Ahmet Sorgun’un İnsani Görevi

Uğur Özteke

Dün bu satırları yazarken çok karmaşık duygular içerisinde idim.

Çünkü o anlarda Yerköprü’de pazardan bu yana kayıp olan 2 çocuk babası 38 yaşındaki Hacı Murat’ın cesedine ulaşılmıştı.

Yerköprü aha şurası burnumuzun dibi. Lafa geldiği zaman, kubuzlukla doğal güzelliğini öve öve bitiremediğimiz yer, fotoğraflarını göstere göstere övündüğümüz Yerköprü bir can daha almıştı!

Pazar günü iftar saatine doğru şelalede bir kişinin kayıp olduğunu öğrendiğim zaman korkunç son gözümün önüne gelivermişti. O dar vakitte “Bu adam kim çoluğu çocuğu var mı? Nasıl oldu. Bu saatten sonra sağ bulunabilir mi?” diye kara kara düşünmüştüm.

Ha rahmetli ne akrabam, ne tanıdığım bir isim… Sadece ve sadece bir insan idi. Bu insanın ailesini yakınlarını mübarek gündeki acısını düşünüp empati yapmıştım.

…………….

Aradan üç gün geçti.

Hacı Murat’ın cesedi bulundu. Eşi, anası, babası, çoluğu çocuğu şimdi bu ana bile şükrediyorlardır. Ceset bulunamayabilirdi de. Aile için sabahlar gece, bayramlar zindan olurdu. Yine olacaktır ama hiç değilse şimdi mezarı belli olacak.

………………

Dün gazetelere baktım. Hacı Murat’ın haberi iç sayfalara sıradan bir haber olarak girebilmişti(!)

Bizim için insanın değeri bu idi.

Şurada burnunun dibindeki insan için 30 saniye bile empati yapıp üzülmeyenlerin Filistin’deki canlar için yürekten ağlamasını zaten beklemiyorum ki. Onlar Başbakan üzülürse üzülür, başbakan kızarsa kızarlar. Yani buradaki sıkıntı Başbakan değil, kendilerini Başbakan’a bağlayarak oscarlık “sahtekar” rolünü oynayanlar da. Onları da nasıl olsa Cenab-ı Allah’ım biliyor. Takdir ve tekdir kendisinindir.

…..

İşte tüm bunları bu şehir insanı yaşarken Salı günü akşam saatlerine doğru gazetemizde Haber Merkezi’ndeki arkadaşlarla Ahmet Sorgun Bey’in, partideki o klimalı odasından yumuşak koltuğundan kalkıp kan ter içinde olay yerine gittiğini öğrendik.

Manşetimizi biraz daha geliştirdik.

İşte tam bu noktada insani görevini, tekrar altını çiziyorum “görevini” değil “insani görevini” bence dört dörtlük yapan Ahmet Sorgun Bey’e Allah rızası için teşekkür ediyorum. Bu konu ile ilgili olarak Pazar gününden bu yana Ahmet Bey’in görevlendirdiği Mustafa Yazlık ve diğer görevlilere de insanlık adına teşekkür ediyorum.

………….

Ne olur hiç kimse bu satırlar üzerine o çirkin siyasete girmesin. Yok “Ahmet Sorgun yeterlidir, yok yeterli değildir” polemiğini lütfen bizim üzerimizden yapmayın. Bu konu parti içi bir sorun ise, gücünüz kuvvetiniz varsa, haklı olduğunuza da inanıyorsanız gidin başbakana söyleyin.

Ahmet Sorgun ve ekibi tüm eksikliklerine, tüm yetersizliklerine rağmen girilen her seçimden başarı çıtasını artırarak çıkmış ve sınıfı geçmiştir.

Yerköprü olayında Başkan insanlık dersi vermiştir. Ama sizler illa ki Ahmet Sorgun’u eleştirmek istiyorsanız ben size küçük bir tüyo vereyim. Gidin Ahmet Başkan’ı sıkıştırın “Başkanım hep bir doğa güzelliği bulunmaz bir tabiat parçası dediğimiz şelale için son 10 yıldır ne yaptınız?” diye sorun.

…………..

Şehrin elimizden kayıp giden güzellikleri deyince aklıma geldi. Bakın AK Partinin Konya’daki tüm icraatlarına gözü kapalı “iyi” diyen, “Çok güzel şeyler olacak. Konya çok güzel dostlar” diyen bunları da sosyal medyada en hızlı ve çokça paylaşan MEHİR Vakfı Genel Başkanı Mustafa Özdemir abimiz iki gün önce Karapınar’ın can çekişen Meke Gölü için fotoğraflarla şu cümleleri yine sosyal medyada şöyle paylaşıyordu “Dostlarım, dünyamızın nazar boncuğu MEKE GÖLÜ'müzün bugünkü çekimlerimle anlatımı. Durum felaket gibime geldi dostlar.”…

…………….

Allah’ım bizleri ıslah et.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ   

Aç at yol almaz, aç it av almaz.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Meram’da ışıksız işaretsiz ana yollarda baylı bayanlı gruplar bisikletleri ile polislerin gözünün önünden geçmediği ZAMAN adam oluruz. 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.