Konya’mızın ilk ve tek bayan futbol takımı olan Konya İdman Yurdu’nu gazetemizde defalarca haber yaptık. Spora, sporun her branşına değer veriyoruz, futbolu da önemsiyoruz. Bu kapsamda profesyonele olduğu kadar amatöre de önem veriyoruz. Ama onlar profesyonel ruhla işlerini yapan birer amatörler desem hiçte yanılmamış olurum. İlimizi bu sene Türkiye Futbol Federasyonu Kadınlar Üçüncü Lig’inde layıkıyla temsil ettiler. Layıkıyla diyorum, çünkü; hani derler ya varlık içerisinde yokluk çekmek diye, işte bu tabirin tam aksini yaşadılar. Kısıtlı bütçeleriyle zorluk çekseler de kısıtlı olmayan yürekleri sayesinde sürekli başardılar. Kulübü, 2008 yılında Türk Futboluna katkı sağlamak amacıyla değer verdiğim başarılı bir eğitmen olan Abdullah Yaman kurmuş. O halen Milli Eğitim’e bağlı bir okulda öğretmenlik yapıyor ve aynı zamanda takımın başkanıdır. İbrahim Özalp’ta aynı değere sahip eğitimcidir. Ve o da halen aktif olarak yine Milli Eğitim’e bağlı bir okulda öğretmenlik yapıyor, aynı zamanda takımın teknik adamıdır. Kuruldukları yıldan sonra minikler, yıldızlar gibi neredeyse tüm alt kategorilerde faaliyet göstermişler. Ama onları asıl farklı kılan şey, ellerini taşın altına sokup Konya’da yapılmamış olan bayan futbolunu hayallerden gerçeğe dönüştürmüş olmalarıdır. İki sezondur bayanlar liginde faaliyet gösteriyorlar. Gecen sezon bulundukları ligde şampiyon olup Play Off’a kaldılar. Bu müsabakaların çeyrek finalinde grubun en güçlü takımını kurada çekince maalesef elendiler. Bu sene de Kadınlar 3.Lig’inde var olan 8 Grup’un kura çekimi sonrası 4.Grup’una yerleştiler. Dört Kayseri, bir Mersin; toplamda 6 takımın bulunduğu grupta 6 maçı Konya’da 6 maçı da deplasmanda oynamak üzere 12 müsabakaya çıktılar. Büyük bir azim ve başarı örneği göstererek bu sene diğer gruplarda olmayan, benzerine az rastlanır skorlar aldılar. Toplam da 116 gol atıp 2 tane kalesinde gol gören takım 12 galibiyet yani 36 puan 114 gol averajıyla grubu lider olarak tamamladılar. Sene boyunca birçok şeyden feragat ederek haftada üç ya da dört antrenman yaptılar. Bu işler dışarıdan göründüğü kadar kolay olmasa da onlar tüm imkansızlıklara ve zorluklara rağmen hedeflerine ulaşmak için ellerinden gelenin fazlasını yapmak adına çabaladılar. Ve bu sene de geçen sene olduğu gibi 2.Lig’e çıkmak adına bir kez daha Play Off’lara kaldılar. Bizzat her konuda destek olmaya çalıştığım takıma, hocalarında davetiyle yükselme maçı için onlarla birlikte Amasya Merzifon’a gittim. Onlar bütünleşmişler, aralarında kanbağı olmasa da kocaman bir aile olmuşlar. Güvenliğe, istirahatlerine, yeme içme saatlerine çok dikkat ediyorlar. Hani dedim ya, profesyonel ruhla bu işi yapıyorlar. Merzifon’da karşılaştıkları Giresun Sanayispor maçını da 4-2 kazanmayı başararak çeyrek finale yeniden isimlerini yazdırmayı başardılar. Federasyon’un da bu başarıyı görmemezlikten gelmesi olmazdı tabi. Milli takımdan gelen temsilci bir süredir gözlemlediği, iki kızımızı; Kerime Kezetkü ve Esra Koç’u milli takım aday kadrosuna çağırdı. Böylelikle takımın tamamı Konyalı olan kızlarımızın toplamda üç tanesi milli forma şansı buldu. Ülke futboluna Konya’dan üç isim göndermek ilimiz adına gerçekten mutluluk verici bir durum olarak görüyorum. Dahasının da olacağına inancım ve umudum var. Elenen takımların ardından kalan sekiz takımın bir tanesi ile eşleştiler ki tarih tekerrür etti diye düşünmeden edemedim. Yine geçen sene olduğu gibi çeyrek finalde en tecrübeli takım karşılarına çıktı. Geçtiğimiz günlerde Sivas’ta Ağrı Birlik Spor ile oynadıkları bu maçı 2-0 kaybettiler. Ve yükselme maçlarında çeyrek finalde yine maalesef veda ettiler. Her sonun mutlaka yine yeni bir başlangıcı vardır. Onlar şimdiden önümüzdeki sene için hiç vakit kaybetmeden, vites düşürmeden hazırlıklarına başladılar. Konya’nın çift başlı bu dişi kartallarına siz de hem maddi hem manevi destek olun, rica ediyorum. En azından Konya’daki maçlarına gidip tribün desteği bile verebilirsiniz. Geçen sene spora ve sporcuya önem veren takımdan desteğini esirgemeyen Ay İnşaat’ın sahibi Ramazan Ay’a; bu sene de forma sponsoru olan Özçetin Alüminyum ve Vinsept’in sahibi Ömer Özdağ’a şükranlarımı sunuyorum. Tüm ekibe yine tüm içtenliğimle başarılar diliyorum. Yolunuz açık olsun.