Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı yüksek himayelerinde gerçekleştirilen Uluslararası Ahilik Fuarı ve İş Ahlakı Zirvesi sona erdi.
Kasım ayının son günlerine damga vuran Fuar, Ahiliğin Anadolu’daki merkezi olan şehrimiz açısından geleceğe daha objektif bakabilmenin başlangıcı olacak diye düşünenlerdenim.
Konya, Ahi Evren’in tesadüfen değil, bilerek seçtiği bir şehir. Anadolu’da kendisini Ahiliğin merkezi olarak öne çıkarmaya çalışan ve adeta bunu kesinleştirdikleri iddiasında olan şehirlerin, Konya’nın Ahi Evrenli yıllarını nasıl görmezden gelebildikleri de ayrı bir araştırma konusu!
Tabi bizim Ahilerimizin de, Ahiliği bugüne kadar neden hiç ciddiye almadıklarını, meydanı neden bu kadar boş bıraktıklarını da, sormamız gerekiyor!
Ahilik; Konya ile anılan bir meslek birliği.
Mesleklerin bir araya getirildiği,
Meslek erbaplarının,
Ustaların, kalfaların ve çırakların korunduğu,
Kollandığı, gözetildiği,
Birçok insanın mesleklere özendirildiği,
Meslek sahibi olma yolunda,
Sanat sahibi olma yolunda teşvik edildiği,
Meslek ateşinin yakıldığı,
Ve o kutlu ateşin etrafında ahilerin toplandığı bir meslek birlikteliği.
Temelleri sağlam atılmış,
Kuralları sevgi, saygı,
Hak ve hukuk üzerine kurulmuş,
İçinde daima tutulan ve geri dönülmeyen sözlerin,
Vefanın ve ahde vefanın yer aldığı,
Böbürlenmeye ve övünmeye,
Kıskançlığa ve çekememezliğe,
Hasetliğe ve fesatlığa,
Özellikle dedikoduya ve laf taşımaya yer olmayan, yer verilmeyen bir Ahilik!
Konya, Ahilik meslek ahlakının yüzyıllar önce bütün Anadolu coğrafyasına dağıldığı bir şehir.
Meslek erbaplarının birbirini kardeş bilmesi,
Yerine göre kardeşten öte sayması, bu şehirde başladı.
Çırak nedir?
Kalfa nedir?
Usta nedir?
Önce bu şehir öğrendi,
Sonra, bütün Selçuklunun hakim olduğu cümle şehirlere,
Öğretmek için bu şehirden gönderildi, Ahiler.
Ve Ahiliğin ne olduğunu anlattılar, öğrettiler ve yaydılar gittikleri her yere.
AHİ EVREN VE HANIMI FATMA BACI AHİLİĞİ YÜCELTTİLER!
Ahi Evren’in Selçuklu payitahtı dururken, bir başka şehre gitmesi, meslekleri bir başka şehirde bir araya getirmesi söz konusu değildi!
Çünkü, dönemin Selçuklu Sultanları,
Sanata, sanatçıya ve sanatkara,
Meslek erbaplarına saygısı olan,
Onların elinden tutan, müşküllerini çözen Sultanlardı.
Onların bu yaklaşımı, Selçuklu coğrafyasında ticaretin, sanatın ve meslek dallarının gelişmesine ve yücelmesine yol açmıştı.
Ahi Evrenin Konya’yı seçme ve tercih etme sebeplerinin başında, bu güzel yaklaşımların yatma ihtimalinin yüzde 99 olduğuna emin olun!
Ahi Evren;
Bir olmanın, beraber olmanın, birlikte hareket etmenin, el ele vermenin, omuz omuza verilerek birçok zorluğun üstesinden gelmenin yolunu açtı bu şehre.
Aynı zamanda gönül adamıydı Ahi Evren…
Gönül dostlarından Evhadüddin-i Kirmani’nin damadıydı.
O Kirmani ki, Şeyh Sadreddin Konevi’nin de hocasıydı.
Konevi’nin yetişmesinde, Muhiddin-i Arabi ile birlikte oldukça etkin rol oynamıştı.
Ahi Evrenin hanımı olan Fatma Bacı, Bacıyan-ı Rum teşkilatını kurmuş, Selçuklu kadınlarına halı, kilim, heybe, çorap örmenin yolunu açmış, kadınları meslek ve sanat sahibi yapmış, halı ve kilim dokumacılığının bu coğrafyada kalıcı bir sanat ve meslek dalı olmasına ön ayak olmuştu.
Kadınların el emeği göz nuru emeklerinin karşılığı alabilmelerini yüzyıllar öncesinde sağlamıştı.
AHİLİĞİN MERKEZİ OLDUĞUMUZU UNUTTUK!
Yıllar sonra Ahiliğin merkezi biziz, Ahilik ruhu bu şehirde dolaşıyor demek, atı alanın Üsküdar’ı geçtikten sonra, ardından söylenen nafile sözlere benziyor!
Birde ahiliğin filizlenmesinden bahsediliyor ya… Ahiliğin kökü, ağacı, dalı, budağı, çiçekleri bu şehirde, var olan şey neden filizlensin ki… Neredeyse, Ahilik üstümüze yapıştı kaldı diyeceğiz de, diyemiyoruz gibi bir durum var ortada! Bırakında, Ahilik bu şehrin üzerine yapışsın kalsın!
Ahilik Fuarını işte bu sebepten önemseyenlerdenim!
Ahiliğin şehrimizdeki seyrine bakarsanız, Ahilik Haftası dışında, Ahi Evren’in anıldığına, Ahi Evrenin bu şehrin önemli bir köşesine isminin verildiğine şahit misiniz?
Eğer Anadolu coğrafyasında Ahilikten dem vuracaksanız, Ahilik hangi şehirden bütün Anadolu’ya yayıldı diye merak edecekseniz, o yılların payitaht şehrinin neresi olduğuna bakacaksınız!
Bizlerde, iddia sahipleri de Selçuklu tarihine bakıp, Selçukluya yolculuk yapacağız. Bu yolculuk gerçekleşmeden hakikatlerle yüzleşemeyiz!
O hakikat, Konya’nın Selçuklunun payitahtı olduğu, Ahi Evrenin Selçuklu payitahtında Ahi teşkilatını kurduğu, bugün Ahilik bizden doğdu diyen şehirlere, adı Konya olan payitahttan Ahiler gönderdiğidir.
İşin aslı da, faslı da budur!
Selçukluya yolculuk yapmaktan imtina ettiğimiz içindir ki, Ahiliğin merkezi olduğumuzu unuttuk, “Yılın Ahisi” olduk diye, “Yılın Çırağı” olduk diye sevinmenin ardına düştük!
Büyüklerimiz, siyasilerimiz, söz sahibi olanlarımız, bu unvanların verilmesine ev sahipliği yapması gereken şehrin, tartışmasız Konya olduğunu ne zaman görecekler?
Onlarca yıldır cevabını aradığımız ancak bulamadığımız soru şu?
Konya bu konuda neden büyük düşünemiyor?
Ahilik ocağı ilk önce bu şehirde yakılmadı mı?
Bu ocak bu şehirde yakılırken, sanat aşkına, meslek aşkına tutuşturuldu gönüller.
Ahi Evren usta bir Debbağ’dı. Ustaların ustasıydı.
Eli öpülesi, sabahlara kadar sözü sohbeti dinlenesi, işinin ehli, sözünün eri, anlattıklarıyla, dinleyenleri hayran bırakan bir ustaydı!
Sevgili okurlar!
Ahilik Fuarı ve İş Ahlakı Zirvesi, Konya’nın bugüne kadar Ahiliğe bakış açısını değiştirecek, kendine getirecek, Ahilik neden bu şehirde daha ciddi olarak ele alınmıyor sorusunu sorduracak bir gelişmeye başlangıç yaptı diye düşünüyorum.