Yeni bir haftaya şehir ve insanımız adına gerçekten takdir edilecek bir çalışmanın kendi adımıza hakkını vererek başlamak istiyoruz.
Önce biraz daha geriye gidelim. Her yerde her zaman söyleriz, “Tahir Başkan’ın gülmesinden, kızmasından da korkarız. Ağzından çıkan bir cümle için asla ön yargılı olmadan, o anda inanmasak da şöyle bir durur düşünürüz”…
Yıllar önce Büyükşehir KOMEK diye bir kurs açtı. O yıllarda bu kurs bizim için Halk Eğitim Kurslarının bir değişik versiyonu idi. O günlerde Tahir Başkan dedi ki “KOMEK bir üniversite olacak”…
Güldük… Hatta içimizden de “Başkan amma attı ha” dedik…
Gel zaman git zaman bu kurslara katılmak için milletin araya partili ya da hatırı sayılır adamları devreye soktuğunu daha duyduk. Bu nasıl bir kurstu ki? Sonra bu kursu bitirenler iş güç sahibi olmaya başladı. Bizim Belediye yöneticileri kurslarla ilgili olarak Bakanlık düzeyinde protokoller imzalamaya başladılar. İş bayağı ciddileşiyordu.
İki yıl oldu herhalde bir ara elimiz boşa çıkınca bizde çini kursuna yazıldık. Yalnız torpilsiz kimliğimizi ve görevimizi söylemeden gittik Meram’da bir parkın içinde kursa kayıt olduk. O dönemde 10 küsur bayan bir de ben. Ak sakallı kel kafalı yaşlı bir adam.
Bir gün, iki gün, beş gün derken grup içerisinde utanmaya başladım. Derste kendimi kadınların altın günündeki kafayı yemiş bir adam gibi görmeye başladım.
O kursun hocası Canan Hoca’ya rica ettim ve gruptan ayrı tek başına gitmeye başladım. Çini de tam tabakta boya safhasına geçecektik ki yarım bıraktık daldık yine gazetenin yoğun işlerine.
Demek istiyoruz ki bu işte ki emeği göz nurunu, beyin ve yürek işini bire bir tattık. Kursların profesyonelce yönetim tarzını gördük.
Aradan aylar geçti. Ulaşılan rakamları Tahir Başkan Akşehir KOMEK’in yeni binasının açılışında açıklarken bu kez “Türkiye’nin en büyük halk üniversitesi” deyiverdi. Açık söyleyeyim bu kez gülmedik. Gülmediğimiz gibide o eski güldüğümüz anlar aklımıza geldi utandık.
…………
Geçtiğimiz Cuma günü KOMEK’in Mevlana Kültür Merkezi’ndeki sergi, sanat ve bilgi şölenini bir de biz görelim dedik. Tesadüf bu işin başındaki gizli mimar Ahmet Köseoğlu ile alanı gezmekte olan Mustafa Kavuş ve arkadaşları ile karşılaştık.
İki saate yakın bu alanı tek tek gezdik. Hocalardan bilgi aldık. Kursiyerler dertleştik. Her gün sadece iki bin kişinin ilçelerden geldiğini öğrendik.
Bu ne bir sergi, ne bir sanat merkezi ne de bir kurs işi.
Burada gerçekten yaşanmadan tarif edilemeyecek güzellikte el emeği, göz nuru, beyin fırtınası, beceri, inanç, azim, sabır, ufuk, vizyon, organizasyon… Sonunda da diploma, para ve meslek kısaca altın bir bilezik vardı.
Belki isimlerini dahi bilmediğimiz yüzlerce gönüllü inanmış fedakâr insana da tek tek teşekkür etmek gerekir ama biz tüm bunların nezdinde Tahir Başkan ile Ahmet Köseoğlu’nu tebrik ediyoruz.
Çünkü bu iş her babayiğidin yapacağı ve de başaracağı bir iş değildir.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Güzellik giyinenin süslülüğü ile oluşmaz, bilgi ve terbiye ile güzel olunur.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Beceremesek de iyiye, güzele iyi diyebildiğimiz zaman ADAM oluruz.