Alanya’nın yamaç paraşütü (Alanya Kalesi)

Bayram Kabadayı

Ne zaman bir Alanya’ya gezimiz olsa, otobüs kaptanlarının ilk soracağı soru “Alanya Kalesine çıkacak mıyız?” oluyor.

Çünkü otobüsle gerçekten Alanya kalesine çıkmak meşguliyetli bir durum. Gerek yolların darlığı, gerekse dik rampa oluşu, tur otobüslerinin korkulu rüyası durumunda.

Gecen gün Konya tanıtım elçileri ile yapmış olduğumuz (vatanımızı gezelim görelim) gezimizde yolumuz, Antalya’nın Alanya İlçesine düşmüştü. Tabiî ki ilk durağımız da Alanya Kalesi olacaktı. Otobüsümüzle kaleye çıkarken çektiğimiz eziyetleri bir görmüş olsanız, bir daha tövbe edersiniz Alanya Kalesine çıkmayı… Hemen aklıma gelmişken, şu Alanya Kalesine çıkmanın (otobüs dışında) başka yolları da olmalı diye düşünmeden edemiyorum.

Mesela  teleferik olamaz mı..? Düşünsenize kıyıdan Alanya kalesine kıvrıla kıvrıla çıkan bir teleferiği. Ne kadar hoş olur değil mi?

Yapılabilir mi? Neden olmasın hayali bile güzel bence…

Ama çıkmadan da olmaz ki…

Hele Alanya’ya gidilir de kaleye çıkılmazsa, yapacağınız gezi bana göre yüzde 50 eksik yapılmış olur.

Neyse bin bir zahmetle çıktığımız Alanya Kalesinde başlıyoruz gezimize…

Kalede tarihin derinliklerinden süzülüp gelen, kaleyi çevreleyen surlar, kale, sarnıç gibi tarihi yapılar sizi hayran bırakıyor. Hele de yüksekliğin verdiği etkiyle, sanki yamaç paraşütüyle Alanya’yı turluyormuşuz görüntüsüyle, bir başka güzel görünüyor Alanya.

Kaleye, çıkarken de inerken de fotoğrafçı arkadaşlarımız, otobüsün bir sağ camından, bir sol camından, kalenin eşsiz güzelliklerini bin bir heyecanla çekiyorlardı.

Şuradan yetkililere bir acizane çağrım olacak, bu gibi tarihi turistik bölgelerimizin ulaşımına çok önem vermeleri ve bu konuda çalışma yapmaları tek dileğimdir.

Bir sanat hocamız şöyle derdi; “Güzelin sonu yoktur”

Güzeli kendimiz yaratmalıyız, bulunduğumuz yerleri güzelleştirmek de emniyetli hale getir de kendi elimizde… Torunlarımızın dünyasını güzel hale getirmek ümidi ile.

SAYGILARIMLA.