Yazmamak için kendimi zorladığım, direndiğim bir konu bu. Ama vicdanen kendimi rahatlatmak açısından da yazmam gerekli. Bir şekilde ulaştığım bir karar var elimde. Konya Valiliği İl İnsan Hakları Kurulu tarafından oybirliği ile alınmış bir karar bu.
Bu kurulda hangi kurumlar temsil ediliyor, önce bunu yazayım ki karardaki oybirliğine katılan kurumların hangileri olduğu açığa çıksın ve kararın tek taraflı alınmadığı da anlaşılsın: Vali yardımcısı, Büyükşehir Belediyesi, İl Genel Meclisi, AK Parti, CHP, MHP, BDP, Selçuk Üniversitesi, Konya Barosu, Kamu Avukatı, Tabipler Odası, Sanayi Odası, KESOB, Ticaret Odası, Gazeteciler Cemiyeti, Muhtrlar Derneği, Okul Aile Birliği, Kızılay Derneği, Sevgi Derneği, Tüketiciler Birliği. Kararın tarihi ise 09.09.2013. Kararın sayı numarasını da yazalım ki arşivden kolayca bulsun ilgili kişiler: 86182137-659-9072
Kararda Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İsmail Hakkı Kalyoncu’ya son üç yıldır mobbing (psikolojik şiddet, baskı, taciz) uygulandığı ve bu yolla “insan hakkı ihlali” yapıldığı tespiti dolayısıyla alınmış. Akademik dünyada bu türden mobbing olaylarının sıklıkla yaşandığı, özellikle akademik hayata yeni başlayan ya da akademik titr sahibi olsa da titri daha düşük olduğu için akademik bakımdan daha üst titrlere sahip kimseler, yöneticiler vb. tarafından baskı gören akademisyenlere sık sık şahit olduğumuz bir vakıa.
Peki bu mobbing kim tarafından niçin yapılmış? Bı soruya cevabı da Doç. Dr. Ümit Süleyman Üstün’ün soruşturmacı olduğu bir soruşturmaya Yrd. Doç. Dr. Kalyoncu’nun yazdığı savunma yazısından bir cevap bulmak mümkün: “Hakkımda S. Ü. Rektörlüğü'ne vermiş olduğum 14.04.2014 tarihli dilekçemde, hakaret oluşturduğu iddia edilen ifadelerle ilgili olarak, S. Ü. Personel Daire Başkanlığının 07.07.2014 tarih ve 293-8391 sayılı ilgili yazısıyla kamu görevlilerine ve resmi kurullara ağır suç isnadı yoluyla hakaret ettiğimden bahisle; disiplin ve ceza soruşturması açıldığına ve soruşturmacı olarak atandığınızı ifade ettiğiniz "Savunma Davet Yazısını" 10.07.2013 tarihinde almış bulunmaktayım. Bu soruşturmaları açan makam ne yaptığını dahi bilmemektedir. Şahsıma karşı besledikleri olumsuz duyguları defalarca ortaya koymaktadırlar. Şahsım bu kişi, kurulları ve makamları şikayet ettiğim halde, şahsımı farklı siyasi görüşlere mensup olduğum ve Rektörlük seçimlerinde sayın Rektör Prof. Dr. Hakkı GÖKBEL 'e oy vermediğimden ve rektörü üst makamlara şikayet ettiğimden dolayı, şahsıma husumet beslediği ve bu doğrultuda şahsıma birçok yasa ve yönetmeliklere aykırı işlemler yürüttüğü ve bu doğrultuda MOBBİNG yoluyla insan hakkı ihlallerinde bulunduğu, İl insan Hakları Kurulu tarafından da tespit edilmiştir….Akademik çalışmalarımız, Lisans Üstü sınavlarda görevlendirmeme, bitirme ödevi ve Lisans Üstü danışmanlık dağılımlarında adam kayırma, kontenjan belirlemede öğretim üyelerinin fikrini almama. Fen bilimleri Enstitüsü nezdinde şahsım ve öğrencilerime yapılan muameleler, bilimsel toplantılara katılımın engellenmesi, yut dışında bilimsel toplantılara katılımlarının yasal, akademik ve bilimsel olmayan bir şekilde engelleme ve görevi gereği katılım halinde, haksız soruşturma açma ve haksız soruşturmacı atama ve haksız ceza verme, şikayetim sonucu üst makamların yaptırdığı rektörün adamı olan ve şahsımı tehdit eden, incelemeciye verdiğim belgeler ve bu belgeler doğrultusunda taraflı incelemecinin verdiği rapor. Şahsıma, dönem dönem maaş karşılığı girmem gereken zorunlu 10 saatlik dersimi dahi vermemenin yanında, uzmanlık alan derslerimin dahi verilmemesi neticesinde ve bölümde düzenlenen bölümdeki tüm öğretim elemanları dahil edildiği halde ve dışarıdan kişiler ilave edildiği halde yapılan kongrelere sadece şahsımın dahil edilmemesi, bölümle ilgili birçok konuda şahsımın uzmanlık alanlarında dahi şahsımın özellikle dışlanması yoluyla itibarsızlaştırma uygulamaları yapılmaktadır. Ders dağılımları dahil tüm konularda şahsım dışarıda bırakılmakta, Bölüm Kurullarında şahsıma ve danışmanı olduğum öğrencilere de aynı uygulamalar yapmakta, bölüm kurullarında şahsımla ilgili tüm konularda özellikle ve bilerek karar alınmakta ve hak ihlalleriyle birlikte, MOBBİNG, baskı ve sindirme uygulamalarında bulunmaktadırlar, bunlar Bölüm Kurul kararları incelendiğinde açıkça ortaya çıkmaktadır. Bölüm Kurullarına yasal olmadığı halde şahsım bölümün kadrolu öğretim üyesi olmama rağmen şahsımın branş dersleri, Araştırma Görevlilerini yasal olmayan bir şekilde Bölüm Akademik Kurul Üyesi yaparak bu kişilere oy kullandırılmış (Belgelerde mevcut, ilgili soruşturmalara verdiğim cevap yazısı belgelerinde ve şikayet belgelerinde mevcuttur), derslerim ve diğer birçok yasal ve özlük haklarım yasa dışı olarak gasp edilmiştir. Bölümümüzde derslere girmem engellenmek suretiyle MOBBİNG, baskı, sindirme, tehdit uygulamaları yapılmaktadır. Tarafıma ders vermeyerek ders ücreti almam adaletsiz bir hale getirilmiştir.”
Mesele yeterince açık, yeterince ortada değil mi? Bu konuda Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü’nün yapacağı açıklamalara da bize ayrılan yerde cevap hakkı tanınacağını ifade etmek isterim.