Bu yazıyı yazmadan önce çok düşündüm. Duygularımı karşı tarafa aktarmakta pek başarılı biri sayılmam. Futboldan ve sağlık sektöründe yaptığım mesleğimden başka bir şeye de kafam çok basmaz. Biraz duygularımı aktarmak istedim sadece. Biraz sizleri geçmişe götürmek isterim.
Tevfik Lav hocamızı kaybettiğimiz günü asla unutamam. Eminim ki benim gibi unutamayan dostlarımız vardır. Hem duruşu hem adamlığıyla kendisi çok beyefendi biriydi. Gerçekten benim için büyük bir yıkım olmuştu. Tevfik hocayla beraber Konyaspor başarılı bir sezon geçiriyordu. Yanlış anımsamıyorsam evimizde oynadığımız Rizespor maçından sonra bu kötü hadise gerçekleşti. Konya ve Konyasporlular için yakın tarihte yaşadığımız bu yıkım içimizde bir hüzün bıraktı.
Pazartesi akşamı sosyal medya mecrada dostlarımızla konferans konuşması yaptık. Serdar Gürler’in transfer olacağı iddiaları hakkında hepimiz görüşlerimizi bildirdik. Öylesine sinirliydik ve kızgındık ki iyi giden bir takımın en başarılı oyuncusu Serdar’ı kaybetmeyi hiçbirimiz tabi ki istemiyorduk. Ama gidene de dur demenin anlamlı olmadığının farkındaydık. Hayat o kadar acı ki sevgili okurlarım, çok değil bir gün sonra İbrahim Aydın kardeşimizin organize ettiği Ahmet Çalık’ın vefatı üzerine yapmış olduğu Yasin-i Şerif konferansında buluştuk. O dün konuştuğumuz şeylerden sonra sinirimiz kızgınlığımızdan sonra geldiğimiz nokta gerçekten çok başka. Dünya maalesef 1 saniye sonrasını tahmin edemediğimiz bir yer.
Ahmet Çalık’ın vefat haberini bir dostumdan aldım. Arabada oturduğum koltukta kalakaldım. Hiçbir şey yapmak istemedim. Ahmet Çalık’la 2 kelime konuşmuşluğum yok benim. Sadece sahada oyunuyla gördüğüm bir kardeşim. Hiç tanımıyorum. Tanımadığınız bir insana bu kadar üzülür müsünüz? Üzülüyorsunuz. Gözlerindeki ışığı, gülüşündeki masumiyeti vefat ettikten sonra fark ediyorsunuz. Türk futbolu bugün çok değerli bir insanı kaybetti. Köşe yazılarımda bu maçtan ders çıkarmalıyız gibi ibareler kullanırdım. Fakat bugün diyorum ki,
Bu hayattan ders çıkarmalıyız sevgili dostlarım.
Bu hayattan ders çıkarmalıyız.
Ahmet Çalık hiç unutulmayacaksın. Giymiş olduğun “6” numaran bize hep seni hatırlatacak.
Türk futbolunun başı sağolsun..