AK Parti neden oy kaybetti?

Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

TARİHE YOLCULUK (313)

Ak Parti aday tesbitinde yaptığı bariz hatalardan dolayı oy kaybına uğramıştır. Parti içi klikleşme ile çalışan, gayret eden, koşturan hizmet ehli partililerin küstürülmesi de bu oy kaybında önemli bir etken olarak görülebilir.

Bu sorunun cevabını, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve kurmayları elbette araştırıp, soruşturup “nerede hata yaptık?” dedikten sonra elbette parti içinde vermeye çalışacaklardır.

Ak Parti Türkiye genelinde yüzde yedi oranında, Konya'da ise yüzde 14 oranında oy kaybına uğradı. 16 yıllık bir geçmişe sahip olan ve her girdiği genel ve mahallî seçimlerde başarı gösteren Adalet ve Kalkınma Partisi, 24 Haziran Baskın Genel Milletvekilliği seçiminde oy kaybına, vekil tercihi ve aday tesbitinde yaptığı hatadan dolayı uğradığı kesin. Yâni Ak Parti kurmayları, teşkilattan sorumlu yetkililer ile il teşkilatlarının değişim, güvenilir yeni yüzler ile yeni isimler belirleme konusunda bir yerde parti genel başkanını da şöyle veya böyle yanılttıkları, sivil toplum ve cemaatlerin ileri gelenlerinin de bunda pay sahibi olmaları muhtemeldir diye düşünmekteyim. Genel seçimin erkene alınmasının da iyi, kaliteli ve liyakatlı aday belirlemede tabanın sesine pek kulak verilmemesinde etkin olduğu söylenebilir.

***

Konya'da seçilen 10 milletvekilinden sadece Selman Özboyacı, yeni bir yüz ve genç bir vizyon olarak görünmüştür. Bunun haricinde bütün yüzler tanıdık yüzlerdir. Konya'nın merkez ilçeler hariç en çok nüfusa sahip ilçeleri olan Ereğli, Akşehir ve Seydişehir'de AK Parti'nin ciddi oranda oy kayıpları vardır. “Merkez sağ” partisi olma yolunda kan kaybeden AK Parti, 2019'da yapılacak Mahalli Seçimlerde de, eğer ciddi anlamda bir araştırma yapmaz ve belediye başkanlarını belirlerken birtakım değerleri önemsemez ve tabanın sesine kulak kabartmaz ise, alacağı sonuç milletvekilliği genel seçimlerinden daha iyi olmayacaktır.

AK Parti içindeki klikleşme de üzerinde durulması gereken bir başka konudur. Çalışan, gayret eden, koşturan hizmet ehli partililerin küstürülmesi de bu oy kaybında önemli bir etken olarak düşünülebilir.

Ak Partili seçmenler, liderleri Recep Tayyip Erdoğan'ı bir kefeye, partiyi diğer kefeye koyduklarında Recep T ayyip Erdoğan'a son derece büyük bir sevgiyle bağlı oldukları ve bunun aşırı derecelere kadar yükseldiği bir vakıa. Liderlerinden vazgeçmeyen partililer, aday tesbitinde yapılan hatalardan dolayı ve Cumhur İttifakı'nın önemli partisi haline gelen MHP'ye oy verme noktasında hiç tereddüt etmemişlerdir. Türkiye'nin çimentosu olan MHP ile milliyetçi ve ülkücü gençlik Vatan, Millet, Devlet ve Bayrak konusunda 12 Eylül öncesinde olduğu gibi 15 Temmuz darbe teşebbüsü ve sonrasındaki dış gelişmelerde düşmanlarımıza karşı şehitlik mertebesine ulaşmak için en ön saftaki yerlerini tereddütsüz almışlardır. MHP bu erken seçimde bunun karşılığını da sandıkta görmüştür.

***

AK Parti, daha doğrusu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin yeni Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu sistemin işlemesi ve Türk Demokrasisi ile Türk Milletinin değerleri ile yapısına uyum sağlayıp sağlamaması hususunda çetin bir imtihanla karşı karşıyadır.

Cumhuriyet tarihinde Türkiye, ciddi anlamda bir sistem değişikliğine gitmektedir. Kurulu statüko ile bürokratik oligarşiye karşı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ne derece ve ne oranda başarılı olacaktır? Bu sorunun cevabı ilerleyen zaman içerisinde ve yasama görevini Meclis'in lâyıkıyla yerine getirebilme gayret ve çabasıyla birlikte görülebilecektir. Yeni kurulacak olan Bakanlar Kurulu'nun teşekkülü de burada büyük önem arzetmektedir. TBMM'nin kilit partisi haline gelen MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin performansı da burada öne çıkmaktadır. Devlet, Millet, Vatan ve Bayrak söz konusu olduğunda taşıdığı ve inandığı değerlerden taviz vermeyen bir yapıya sahip olan MHP, çıkarılacak olan yeni reformlar ile kanunlarda dikkatli ve söz sahibi olma noktasında anahtar görevini nasıl, neye göre ve ne şekilde yapacaktır?..

AZİZİM DİYOR Kİ...

Türkiye hem içerde hem dışarıda yeni bir dönemece giriyor. Ülkemizi idare edenler kendi insan kaynaklarını heba etmeden eğitimde, ekonomide yerli ve millî reform yaparak kür esel boyutta setleri aşmak için yel değirmenleri yapmak zorunda.

Kaliteli bir eğitim ordusuyla milletimize ve genç nesillere yeni bir tarih şuuru ve felsefesi verilmek zorunda. Türk Milleti Erol Güngör gibi sosyal alanda yeni Erel Güngör'ler yetiştirmiş olsaydı, Türkiye çoktan bugünkü Avrupa seviyesine ulaşmıştı.

YARIN: Ankara, Ankara güzel Ankara!..

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.