Bundan önceki karşılaşmalarda sürekli olumsuz neticeler aldığımız Fenerbahçe deplasmanıyla ikinci yarıya başlayan Konyaspor’umuz, bu deplasmandan alabileceği 1 puan ile ilk yarı sonunda kazandığı morali ikinci yarı başında da devam ettirme amacındaydı. Karşılaşmanın tamamında mükemmele yakın bir performans ortaya koyan ekibimiz, biraz şanssızlık biraz da hakem hataları neticesinde kazanabileceği bir karşılaşmadan daha boynu bükük ayrılmak zorunda kaldı.
Maç öncesinde kadroyu gördüğümde Mesut Hoca’nın İstanbul’a kazanmak için gittiğini anlıyordum. Özellikle Gekas, Hasan Kabze, Hleb ve Djalma’dan kurulu 4’lü hücum hattı dün iyi bir performans gösterince, Fenerbahçe savunmada oyun kuramadı ve en önemli hücum silahı olan kenar bekleri oyuna giremediler. Hal böyle olunca da Konyaspor rakibine üstünlüğünü kabul ettiren ekip oldu. Nitekim bu karakterli ve cesur oyun ilk yarının ortalarında gölü de getirdi. Gekas, Hleb ve Djalma’nın başrollerde oynadığı film, mutlu sonla bitince hemen hemen herkes gibi bizlerde Fenerbahçe’ye karşı olan makus talihimizin sonlanacağını düşündük. İlk yarının tamamında bu oyun tarzına devam eden Konyaspor golleri de kaçırmaya devam ediyordu. Ancak duran top konusundaki hastalığımız yine kendini gösterdi ve ilk yarı biterken yenilen golle soyunma odasına 1-1’lik neticeyle gitmek durumunda kaldık. İkinci yarıya beklenenin aksine daha da önde basarak başlayan Konyaspor, ilk 15 dakikada harcadığı 2-3 net fırsat nedeniyle belki de 3 puandan oldu. Ersun Yanal türlü türlü hamlelerle takımını hücuma kaldırmayı denedi ancak hem savunmaya hem de hücuma inanılmaz destek veren kanat oyuncularımız sayesinde bunda da başarısız oldu. Fenerbahçe’nin iyiden iyiye yorulduğu ve zorlandığı dakikalarda hakem Ali Palabıyık sahneye çıktı ve aleyhimize verdiği fauller ile rakibe vermediği kartlar sayesinde ev sahibi ekibe nefes aldırmayı ihmal etmedi. Özellikle ilk yarıda Mehmet Topal’ın, ikinci yarıda da Caner’in çift sarı kartlık hareketlerine kart bile çıkarmayarak bu oyuncuların oyunda kalmasını sağlayan Ali Palabıyık, Volkan ve Djalma’nın penaltı ve kırmızı kartlık pozisyonunu da es geçerek nirvanaya ulaştı. Arada ince ince yaptığı müdahaleleri de söylemiyorum. Tabii ki hesaplar başkaydı, Fenerbahçe’nın içinde bulunduğu yargı süreci, şampiyon olması durumunda bile Şampiyonlar Ligi’ne gidemeyecek olması, puan farkının bu kadar açılmasındaki etkenlerden biri. Yani TFF yine herkesin ağzına emzik vermeyi ihmal etmedi. Konyaspor’umuzu da yaptığı bu akka tokkalar sayesinde badem etmiş oldu.
Mesut Bakkal ve teknik heyeti ile futbolcu kardeşlerimizi oynadıkları yürekli futbol nedeniyle tebrik etmek gerekiyor. Sezon başından bu yana belirttiğim gibi, Konyaspor takımı mücadele ettiği zaman bu ligdeki her takımı yenebilecek güce sahip. Dün de olağan üstü mücadele eden bir ekip vardı sahada. Yukarıda da belirttiğimiz gibi dış etkenlerin de ciddi yardımıyla son 10 dakikada karşılaşmayı kaybetti. Ama ne demişler, galip sayılır bu yolda mağlup. Yüreğinize sağlık arkadaşlar…