyük.
Amma velakin “arkadaşım” diyeceğim kişi benim için çok özeldir.
Birisi ile arkadaş olmuşsam ona güvenmek isterim. Güvenirim.
Aldandığım olmaz mı, olur!
O zaman gönlümden tard ederim. Gönlümden çıkardığımı da bir daha gönlüme misafir etmem.
Lafı sosyal medyaya getireceğim.
Sosyal medyada, özel hayatımızda arkadaş olduğumuz kadar, sanal arkadaşlıklarımız da oluyor.
Arkadaşlar her konuda aynı şeylerden zevk almak zorunda değillerdir. Dünya görüşleri farklı olabilir. Siyasal görüşler farklı olabilir. İnanç hususunda aynı hassasiyete sahip de olmayabilirsiniz.
Saygı göstermek gerekir.
Arkadaşlar farklılıkları hoş görmeli, ayrışmak için farklılıkları göreceğine birleşmek için ortak yönleri öne çıkarmalıdır.
Böyle olduğu zaman arkadaşlıklar uzun soluklu olabilir.
Ancak, sosyal medyada arkadaş olduğunuz birisinden hakaret ve küfür duyduğunuz zaman siz ne yaparsınız bilmem. Amma ben hiç affetmem. Hemen tüm ilişkilerimi keserim. Arkadaş listemden çıkarırım.
Siyasi görüşüme, dünya görüşüme ve inançlarıma asla hakaret ettirmem.
Ben ne kadar saygı duyuyorsam, karşımdakinden de en az o kadar saygı görmek isterim.
Ne demekmiş küfürlü paylaşım.
Eleştirinin feriştahını yap. Razıyım.
Küfürlü paylaşım da benim kırmızı çizgimdir. Arkadaşlıktan çıkardığım şahıslar başka şeyler aramasın.
Anladığım şu ki; söyleyecek sözü olmayanlar hakaret ve küfürlü konuşuyorsa o kimselerden arkadaş olmaz.
Arkadaş dediğin edepli olmalı, edepli…