Bugün izninizle çok farklı bir gözle, şehri gözlemlemeye çalışacağız.
Cumartesi akşamı bir abimiz arıyordu. Bu abimizin sağlık durumu pekiyi değildir. Oysa bir dönem Konya’yı titreten isimler arasında yer alan, Milli Görüş politikasının faal isimlerinden olan, sadece Konya’da değil İstanbul’da hatta bazı Avrupa şehirlerinde çok etkili olan ve oralarda kalan abimiz yakalandığı bir hastalık nedeni ile artık akülü arabaya mahkûm durumdadır.
Allah’a şükürler olsun ki biz gücümüz yettiği ölçüde “vefa”nın İstanbul’da bir semt olmadığına inanırız. Ve bunu da inandığımız için dünün tüm büyükleri bugün unutulmuş ya da köşelerine çekilmiş olsalar da biz onları ziyaret ederiz. Abimizin bu rahatsızlık haberini öğrendikten sonra da son dönemlerde sık sık kendisini ziyaret eder, eski Konya’yı kendisinden dinleriz. Aslında kendisi Konya’nın yakın tarihine şahitlik etmiş önemli bir isimlerdendir.
Neyse bu abimiz yakın zamana kadar Karatay’da ikamet etmekte idi. İş dünyasında olan oğlundan, babasının yakın zamanda artık Meram’da mükemmel bir tepedeki villada ikamet ettiğini öğrendik. İşte bu abimiz arıyordu. Önce, “Sen bizim yeni eve gelmedin beni ihmal ediyorsun, seni mangala mı çaya mı kahveye mi, su böreğine mi yoksa tandır ekmek yumurtalı pastırmaya mı davet edeyim?” diyordu.
Biz kendisine çay sözü verdikten sonra abimiz kısa bir Meram turundan söz etti ve akülü arabası ile Meram’ı gezdiğini ve kendi gözünden Meram’daki çarpıklıkların telefonla fotoğraflarını çektiğini söyledikten sonra bunları gazetede yayınlayarak bu çirkinliklerin düzeltilmesini istedi. “Peki” dedik.
Ardından abimiz belki de 20’yi aşkın fotoğrafı bize yine telefonundan gönderdi.
İşte abimizin çektiği bazı fotoğraf kareleri
Biz bu karelerden sayın başkan Fatma Hanım ve ekibinin asla rahatsız olmayacağını ve konunun üzerine de hassasiyetle gideceğine inanıyorum.
Çünkü bu kareler normal sağlıklı bir insan gözü ile çekilmiş kareler değil. Bu göz her iki ayağı da tutmayan ve artık akülü arabaya mahkum olmuş Avrupa’da uzun yıllar yaşamış, gelmiş görmüş geçirmiş bir abimizin gözü.
Biz bu şehrin insanlarını çok seviyor, çok inanıyor ve onlara saygı duyuyoruz.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Riya ile paranın padişahı değiliz biz. Parçalanmış gönül hırkalarını yamar giyeriz biz. Dostlarla ağlar dostlarla güleriz biz.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Jeeplerden yola kağıt mendilleri atmadığımız zaman ADAM oluruz.