Önceki yazımda “Ahir Zaman Fitnesi” kapsamında iman ve esaslarıyla ilgili yaşanan tehlikeler üzerinde durmuştum.
-İman ve esaslarıyla ilgili yaşanan sıkıntılar var mı yok mu?
-Var; hem de çok var!
İman ve esaslarının tehlikeye düşmesinde FETÖ temelli “Dinler Arası Diyalog” ve bazı görüşlerinin tahribatını herkes bilmektedir.
-Öyleyse bu bir fitne midir?
Şunu samimiyetimle ifade etmek isterim ki; imani sorunların neden ve sonuçlarını tümden FETÖ’ye yüklemek hele hele samimi İslami duygularla cemaatin içinde yer almış Müslümanları suçlamak insafsızlık olur. Ancak, İslami cemaat görünümlü yapının İslamiyet adına yaptığı tahribatın etkilerini de göz ardı edemeyiz. Kaldı ki, İslam düşmanlarının özellikle son 150 yıldır bu milletin imanını bozmak için yaptığı çalışmaları gayet iyi biliyor; FETÖ eksenli faaliyetlerinde bu planın parçası olduğunu düşünüyorum.
Yine yapmış olduğum araştırmalarda aşağıdaki Efendimizin (sav) tespitleri çok dikkatimi çekti. Rasülullah Efendimiz(cc);
Ümmetinin gittikçe bozulacağını, fakat cahiliye devrinden sonra İslâm’ın geldiği gibi, her şerrin arkasından hayrın geleceğini belirtmiş; bozulmanın, çürümenin içten olacağını da haber vermiştir. Bozulanlar Müslümanlar içinden, onların kavim, kabile ve toplumundan olacaktır. O zamanlar Müslümanların da cemaatleri ve bunların önderleri olacak, bunlar bozulmaya, fesada karşı mücadele edeceklerdir. Durum daha kötüye gider de Müslüman kendisine yol gösterici bir imam (emîr-önder-lider) bulamaz, cemaat ve imam olmazsa, böyle bir zamanda toplum içinde olmamayı, bozulan topluma karışmamayı tavsiye etmektedir.
Hakikaten Efendimizin(sav) buyurduğu gibi gerek ülkemizde yaşayan gerekse ülkemiz dışında yaşayan ümmetin bozulduğunu İslam dünyasının yaşadığı sıkıntılardan anlamaktayız. İslam ümmeti fetret dönemini yaşamaktadır. Hiçbir aklı selim ümmetin içinde yaşadığı bunalımı inkar edemez, ümmetin yaşadığı acılar ortadayken!
En sevindirici olanı “cahiliye devrinden sonra İslâm’ın geldiği gibi, her şerrin arkasından hayrın geleceğini,” buyurmasıdır. İnşallah bu bunalımlı günler geçecek; ümmet, ümmet olma bilinciyle huzurlu günler görecektir.
“O zamanlar Müslümanların da cemaatleri ve bunların önderleri olacak, bunlar bozulmaya, fesada karşı mücadele edeceklerdir. Durum daha kötüye gider de Müslüman kendisine yol gösterici bir imam (emîr-önder-lider) bulamaz, cemaat ve imam olmazsa, böyle bir zamanda toplum içinde olmamayı, bozulan topluma karışmamayı” tavsiye ettiği sizin de dikkatinizi çekti mi?
Her ne kadar toplumun cahil insanları FETÖ ile ilişkilendirerek Ehli Sünnet İslami Cemaatleri itibarsızlaştırmaya çalışsalar da bugün gerek İslam’ı derinlemesine yaşamak ve gerekse fitneden korunmak için herhangi bir Ehli Sünnet İslami Cemaat içinde bulunmak elzem olmanın ötesinde zorunluluk halini almıştır.
FETÖ eksenli fitneden en az etkilenen Ehli Sünnet İslami Cemaat mensupları olmuştur. Haklarını teslim etmeliyiz ki, FETÖ fitnesine karşı her zaman mesafeli olmuşlar ve mensuplarını bu yapıdan uzak tutmaya çalışmışlardır. Ehli Sünnet Cemaatlere yönelik ithamları çok insafsızca buluyor ve şunu iddia ediyorum; Ehli Sünnet İslami Cemaat mensubu hiçbir insan ülkesine ve insanına ihanet etmez, edemez! İhanet varsa mutlaka ve mutlaka her ne kadar kendilerini İslami Cemaat gibi gösterseler de arkalarında İslam düşmanları vardır.
Samimi isteğim; FETÖ fitnesinden kaynaklı Ehli Sünnet Cemaatlere karşı mesafeli durmayınız; her türlü ön yargılarınızı bir kenara bırakarak eskisinden daha fazla sahipleniniz, yardımcı olunuz ve mutlaka yardım alınız; bundan, büyük manevi faydalar kazanacağınıza yürekten inanıyorum.
Konuyla ilgili değerlendirmelerime devam edeceğim.