Çok açık ve net söylüyorum. Siyaset yapmak istemiyorum. Siyasi yorumlardan kendim bile artık şahıs olarak zevk almıyorum. Seçim totoların samimiyetine asla inanmıyorum. Ama nerede olursa olsun kiminle konuşursak konuşalım iki kişiden birisi 1 Kasım seçimleri ile ilgili olarak yorumumuzu soruyor.
“HDP barajı aşar mı?”
“AK Parti tek başına iktidar olur mu?”
“MHP’nin oyları düşer mi?”
“Doğu’da durum değişir mi?”
“Saadet’ten büyük kopmalar var mı?”
“BBP ne yapacak?”
……………..
Mesela HDP barajı aşar mı? Sorusuna “Şimdilik bugün itibari ile aşar” diyoruz. Hemen sert bir karşılık, “Hayıııır. Bu sefer aşamayacak!” O zaman “peki” diyoruz. Bu sefer ikinci soru. Sonra bakıyoruz ki soruyu soran da gönlüne göre cevap veriyor. Ve bu işin sonunda sohbette birbirimizi kandırmaca, karşımızdakine şirin gözükme, rol yapma işine bürünüyoruz.
“Hayır” der ve “hayır”ınız da inat ederseniz de bu sefer arkanızdan “muhalefet yapıyor” algısı oluşturmuş oluyorsunuz.
Ya Allah aşkına fert olarak tek başımıza iktidar ortağı olsak ne olur, muhalefet olsak ne olur? Bizim cürmümüz ne ki?
Neyse dostlarla sohbetimizde bile samimiyetin kantarını kaçırınca siyasi yorumlarımızdan da kendimiz bile zevk alamaz olduk.
Çok değerli okurlarımız, bize inanan ve güvenenler bizi bize bıraksalar vallahi her gün hangi caddede hangi sorun var, hangi okulda hangi öğretmen ne yapmış, hangi hastanede hangi sıkıntı yaşanıyor gibi kendi yerel sorunlarımızı yazmak istiyoruz.
Ama Allah onlardan da razı olsun “tuzu kuru” okurlarımızın illa ki siyasi yorum istemeleri, mail ve mesajlarla sordukları siyasi tahminler yüzünden bir gün yazmaz isek ikinci gün yine siyaset yazıyoruz.
Durum böyle olunca da yerel siyasette en fazla gündemde olan parti, tartışılmasız AK Parti olunca da genellikle AK Parti’yi yazıyoruz.
Mesela genel seçimlerde son viraja girilirken düzlüğe çıkmadan şehrimizdeki durum da en çok sorulan ve yorumlanan konu AK Parti kaç vekil çıkartır?
Birebir ne cevap veriyorsam şimdi yine aynısı söyleyeceğim. Ama biliyorum ki okurlarımızın pek çoğu buna da kızacak. Çünkü milletin gönlüne göre bir skor söylemeyeceğim.
Bunu söylemeden önce bir şeyi hatırlatmak istiyorum. Son seçimler öncesi milletvekili adaylarının netleştiği akşam 42 Konya TV de Kerem İşkan’ın programına canlı olarak telefonla bağlanmıştım. Konya dışında idim. O anda programda kimler vardı? Bilmiyordum. Bizim uyanık Kerem pat diye “Uğur Abi Ak Parti kaç milletvekili çıkartır?” dedi bizde hiç duraklamadan “11” dedik. Kerem bu (!). Hala da sorup öğrenmiş değilim ama belki de o anda 12. sırada ki Ömer Ünal Bey de programda vardı. Biz 11 deyince Kerem “Yani Ömer Ünal Bey vekil olamayacak mı?” demez mi? Biz yine de Ömer Bey’i sevdiğimizi çok çalışkan olduğunu ama Ak Parti’nin 12. sıradaki Ömer Bey’in çalışkanlığına rağmen 12 vekil çıkartamayacağını iddia ettik.
O günden bugüne hâlâ Ömer Bey bize selam dahi vermedi. Belki de kendisini kırdım. Bilmiyorum günahını da almayalım ama her yerde her doğrunun söylenmeyeceğini bile bile yaşlılıktan olsa gerek ağzımı tutamıyorum.
Gelelim şimdi “1 Kasım’da AK Parti 12 çıkartır mı?” ya…
Millet bugün, dünden çok daha bilinçli mi?
Evet.
Peki o zaman 12 olur mu?
Iıııı ııııhhhhh. Olmaz…
(Tabii bugün itibari ile)
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Küfür şeytana mahsustur. Tövbe insana. Aşk kadına yakışır. Sevmek adama.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Siren çalan ambulansa yol vermek için itfaiye aracına yol kestirmek zorunda kalmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.