Bismillâhirrahmânirrahim.
“Hep birlikte Allah'ın ipine (kitabına, dinine) sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Hani siz birbirinize düşmanlar idiniz de, O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O'nun (bu) nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki, doğru yola eresiniz.”(Âl-i İmrân Suresi 103. Ayet)
Sözlükte “ip, bağ; sebep, vasıta; damar” gibi mânalara gelen habl kelimesi mecazi olarak “ahid, zimmet, eman” anlamlarında da kullanılmaktadır.
ÂL-İ İmrân sûresinin 103. âyetinde geçen “hablullah” ise bütün müfessirlerce mecazi bir ifade kabul edilmiş ve şöyle tefsir edilmiştir: Bundan maksat Allah Teâlâ ve Tekaddes Hazretlerinin kitabıdır. Kur’an-ı Kerim, tıpkı derin bir kuyuya düşmüş insana tutunup kurtulması için yukarıdan sarkıtılan ip gibi semadan arza uzatılmış bir hidayet nurudur. Başka bir açıklamaya göre ise Kur’an-ı Kerim, insanın tehlikeli bir yolda yürürken düşmemek için tutunup güvenlik içinde ilerlemesini sağlayan bir emniyet bağıdır. Ona sarılan tehlikeden ve helâk olmaktan kurtulur, selâmete ulaşır.
Bu Ayet-i Kerime cemaatle, daha açık ifade ile İslam toplumu ile alakalı, Allah Teâlâ Hazretlerinin açık bir emridir. Burada cemaatin öneminden ziyade Allah Teâlâ Hazretlerinin ipi meselesini ele alalım.
Ebu Said el-Hudrî Hazretlerinden rivayet edildiği üzere Allah Resûlü şöyle buyurmuştur: "Gökten yeryüzüne indirilmiş olan hablullah (Allah'ın ipi), Allah'ın kitabıdır." Efendimiz Aleyhisselatü Vesselam bu ayetteki ipten ne anlamamız gerektiğini bizlere bildirmiştir. Müfessirlerde Kur’ an-ı Kerimi kuyuya sarkıtılan bir ip tasviri ile insanı nasıl derin kuyulardan çıkardığını anlatmışlardır.
Sonuç olarak insan bu dünyanın aldatıcı oyun ve eğlenceleriyle, kısacık ömrünü dünyevi menfaat ve kazançlar elde etmek için Allah Teâlâ Hazretlerinin emirleri ve yasakları dışında isyankâr geçirmemelidir.
Allah Teâlâ Hazretleri kulun isyanına sebep olacak şeyleri, kulun şeytanın hilelerinde savrulup gideceğini, şeytanın insanın peşini bırakmayacağını bildirmiştir. Kullarına karşı çok merhametli olan Allah Teâlâ Hazretleri kurtuluş reçetesini de vermiştir.
Kurtuluş, iki cihan saadeti, ebedi mutluluk… İsmi her ne olursa olsun ancak Kur’an-ı Kerime uymakla olacaktır. Kur’an’ın emirleri de açıktır. Allah Teâlâ Hazretleri peygamberler göndererek insanlara yaşamın nasıl gerçekleşeceği, kendisine nasıl kulluk yapılacağını uygulamalı göstermiştir.
Allah Teâlâ Hazretleri bizleri ipine(Kur’an-ı Kerime), Efendimiz Aleyhisselatü Vesselama sarılan kullarından eylesin.