Ali Koç’un 56 yaşında olduğunu,
Londra Harrow School'dan mezun olduğunu,
1989 senesinde Rice University'de yüksek tahsilini tamamladığını,
Harvard Üniversitesi'nde İşletme Fakültesinde yüksek lisans yaptığını,
1990’da J.P. Morgan, New York, NY Stajyerlik yaptığını,
American Express Bank'ta çalıştığını,
1992-1994 yılları arasında Morgan Stanley Yatırım Bankası'nda Analist olarak çalıştığını,
Servetinin 700 milyon dolar olduğunu,
2018'de Fenerbahçe başkanı olduğunu,
5 yıllık yönetiminde Fenerbahçe, Süper Lig ve Türkiye Kupası'nı (1 tane vardı sanırım) kazanamadığını,
9 farklı teknik direktörle çalışılarak istikrarsız olduğunu,
Hali hazırda Kulüpler Birliği Başkanlığını yürüttüğünü,
Fenerbahçe'nin 2 milyar 821 milyon olan borcunu 9 milyar 537 milyon TL’ye çıkardığını,
Öte yandan;
Ford Otosan, Yapı Kredi Bankası, Koçtaş, Otokar ve Setur gibi markaların Yönetim Kurulu Başkan vekilliğini devam ettirdiğini
Biliyor muydunuz?
Evet,
Yazılıp çizilenlere şöyle bir baktığınız zaman Ali Bey’in şimdiye kadar yaptıkları ve yaptıkları neticesinde elde ettikleri size doyurucu geliyor mu?
Şimdi diyeceksiniz ki yahu Sadık, koskoca KOÇ bu yaptıklarıyla doyar mı?
Adamın dişinin kovuğuna yetmez!
Tamam haklısınız ben de sizin gibi düşünüyor ve size katılıyorum.
Fakat şunu hâlâ anlamakta güçlük çekiyorum.
Bizlerin yani halkın gördüğü kadarıyla bu kadar başarısızlığa, silikliğe ve aymazlığa rağmen hangi akla hizmet kasım kasım kasılır bir insan?
Hani Muharrem İnce diyor ya: ‘Çıkmışsın yenmiş, çıkmışsın yenmiş, yenmiş de yenmiş’ aynı o hesap işte.
Bu beyefendi de çıkmış yenilmiş, çıkmış yenilmiş, yenilmiş de yenilmiş
Üstelik daha da yenilmeyeceğinin garantisini kimse veremez!
Ama gelin görün ki başarısızlık ve kaybetme duygusu herifin iliklerine öyle bir işlemiş ki attığı her adımı daha doğrusu içine daldığı her balçığı Dilan Polat’ın evindeki güllü havuz zannediyor.
Ve hiç o değilde elim sen de misali caka satmayı da ihmal etmiyor.
Bakın en son yaşanan hadise, hatırlayın lütfen.
Suudi Arabistan’da yapılması planlanan Süper Kupa organizasyonu.
Neden patırtılı bir şekilde iptal edildi?
Birkaç gün önce bomba bir malûmat düştü önüme sizinle de paylaşayım.
‘Galatasaray ve Fenerbahçe Suud’a gitmeden önce hangi formaları giyeceğini belirliyor ve bunu bildiriyor. (Resmî protokol yani)
Takımlar Suud’a gelince Ali Koç, Atatürk resimli formaları ortaya çıkarıyor.
Galatasaray ekibinin bundan haberi yok.
Dursun Özbek ‘Bizi Atatürk’e karşı gösterecek bu’ diyerek talimat veriyor ve Galatasaray yöneticileri Riyad’da forma bastırmak için tekstilci arıyor.
Ali Koç, Suudi Arabistan’a belirli bir plân dahilinde ve hazırlıklı gitmiş dolayısıyla en baştan maçın bu şartlar altından oynanamayacağını hesaplamış.
Çünkü FIFA kurallarını bilen herkes -devlet başkanı, yetkili vs.- fotoğraflı formalar ile çıkılamayacağını bilir.
Yani Ali Koç’un bunu bilmemesine imkân yok.
Zaten Suudi Arabistanlı yetkililer takımlara direkt olarak şunu ifade ediyor:
‘Biz FIFA kurallarını uyguluyoruz. Siz de çok iyi biliyorsunuz ki bu durum yasak. Biz buna izin verirsek FIFA bize ceza keser daha da önemlisi futbola çok fazla yatırım yaptık. FIFA’dan alacağımız bu ceza yatırımlara da zarar verir. Bizden bunu yani FIFA dışı kuralları uygulamamızı beklemeyin.’
Dostlar,
Minare kılıf ilişkisi nasıl modernize edilerek satılmaya çalışılır gördünüz değil mi?
Şu kadar emeği takımına ve oynanan futbola harcasa emin olun çok farklı bir Fenerbahçe ve Türk futbolu izleriz.
Ama yok, herif de müspet mânâ da tırnak üstünü dolduracak kadar bile kabiliyet yok.
Ez cümle; vermediyse mabud ne yapsın Koç Ali.
Selâmetle…