Önceki gün akşam saatlerdi idi. Yıllardır yüzünü görmediğim sesini duymadığım ama bir dönem Konya Ticaret Odasından Konya İdmanyurdu’na, basketboldan atletizme bu şehre damgasını vuran Nizamettin Yetişen abimiz arıyordu.
Nizamettin abi üzgündü. Nail Bülbül abinin de selamı olduğunu söylüyordu.
Ve Nizamettin abi, Kerim Sargın abimizin çok hasta olduğunu kalp rahatsızlığından kalça kırıklığına kadar yaşadığı rahatsızlıkları söyledikten sonra da “Aynı zamanda haftada üç defa diyalize giriyor. Kendisi dördüncü katta. Apartmanın asansörü yok. Ambulans çağırıyorlarmış olmuyormuş. Kerim Sargın’ı tanırsın bu şehre, spora 50 yıl hizmet etti. Perişan durumda. 50 kişi devreye girdi olmadı. Bu işi Uğur çözer dediler. Kerim abine yardım et” diyor ve ağlıyordu.
Biz kimdik ki kime yardım edebilirdik ki?
Ama bir anda 40 yıl öncesine gittim.
Kerim Sargın abi, rahmetli Galip Yenikaynak abi ve ben Ankara’ya bir Konyaspor maçına gitmiştik. Maça biraz süre olduğu için Kerim abi “Hadi gelin size Gençlik Parkını gezdireyim” dedi. Kerim abi önde Galip abi ile ben arkada gezmeye başladık.
Kerim abi 2 metrelik dev adam, biz üç adım atıyoruz Kerim abi bir adım. Rahmetli Galip abi dayanamadı Kerim abiye seslendi “Yavaş oğlum. Bizi ayı gezdirir gibi ne gezdiriyorsun?”.
………………….
Yaaa en az 40 yıl olmuştu.
Ve Kerim abimi de en az 20 yıldır görmüyordum.
Yıkıldım. Evdekilere çaktırmadan gözlerimden akan yaşları sildim ve telefona sarıldım.
Kerim abimiz, Spor İl Müdürlüğünden emekli idi.
Konya sporuna onlarca yıl hizmet etmiş bir insandı. Sporun her alanında vardı.
Yeşil-Beyazlı İdmanyurdu’nda yıllarca sporcu olarak hizmet vermiş, daha sonra Türk sporuna ömrünü adamıştı. Ve şimdi bu insanı 4.kattan indirecek bir sedye, bir ambulans mı bulunmayacaktı?
………….
Sabah ilk işim sağlıkta benim için çok önemli bir yere sahip olan, sporda ise Konyaspor futbol takımından basketbola özel olarak maddi manevi olarak fedakarlıklar yapan verdiği paraları almayan alamayan dost isim Hüseyin Sarıköse’nin yanındaydım.
Hüseyin abi kısa sürede o pratik zekası ile sorunu çözdü. Gerekirse kendisi ve üç dört arkadaşı maddi destek sağlayarak Kerim Sargın abimizi haftanın üç günü 4.kattan indirecek diyaliz sonrası da çıkartacaktık.
Uçarak Pusula Web TV’deki canlı yayınımıza gittim.
Allah’a şükürler olsun Şehir Plancıları Odası Başkanı dostum Münir Günay ile başarılı bir saat yayın yaptık.
Bu arada telefonumu çaldıranlardan birisi de canım kardeşim Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekterliği Basın Halkla İlişkiler Sorumlusu Barış Sayir idi. Tabii canlı yayında olduğumuz için Barış’a bakamadım. Canlı yayın sonrası heyecanla kendisini aradım.
Allah razı olsun, Barış kardeşimiz müjdeyi veriyordu.
Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Koç hocam, Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesinin değerli Başhekimi Doç. Dr. M. Ali Eryılmaz hocam, hastanenin fedakar Başhekim Yardımcısı Op. Dr. Ahmet Nihat Baysal hocam, hastanenin değerli müdürü dostumuz Fatih Özyılmaz, Nefroloji Doktoru İbrahim Bey ambulans işini de tedavi işini de kökten çözmüşlerdi.
Cenab-ı Allah’ım bana iki kanat takmıştı uçuyordum. Sevincimden gözyaşlarıma hakim olamıyordum.
Bu arada yine Konya basketbolunun efsane ismi Yaşar Berber abimiz ısrarla beni arıyordu. Ona alo dedim durumu anlattım Yaşar Abiyi evinden aldım, Nizamettin Yetişen abimiz ile Muhacir Pazarının orada Balık Halinin önünde buluştuk.
Ve dört katı çıkarak yıllar sonra göreceğim Kerim abinin kapısını çaldık.
2 metrelik 130 kiloluk dev isim Kerim abim acılar içinde yatıyordu. Konuşamıyordu. Eline sarıldım öpüştük. Beni tanıdı, boğuk bir ses ile ağzının içinde “Bu Uğur” dedi.
Daha sonra Kerim abimizin 53 yıllık hayat arkadaşı ve kendisi de hasta olan eşi ile tanıştım.
Ve sevseniz de sevmeseniz de kabul etseniz de etmeseniz de Konya basketbolunun üç büyük ismi, yeri asla dolmayacak bu isimlerin birlikte fotoğraflarını çektim.
Öğle saatlerinde gazetemize dönerken o kadar mutlu ve o kadar heyecanlı idim ki.
Ve sürekli devletimize, devletin yöneticilerine, milletimize dua ediyordum.
Biz çok büyük bir devlettik. Ama zaman zaman devletimizin büyüklüğünü unutup vefasızlık edip eleştiriyorduk. Aslında günaha giriyorduk yanıyorduk.
Yine arada bir kızıp gaza gelip yöneticilerimizi kızıyordum.
Belki haklıydık belki de haksız.
Ama sağlıkta dün pek çok isim yönetici inanılmaz dua aldılar.
Devletin büyüklüğünü şehrimizde ki devletin güzel yöneticileri Sargın ailesinin fertlerine gelinlerine damatlarına evlatlarına bir kez daha gösterdiler. Aile fertlerinin sevinç gözyaşları, mutlulukları ve duaları bu devlete Allah’ın izni ile dünya var oldukça yaşatacak.
Haaa bu iş burada bitmedi.
Konyalıyım diyen, sporu seviyorum diyen, Konyasporluyum diyenler, Yeşil-Beyazlı İdmanyurdu fanatiğiyim diyenler. Şimdi görev sizin Kerim abimizi ziyaret edin bu insanı mutlu edin.
Bu bir insanlık görevidir. Bu bir vefadır.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
İsteğine kavuşanın onu korumasının yolu, özen saygı ve minnet içeren şükürdür. Yaradanın lütuflarına şükürsüzlük eden yeni nimetlerin kapısını kapatır
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Ana cadde ve bulvarlara çıkmaları aslında yasak olan üç tekerlekli araç sürücüleri bu yollarda yolun en solundan gidip trafik akışını engellemedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.