AKLIMDA YAZILMASI GEREKEN DELİ SORULAR…

Uğur Özteke

Allah’ıma şükürler olsun ki geçtiğimiz haftayı kendi adıma yani kendi küçük gazetecilik dünyamda öylesine dolu dolu geçirdim ki çok mutlu idim.

Bana sosyal medyadan, hatta direkt yüzüme yazılanlardan şehrin pek çok insanı da mutlu olmamıştı. Bu bile benim için çok güzel bir şeydi biliyor musunuz?

Hadi biz korkumuzdan yazamıyoruz.

Tamam korkuyoruz. Korkuyorum kardeşim.

Başıma asılsız gerekçesiz, düzmece mesnetlerle çorap örülmesinden, kodese tıkılmaktan korkuyorum.

Peki, millet, peki sizler niye yüksek sesle konuşamıyorsunuz?

Tek yapılan şey feyk hesaplar ya da farklı rumuz ve fotoğraflarla içinden geldiğini sosyal medyada salla deşarj ol, boşal, içini rahatlat…

Aslında bu millet sadece kendini kandırıyor biliyor musunuz?

Sonra bizden ekmeğini, aşını bu meslekten kazanmaya çalışanlara yüklen “doğruyu yaz kardeşim”… Olur, haklısınız, görevimiz doğruyu yazmak, ama ya siz? Siz bırakın işinizi doğru yapmayı bakın doğruyu konuşamıyorsunuz bile. Niye?

Çok açık siz yine söyleyemezsiniz, ama biz söyleyeyim çünkü sizler de korkuyorsunuz ve rahatlayabilmek için size bir Donkişot lazım ya.

İçinde bulunduğumuz en büyük boşluk KORKU…

Evet bugün toplumda siyasi görüşü, cemaati, işi, yaşı, cinsiyeti ne olursa aklı biraz eren insanımız asla içinden geçeni ve kendi doğrusunu söyleyemiyor.

Böyle bir ortamda siz garip, oksijen çadırına girmeye hazırlanan yerel basından ve yerel basında çalışan garibanlardan doğruyu yazarak kahramanlık bekliyorsunuz.

Hiç mi vicdanınız sızlamıyor?

Bakın ulusal basının durumu ortada.

Yarın bir gün sıra yerel basına geliyor. 

Bu şehirde aylar önce sadece Konya için yeni düzen ve yeni dizaynlar olacak dedik, değil mi?

Şimdi yeni değişimleri yavaş yavaş hissetmeye başlıyorsunuz. Ama daha durun bunlar ne ki? Bunlar televizyonlardaki pembe diziler gibi, sıpanın büyüğü daha ahırda.

Neyse bu işlere fazla girersek başımız yine ağrır.

Gelin biz yine siz bizi beğenmeseniz de adımızı, soyadımızı, fotoğrafımızı adam gibi doğru yazıp koyun kimsenin değinemeyeceği durumlara şöyle bir dokunalım. Ama tekrar diyorum kimse bizden, dahası benden ucuz kahramanlıklar beklemesin.

……………..

REİS GELDİĞİ ZAMAN

MİTİNG ALANININ

KEMARALARI KAPATILDI MI?

Sayın Cumhurbaşkanımızın Konya’ya gelişinde özellikle Mevlana alanında mitingin yapılacağı alandaki partili sayısı ile ilgili pek çok yorum yapıldı. Yok azdı yok çoktu…

Hiçbir resmi ağızdan AK Partililerin ağızlarından bile alanda şu kadar insan vardı diye bir şey duyamadık. Durum böyle olunca milletin ağzı da torba değil ki büzesin. Ağzı olan konuştu, telefonu, bilgisayarı olan yazdı.

Orayı biz de bilemeyiz.

Ama klavyelerden sallanan konulardan birisi de meydanı gösteren kameraların bir süre sonra kapatıldığı idi.

Bunu bir yetkiliye direk sordum. Ve birinci ağızdan aldığım cevap da şu idi.

“Evet Uğur abi belli bir zaman gelince yani Sayın Cumhurbaşkanımızın Konya’ya inişi yaklaşınca güvenlik gerekçesi ile kameralar kapatıldı”…

Bana söylenen bu idi.

İster inanın isterseniz inanmayın.  Ama söylenen gerekçe mantıklı mı? Evet bence de yüzde yüz doğru, haklı bir gerekçe. Gerisi de bizi ilgilendirmez. Buna inanmayıp iddialarını sürdürenler son mitingde kameraların kapatılmadığını söylerlerse o zaman biz de yetkililere bu durumu tekrar sorarız.

MİTİNGİN HAVASI NASILDI?

Bize miting sonrası sorulan en çok sorulardan birisi de miting alanının durumu yani insanların coşkusu havası idi. Ben miting alanında değildim. Dahası o gün Konya’da bile değildim. Ben de durumu ve havayı sizler gibi güvendiğim dostlara, bazı resmi büyüklerime, partili insanlara sorarak alan ile ilgili an ve an haber alıyordum.

Evet, Sayın Cumhurbaşkanımızın bu teşekkür ziyareti diğer gelişlerine göre sönük idi.

Peki neden böyle idi?

Gerekçesi çoktu tabii. Çünkü bize gelen bilgiler Cumhurbaşkanımızın yanındaki isimlere çok daha net olarak gidiyordu.

Sonra gerekçe olarak havanın sıcak olması söyleniyordu, tatil günü olması söyleniyordu, alana geliş saati söyleniyordu… Söyleniyordu, söyleniyordu, söyleniyordu…

Ama hiç kimse mesela ekonomik şartlar insanların hayallerini yıkmıştı demiyordu. Hiç kimse Suriye politikası bu şehirde bile artık tepki görüyor da diyemiyordu.

Neyse bana kızmayın ama bu sefer insanların eski havası yoktu bunda da içinde bulunduğumuz durum ve gelecek ile ilgili kaygılar en büyük etken idi.

DAVUTOĞLU’NUN BU İŞTE ETKİSİ NE?

Benim kafamdaki ve sizlerin kafalarınızdaki deli sorular içerisinde Davutoğlu’nun bu olumsuz havada etkisi var mıydı? Varsa ne kadar idi?

Çok net söyleyeyim bu sorulara da herkes kendi cephesinden yorum yapıyordu.

Artık yavaş yavaş Davutoğlu’nun yanında yer alacaklarını belli eden eski AK Partililer etkinin büyük olduğunu söylerken, AK Parti’de bugün yer alanlar bu etkinin sıfır olduğunu söylüyorlardı. Bu işin bir de bugün AK Parti’de yer alıp yarın rüzgar nereden eserse oraya savrulacaklar kısmı var ve onlara göre de Davutoğlu’nun etki oranı düşüktü.

KONYA’NIN UCUZLUĞU

Eskiden siyasiler Konya’yı diğer illere göre Türkiye’ye göre överlerken suda en ucuz şehir, ulaşımda en ucuz şehir, en yeşil şehir derlerdi ve basında o zaman buna inansa da inanmasa da yazar sonuçta millet de buna kanardı.

Ben o zamanlarda Konya’nın ucuz olduğuna inanmazdım. Çünkü ucuzluk neye ve kime göre idi?

Eğer Konya İstanbul’dan, Ankara’dan ucuz derseniz (Dün de, bugün de, yarın da) ve millete böyle bir hesap çıkartırsanız Konyalıyı kandırırsınız ama Allah bunun hesabını sizden sorar.

Yahu bir şu İstanbul’a bakın bir de Konya’ya.

Hadi biz demiş olmayalım. Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul için neler dedi ve diyor. Dahası İstanbul’u dünyanın finans merkezi yapabilmek için neler yapıyor.

Eeee bu durumda İstanbul suyu ile ulaşımı ile bizden bir de ucuz mu olacak?

………..

Haaa ben hep bu ucuzluğu Anadolu şehirleri içerisinde bize rakip olan Kayseri ve Antep’i baz alırdım.

Uğur Başkan’ın yeni zam sinyalini vermesinin ardından küçük bir detaya ulaştım.

 

 

İşte bizim rakip olarak görebileceğimiz Anadolu şehirlerinden komşumuz Kayseri’deki ulaşım fiyatları. Bir de bizdekiler.

Yani ucuz mu ucuz imiş.

O zaman ….!!!

………….

Hadi daha fazla sizleri delirtmeden kendimi de frenleyeceğim diye balatalardı yakmadan bugünlük Allahaısmarladık.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Dün iptal edilmiş bir çektir, yarın emre hazır bir senettir, bugün ise peşin paradır. Bugünden yararlanınız.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Parklardaki oyun gruplarına kasıtlı olarak zarar vermeyip, kamu malını kendi malımız gibi koruyup gözetebildiğimiz zaman daha iyi adam oluruz.

  

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (14)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.