Alaeddin tepesi denildiğinde bazı insanların yüzüne yayılan acayip ve anlamsız gülümsemeler, Alaeddin tepesi üzerine yıllardan beri söylenen edepsiz cümleler, edepsiz yakıştırmalar, yakası açılmadık laflar, hâlâ bütün hızıyla devam ediyor!
Elbet bu kelamlar, kendini bilenlerin edeceği kelamlar değil!
Şakası bile hoş olmayan, Alaeddin tepesine dil uzatmaların edepsizlik ve terbiyesizlik boyutu hiç de hoş değil!
Alaeddin tepesi rastgele bir tepe değil!
Sıradan hiç değil!
Tepe Sultanlar Tepesi!
Tepe, Enbiyalar tepesi!
O tepede Şehitler Abidesi!
Alaeddin tepesine hiç mi saygımız yok?
Bu tepe hakkında kem söz söyleyenin, kötü kelam edenin iki dünyada da yüzü gülmez!
Yaşarken işi rast gitmez!
İnanın bu tepeyi haddinden fazla ihmal ettik!
Bir türlü ne yapacağımızı bilemedik!
Tepenin bir türlü toparlanamamış olması… Tepe üzerinde yapılacağı söylenen çalışmaların uzadıkça uzaması, şehrin ortasında ve göz önünde olan tepe hakkında oldukça çirkin imaların, çirkin anlatımların devam etmesi şehri ve bu şehirde yaşayanları üzmeye devam ediyor.
Alaeddin tepesi, tepeyi çirkin laflarına alet edenlerin sandığı tepe değil!
Edepsizce yakıştırmalar yapanların tepesi de değil!
Bu tepe bilinmeyenlerle dolu bir tepe!
Keşfi yapılmamış bir tepe!
Keşfedilmemiş bir tepe!
Alaeddin Tepesine yolculuk, Selçukluya yolculuk yapmanın başlangıcı, ilk adımı.
Bu adımı Konya’nın Başkent oluşuyla başlatılan törenler sonrasında Büyükşehrimiz gerçekleştirdi.
Her Cuma günü, cuma namazını müteakiben Alâeddin Camisi avlusundaki türbede bulunan Türkiye Selçuklu Devleti Sultanları'ndan I.Alâaddîn Keykubad, I.Mes'ud, II.Kılıçarslan, IV.Rukneddîn Kılıçarslan, III.İzzeddîn Kılıçarslan, II.Rükneddîn Süleyman, I'inci, II'inci ve III'üncü Gıyaseddin Keyküsrev'lerin ruhlarına dualar yapılması ve Fatihalar okunması oldukça hoş!
Lakin, Alaeddin Tepesi üzerindeki anlamsız, gereksiz ve edepsiz söylentileri kaldırmaya yetmiyor!
Kötü her yerde kötü! Edepsiz, her zaman edepsiz! Terbiyesizlerin ne durulacağı var, ne de terbiyelerini takınacağı!
*****
Alaeddin tepesi, Selçuklunun altın dönemini yaşadığı, zirveye çıktığı, Alaeddin Keykubad’ın, Uluğ Keykubad’ın adını taşıyor.
Bu tepe, Selçuklu medeniyetinin tapu sicili!
Bu tepe, şehrin ihtişamının, maddi ve manevi zenginliğinin şahidi bir tepe…
Anadolu’da anlam olarak…
Tarih olarak…
Maddi ve manevi zenginlik olarak…
Alaeddin tepesini geçecek özelliklere sahip olan bir başka tepeye rastlayamazsınız!
Alaeddin tepesi, yüzyıllar öncesinden bir nişane…
Bu günlere bir armağan…
Dahası Uluğ Keykubad’ın emaneti!
Bu tepe bir sembol, geçmişin izlerini dünden bugüne taşıyan bir abide!
Taşı-toprağı tarih! Taşı toprağı kültür!
Sultanların tepesi!
Konya'da bütün yollar Alaeddin’e çıkar!
Çünkü bu tepe, bu şehrin kalbi, bu şehrin merkezi!
Alaeddin Tepesi bu şehrin nazar boncuğudur, uğurudur. Temiz bir adı, temiz bir geçmişi vardır. Ve öyle kalmalı ve öyle de yaşatılmalıdır.
*****
Tepe toparlanmalar bitirilinceye kadar ciddi anlamda koruma altına alınmalı!
Çünkü bu tepe, şu veya bu tepesi değil!
Bu yakıştırmalarda bulunanlar bugüne kadar ne bıktılar ne vazgeçtiler!
Alaeddin tepesi, kendini bilmezlerin, edep ve haya noktasında şirazesi kayanların hakkında uluorta konuşacakları bir tepe hiç değil!
Ne istiyoruz Alaeddin tepesinden?
Kimin bu tepeyle bir alıp veremediği var?
Kimin Alaeddin tepesine bir kini, bir düşmanlığı var?
Alaeddin tepesinde kimlerin yattığını bilen var mı?
Bilen olsa, idrak eden olsa bin kere tövbe eder!
Dediklerine pişman olur!
Alaeddin Tepesi Milli Mücadeleye damgasını vuran bir tepe…
Bu tepede Milli Mücadele yıllarında, İzmir’in Yunanlılar tarafından işgalinden sonra İstanbul Sultanahmet Mitinginden sonra Anadolu’nun en büyük mitingi yapıldı… Konya binlerce insanla öyle bir miting yaptı ki, yer yerinden oynadı Konya’da!
Bu tepede Selçuklu Sultanlarının, Enbiyaların ve İstiklal Mücadelesine katılan isimsiz kahramanlarının ruhları dolaşıyor!
Bu tepe gündüz gibi aydınlanmalı ki, çirkin görüntülere tevessül edenler, niyetlenenler bu tepeye adım atamasınlar!
*****
Bu tepe Enbiyalar tepesi!
Mevlana Müzesi İhtisas Kütüphanesinde bulunan,
“Tumar-ı Silsile-i Beni Adem” isimli yazma eserde, Konya’da metfun bulunan peygamberler sayılırken,
“ve Sultan Alaeddin Cami-i Şerifinde Miraç Peygamber metfundur” cümlesi geçiyor.
Ayrıca, rahmetli Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver’in,
İstanbul’da çıkan Türk Folklor Araştırmaları Dergisinin Aralık/1956 yılında çıkan,
89. sayısının 1417. Sahifesinde,
Konya’da Evliya Sayımı yazısında, Konya’da metfun bulunan peygamberler sayılırken,
“3 Peygamber Sultan Kurbi (Sultan Alâeddin Camii) civarında, fakat isimleri meçhuldür.” diye bir cümle yer almaktadır.
Bu tepe bu şehrin onurunu ve gururunu temsil ediyor!
Bu tepeye saygısızlık etmek, kimsenin haddi değil!
Dilerim ki; Ne Alaeddin Tepesi ne Alaeddin Keykubad, ne de bu tepede yatanlar küsmesinler bu şehre, çevirmesinler bu şehirden yüzlerini!