Türkiye hızla 1 Kasım’a doğru yol alırken, her siyasi parti kendi gücü ve hedefi doğrultusunda artık son kartlarını açmaya başladı.
Yalnız Allah var, 7 Haziran seçimi öncesi ve sonrası “Başbakan’ın şehrinde Başbakan’ın partisi çalışmadı” diye yaptığımız eleştiriler bugünlerde fitil, fitil burnumuzdan geliyor.
Gazetede iken resmen siyasi olan AK Partililerden tutun da, AK Partili bürokratlara kadar konuklarımızı ağırlamaktan onlarla birlikte çay kahve içmekten inanın midemiz deliniyor.
Yolda yürüyorsunuz partililer yolunuzu kesiyor, sanayiye bir dostunuzu ziyarete gidiyorsunuz, iki dakika sonra partililer kapıdan içeri giriyorlar.
Allah’tan eve gece 12’den önce gitmiyoruz da evin kapısını çalmıyorlar.
AK Partililer işi öyle ele bir ele almışlar ki spor diyoruz AK Partililer, eğitim diyoruz AK Partililer.
Dahası pazar günü yabancı bir mahallede bayanlar benden sokaklarına “kedi evi” konması için yardım istiyorlardı. Yıllardır bu şehrin haberini yaparız Meram’da “Kedi evi”ni ilk defa duyuyordum. Yine de bayanların bu isteğini de dün Fatma Hanım’a bizzat ilettim.
Millet ile konuşmaktan, siyasileri dinlemekten yorulup gazetede odamıza kapanıyoruz. Utanmasak arayanlara “yokum” diyeceğiz. Bilgisayarı açıyoruz bırakın AK Parti teşkilatlarından, vekillerden gelen haberleri, belediyeler bile ikişer üçer haber atmaya başladılar.
Artık günde en az 50 AK Partili ile konuşup sohbet etmekten korkmaya başladık.
Korkum bu gidişle siyasilerin rüyama girecek olmalarından.
İnşallah rüyamıza girmezler, inşallah yatakta bizi rahat bırakırlar.
Hayırlısı ile şu 1 Kasım gelse de, biz de, yöneticiler de, siyasiler de dolayısı ile sade vatandaş da şu siyasetten kurtulsa. Son yıllardaki seçim furyası insanı artık bu noktaya getirdi.
FATMA HANIM’IN ŞIKLIĞI
Böyle dedik diye dostlarımızı da gücendirmeyelim tabii.
Çünkü biz onlarla seçim öncesi de seçim sonrası da hep birlikteyiz.
Mesela dün ziyaretimize gelen konuklarımız arasında Meram Belediye Başkanı Fatma Toru Hanım da vardı. Bu ziyaretler içerisinde Fatma Hanım ile ilgili olarak özel bir paragraf açmadan geçemeyeceğim. Her geçen gün Başkanlık koltuğunun hakkını daha iyi veren Fatma Hanım’ın şıklığı ve zarafeti inanın gözlerden kaçmıyordu.
İsterseniz dün Fatma Hanım’la sohbetimizin ardından bir gün önce Meram’ın sokaklarında gördüklerimi duyduklarımı şöyle bir üst üste koyduğumuz zaman bizim Meram’ın çok farklı bir yapıya sahip olduğuna yeniden şahit olduk.
Meram’da bir sokak asfalt istiyor, biri asfalt değil kilitli taş olsun derken, diğeri kilitli taşın rengine kızıyor. Aynı Meram’ın bir başka sokağına giriyorsunuz her şey dört dörtlük tek bir eksik var o da “kedi evi”…
Herkesin görüşüne ve isteğine saygı duyarken öğreniyoruz ki Meram’da bazı noktalarda kuşlar için özel kafesler yapılıp ağaçlara takılıyormuş.
Vallahi ne yalan söyleyeyim bütün bunların sorumlusu bizim Belediye Başkanlarımız.
Hizmet vereceğiz, bu hizmetin de en iyisini vereceğiz, o da yetmez çıtayı yükselteceğiz diye girdikleri yarışta gelinen nokta bu demek ki.
Hadi mevcut başkanlar kendi dönemlerini bu bulvarda tamamlarlar.
Peki ya gelecek başkanlar bundan sonra ne yapacaklar?
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
İnsanların en cömerti istemeden veren, en asil olanı da intikama gücü yeterken bağışlayandır.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Pazar alışverişinde yeminli billahlı birbirimizi kandırma huyumuzdan vazgeçtiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.