AK Parti Konya’nın mı yoksa Meram’ın bir kadersizliğidir bilemedim ama neresinden tutarsanız tutun bir memnuniyetsizlik, bir mutsuzluk, bir dedikodudur, bir fitnedir, bir söylentidir hâlâ gırıla gidiyor.
Ne partilisi ne partisizi kimse durumdan memnun değil. Kimse bugün mutlu değil yarından da ümitli değil.
Allah Allah olacak iş değil.
Gerçi bizim şehrin bu durumu dahası AK Parti’nin üzerindeki kara bulutlardan olsa gerek Reis’in aday tanıtım programının iptal edilmesine kadar Cumhur’un da kafasını karıştırmışız.
AK Parti’deki son durumlara gelmeden önce dünkü ağır misafirimizden, abimizin nasihatlerinden söz ederek konularımıza giriş yapalım.
“SANA BU ŞEHİRDE GAZETECİLİK
YAPTIRMAZLAR BIRAKIVER”…
Şehrin siyasetinden çok farklı dizaynlarına kadar etkili olmuş ve gücü nispetinde hala olmakta olan benimde zaman zaman kendisinden çok şeyler öğrendiğim büyüğümüz Hüseyin Üzülmez abim çıka geldi. Yine bizi mahcup etti. Yine yerin dibine soktu. Biz şeytan taşlamaktan fırsat bulamazken, biz kendisini ziyaret edemezken Sayın Başkan zile bastı ve içeriye girdi. Ama selam vermeden de lafı yapıştırıverdi;
“Dağ bize gelmez ise biz dağa geliriz…”
(Alın size bir kaya; nerene, nasıl dayarsan daya…)
……………
Hüseyin abimle saatlerce sohbet ettik. Dahası Hüseyin abimiz anlattı biz dinledik. Yeri geldi söylediklerinden kendimize ders çıkarmaya çalıştık. Kim ne derse desin sevin sevmeyin ama şehri yönetenlere diyordum ki “Konya’nın bir gerçeği ve yüzü olan Hüseyin Üzülmez’in tecrübelerinden faydalanın” diyorum.
Ancak böyle bir yorumuma Hüseyin Başkan hemen karşı çıkıyor “Bu şehir asla tecrübeli insan istemez”…
Çok da doğru istiyor.
Bizi yönetenler asla bilgili tecrübeli görgülü insanı yanlarında istemezler. Onun içinde önce çarşafa dolandırırız sonra da dolaştırıp dururuz.
Neyse Hüseyin abimizden her zaman olduğu gibi çok şeyler öğrendik. Üç saat süren sohbetimiz sona ererken bir cilt Meydan Larousse okumuş gibiydim.
Sayın Üzülmez’de Reis gibi zor bir adamdır. Reis’i şimdi yeni yeni tanıyanlar, şifresini çözenler söylüyorlar “Reis iyidir hoştur ama asla istenmezse de kimseyi bir yere getirmez. Onun için isteyeceksin”… Bana bunu örnekleri ile anlattıkça aklıma hep Sayın Üzülmez gelirdi. Hüseyin Başkan istediği kadar sevsin eğer sen istemez isen asla elinden tutmazdı.
Hüseyin abi pek çok şeyi yazmayacaksın dediği için yazmıyorum Sadece Hüseyin Başkan’ın benimle ilgili yerinde ve doğru tespitini sizlerle paylaşayım. Bir ara Hüseyin abi ses tonunu yükselterek bayağı sert çıktı, “Yeter artık ya adam gibi gazetecilik yap ya da bu işi bırak. Bu iş sana yakışmıyor. Bak eskisi gibi yazmıyorsun. Biliyorum yazamıyorsun. Sana bir şey söyleyeyim mi sana bu şehirde gazetecilik yaptırmazlar”…
Ağanın lafının üzerine laf söylenmez değil mi?
AK PARTİ MERAM NE OLACAK ŞİMDİ?
Reis, Konya’ya gelmeden önce AK Parti’de özellikle merkez ilçelerimiz için Selçuklu, Meram ve Karatay Başkanları için kılı kırk yararak yeri gelip Konyalıların yeri gelip Ankara’daki Konyalıların yeri geldiği zaman da Ankara’da zirvedekilerin hep birlikte “tamam” demeseler de kerhen mutabık oldukları isimleri hazırlamışlardı. Reis, Selçuklu Kongre Merkezi’nde merkez ve ilçelerdeki Belediye Başkan adaylarını tanıtacaktı. Ancak Cuma akşamı işler yine sapa sarınca davet edilen partililere bile bu programın iptal edildiği duyuruldu.
Peki yine ne olmuştu?
Nerede ne hata yapılmıştı ki?
…………
İsterseniz o ana gelinceye kadar Konya-Ankara hattında neler yaşandığını işin hem Ankara hem de Konya ayağında olan Külliye’de de minderi olan bir büyüğümüzün bize anlattıklarının yazılacak kısımlarını sizlerle paylaşalım.
Malum teşkilat, vekiller. Üst kurul eninde sonunda bir isim üzerinde uzlaşmak zorundaydılar. Bu gelişmelere zaman zaman Genel Merkez de bulunanlar müdahale ediyor, yeri geldiğinde de Uğur İbrahim Altay’ın görüşü ve onayı alınıyormuş.
Sonuçta tabii ki anketler ve raporlar da dosyalanıyormuş.
Selçuklu’da Faruk Şekerci bir çıksa, Ahmet Pekyatırmacı iki çıksa, Mehmet Yavaş üç çıksa da üst kurula Kavuş, Pekyatırmacı ve Yavaş sunulmuş. Uğur Başkan'ın da onayı alınarak üst kurulun da onayı ile Sayın Ahmet Pekyatırmacı üzerinde mutabakat sağlanmış.
Karatay’da Hasan Kılca isminin üzerine kimse çıkmamış. Dahası yaklaşamamış bile. Karatay’ın huyundan mıdır suyundan mıdır bilinmez Karatay en sakin ilçemizmiş.
Amma velakin şu bizim Meram var ya bahtsız Meram, burada büyük sıkıntı partinin kuruluşundan buyana durulmuyormuş. Partililerin dediğini diyorum burada bir “cenabetlik var” mış (!)
Aslında burada da birkaç isim net iken telefonla yapılan anket, suyu bulandırıvermiş. Üst kurula Mehmet Hançerli, Fatma Toru ve Asım Güney ismi gidince Ankara’da vekiller ayaklanmış. Çünkü Mustafa Yazlık ve Abdülkadir Özöğür birilerinin adayı olma günahlarının dışında hiçbir kusur ve kabahatleri yokken taç çizginin dışına atılıvermişler.
Ortalığın iyice kızıştığı anlarda Ercan Uslu oy birliği ile buraya uygun görülmüşken bu kez de Uğur Başkan Sayın Uslu’yu bırakmak istememiş. Yine partililerin yorumlamasına göre yeni dönemde Uğur Başkan’ın Uslu’yu Genel sekreterlik işinde de düşündüğünü tahmin ediyorlarmış. Bu görevi Hasan Kılca’dan sonra vekaleten yürüten H. Selim Büyükkarakurt’un burada kalmasına küçük bir ihtimal olarak bakılıyormuş. Uğur Başkan’ın özellikle bu makamda kendisinden yaş olarak büyük birinin değil, küçük birinin bulunmasını tercih edeceğine inanıyorlarmış. (!)
Ercan Uslu böylece Meram’dan duvara çarpıp tekrar Büyükşehir’e döndükten sonra Üst Kurul Asım Güney’i tercih etmiş. Tabii burada da pek çok iddia ve dedikodu var.
Yine parti kaynaklarının iddiasına göre Meram Belediye Başkanlığı için müracaatı dahi bulunmayan Asım Bey’in bu kez de hastalık dedikodusu ortalığı sardı.
Dün itibari ile Ankara’dan arayan abimizin söylediklerine göre Meram bu saatten sonra değişir mi?
Değişirmiş.
Bana göre ise zor görünüyor.
REFİK BAŞKAN YEMİN ETMİŞ
Konya ve Ankara’daki Konya bu tür dedikodular ile fokur fokur kaynarken dedikodu Refik Başkan’a bulaşmaz olur mu hiç? Eeeee bu işleri yapacak en güçlü bakanın sağ kolu Refik Başkan üstüne üstelik de Konyalı. Refik Başkan bu işlere hiç bulaşmamış. Zaten hiç kimse de Refik Başkan’ın her hangi bir isme müdahil olduğunu ya da defans yaptığını görmemiş. Refik Başkan hiçbir ismin önünde, arkasında, sağında, solunda durmamış. Hatta bu işlerin kavgası olurken Refik Başkan bizi de şahit göstermiş ve “Uğur abiyi de aradım durumu anlattım” demiş. Doğrudur biz de Refik Başkan’ın ne dediğini burada yazdık ve sizlerle paylaştık.
Vallahi Refik Başkan iyi ki burada tavrını net koymuş değilse bu iş onun da başını çok ağrıtacakmış.
PEKİ REİS’İN GÖNDERDİĞİ SERDAR
BAŞKAN NE OLACAK ŞİMDİ?
Yaaaa bu kavgalar gürültüler olurken Reis’in talimatı ile Külliye’den istifa eden(!) Serdar Başkan niye hiç yok? Bunun da aslı öğrenilmiş evet Serdar Başkan’a biri istifa et demiş. Ama bu kişi Reis değil, Reis’e çok yakın bir üst düzey AK Partili imiş. Tekrar yazıyoruz amma velakin bu kişi Reis değilmiş.
Şimdi yine siyasi çevreler diyor ki Serdar Başkan, Erbakan Üniversitesine Genel Sekreter olacak.
Ben de onlara derim ki “Genel sekreter belli. Sosyal medyayı biraz takip etseniz bu fotoğrafları görürsünüz.”
Amma velakin Cem Hocamıza saygısızlık etmiş olurum ve bunu da yapmam.
Erbakan Üniversitesi ve Cem Hoca’nın daha gelir gelmez yaptığı birkaç işten de önümüzdeki günlerde bahsedeceğiz inşallah.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Yarın yaparım deme! Bugün de dünün yarınıydı. Ne yapabildin?
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Resmi olarak açıklanan ve yasaklanan tonajlı araçların şehre giriş çıkış saatlerine açıklandığı gibi uygulama, yaptırım getirebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.