Siz değerli okurlarımızdan gelen şehrin sıkıntılı ya da güzel konuları ile çok şükür bugün yine birlikteyiz.
Önceki gün ikindi saatlerinde çok sevdiğim bir dostumuz arıyordu.
Bu dost isim bir STK Başkanı. Yine birkaç Sivil toplum kuruluşunda da gönüllü olarak yöneticilik yapıyor. Şehrin hem sosyal hem hayır hatta spor işlerinde de faal çalışkan iyi niyetli bir insandır.
Arada bir diyemeyeceğim kendisi ile de nadir görüşürüz.
Neyse telefona “alo” deyince abimin selamdan sonra ilk cümlesi aynı yazımızın başlığı gibiydi; “Uğur abi Allah canımı alsaydı da şu nüfus cüzdanımı kaybetmeseydim” derken “hayırdır abi” demeye kalmadı devam etti;
“Sabah nüfus müdürlüğüne geldim. Saat 9.50 idi. Sıra numarasını aldım. Önümde tam 285 kişi vardı. O saatten tam 14.50’ye kadar bekledim.
Oradaki insanların ruh halini ve durumlarını anlatmama gerek yok zaten.
Senin anlayacağın 5 saat orada bekleyip sıramız geldi. Nüfus cüzdanı için durumumuzu söyledik direkt bize muhtarlığın yolunu gösterdiler.
Uğur abi ehliyetim yanımda her şeyin hazır bizi muhtarlığa gönderiyorlar. Muhtardan kağıt alacakmışız. Abi hepimizin herkesin işi gücü var yazık günah değil mi? Randevu sistemi çalışmıyor...”
...........
Abimiz anlatılanlara göre yüzde yüz haklı gününü boş yere heba etmiş ve burnundan soluyordu.
Aynı durum yarın bir gün sizin de bizim de başımıza gelebilir.
Bu konuda yetkililerimizin iyi niyetle hemen bir çözüm yolu bulacaklarına inanıyoruz.
ERENKÖY’DEKİ SESLER PATLAMALAR
BU KARDA KIŞTA NE ALAKA
Geçen gün bir okurumuz Ali Bey şunları yazıyordu;
“Dün gece 2 gibi 3-5 dakika süren şiddetli ve korkutucu patlama sesleri duyuldu.
Havai fişek de olabilir ama karda kışta ne alaka. Bu sesler son 1-2 senedir artmaya başladı.”
.............
Ali Bey’e yüzde yüz katılıyorum.
Çünkü ben de Erenköy’de ikamet ediyorum.
Bir de saat 2’lere filan gerek yok.
Saat 11’den sonra kimse kusura bakmasın pompalılardan tutun da her türlü silah ile saydıranı mı ararsınız, havai fişek atanı mı?
Yani anlayacağınız Ali abimiz az bile yazmış.
Bu vesile ile durumu büyüklerimize iletelim dedik.
MERAM EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİNDEKİ
SOĞUKLUK CERYAN YAPMASINDAN İMİŞ
Kamu Hastaneleri Birliğinden bir bilgilendirme notu için dostlarımız aradılar. Meram Eğitim Araştırma Hastanesinde bekleme salonunun soğuk olduğunu yazmıştık. Özünde hastanenin kaloriferleri çok iyi yanıyormuş. Ama vatandaşın dediği de doğru imiş. Ancak şöyle; “Bekleme salonunun olduğu kapı otomatik açılıp kapandığı için birde havalar çok soğuk olduğu için buranın ısıtılmasında sorun yaşanıyor”muş.
PAZARTESİYİ BEKLEYEMEDİM ŞİMDİLİK
Millet Hastanesinin önüne yapılacak yaya üst geçidi gecikti mi gecikmedi mi tartışmasına bugün girmeyeceğim.
Yalnız bu konuda o kadar çok bilgi ve şikayet var ki mesela bugün bir okurumuz notu ile yazımızı noktalayacağız
“Abi bu köşeden vatandaşın sesini duyurarak hak ettiği hizmeti almaya çalışması çok güzel. Sizi tebrik ederim. Çünkü resmi yollardan maalesef bazı şeyler geçiştirilip vatandaş görmezden geliniyor.
- Hastane önüne yapılacak üst geçit altı göreceksiniz dolmuşların yolcu indirme bindirme yeri olacak. Hatta önüne birde belediye otobüs durağı koyacaklar. Buraya acil bir cepten yan yol verip otobüs, taksi, dolmuş ve hasta araçlarının indi bindi yaparken caddeyi işgal etmesi ve trafiği kesmesi önlenmeli.
- Kütüphaneler çocuk-genç ve yaşlıların aynı zamanda ders çalışacağı, vakit geçireceği mükemmel yerlerdir, geliştirilmelidir. Matematik-Fen bilimleri ve yabancı dil kaynakları artırılmalıdır.”
...........
Teşekkürler.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Bir kuzu binlerce koyun arasında kendi anasını nasıl bulursa, yapılan iyilik ve kötülüklerde eninde sonunda gelir insanı bulur.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
İlgililer bilgili, bilgililer de ilgili olduğu zaman daha iyi adam oluruz.