’’Hırsızın biri evin kapısını açmaya çalışırken komşulardan biri görür ve hırsıza sorar
-Hemşerim ne yapıyorsun? Hırsız ise saz çaldığını söyler. Komşu ise;
-Hiç sesi çıkmıyor! Hırsız; - onun sesi sabah çıkar der. ‘’ İstanbul’da alınan 1 puan bugün için bir şey ifade etmeyebilir ancak önümüzde ki iki maça umutla bakmamızı sağlamıştır. Onun için sesi yarınlarda çıkacaktır.
Konyaspor’da Malatyaspor mağlubiyeti ile başlayan fetret devri,kötü sonuçların yanı sıra kötü oyunla da taçlandırılmış devam ediyordu. Bir çıkış için önemli takımlarla yapılacak maçlara sarılmak gerekiyordu. Konyaspor’un sarıldığı maçlarda ya bireysel hatalarla maçlar başlamadan bitti ya da VAR dı yoktu goller araya kaynadı kaynatıldı. Skor elimizden kaydı bunların yanı sıra birde artık tamam dediğiniz ve soğuk duş aldığınız maçlarla moral motivasyon yerlerde süründü. Futbolcularda ne yapsak olmuyor durumu, taraftarın artık sabrının son demlerinde iken çıka geldi Başakşehir maçı...
Aranılan maç belki de Başakşehir’di Avrupa’dan zaferle dönmüş, grubunu lider tamamlamış. Diğer İstanbul takımları puan kaybetmiş tamda puan alınacak takım kıvamında bir rakip diye baktık, peki öyle miydi?
Avrupa maçlarının dönüşünde tüm takımlarımızın sınavları zorlu geçer klişedir ama çoğu kez de bu klişe tutar.
Başakşehir Kadro mühendisliği ve derinliği kıyaslayamayacağımız kadar ligde ki birçok takımdan önde bir takım. Bu yüzden karşılaşma başlamadan böyle bir takıma şuan ki konumumuzla hepimiz 1 puanla dönmeyi kabul ederdik.
Maç başladığında o son maçlarda sıklıkla görmeye alışık olduğumuz panik hali yine başladı. 2 metre önündeki arkadaşına pas atamama durumu çok can sıkıcıydı. Başakşehir pas oyunu ile bizi bunaltıp golü bulmak istedi panikleme halimiz ile 25 dakika dayanabildik. 25 Dakikadan sonra fark bekleyenler Konyaspor’un bu moralsiz ne yapsam olmuyor mantığından çıkamayacağını düşünseler de Konyaspor kimsenin beklemediği bir reaksiyon gösterdi. Yediği golden sonra ayakları yere sağlam basan ne yaptığı bilen bir takım görüntüsü verdik.
Aykut Kocaman bireysel oyuncuları ve bireysel oyunlardan keyif alan biri değil bunu teknik direktör olduğu ilk yıllardan beri biliyoruz takip ediyoruz. Kabaca söylemek gerekirse oyuncuların birbirine muhtaç olduğu sisteme oyuncu grubu bağlı kalırsa sonuç alması yardımlaşma ile daha kolay oluyor. Fakat içerde huzursuzluk panik havası olduğunda takımda bireysel güçler olmadığından paraşüt açılmıyor ve pike halinde dalışa geçiyoruz.
Başakşehir takımı Almanya’da o gün için lider olan Alman takımı Monchengladbach’ı deplasmanda yenerken çok temaslı ve fiziğe dayalı bir oyun oynadı. Konyaspor’da fiziğe dayalı ve dirençli oyunlarda başarılı bir ekip diyebiliriz. Başakşehir ikinci golü bulamadığı her an bizim oyuncu grubumuzun direnci arttı. Başakşehir normal olarak oyunun belli bölümlerinde oyunu bize verdi. Bu durumda aslında şöyle de düşünmek gerekir rakip size topu verip size uyutma taktiği yapıyor. Fiziken yıkmanız zor, top becerileri sınırlı o zaman rakibe topu verelim oyun hızlansın ikiye üçe gidelim! Belki de ilk ciddi pozisyonun gol olması demoralize olmalarına yetti. Bu sürede belki ikinciyi bulabilirdik. Serkan ise üzerindeki ölü toprağını atmış eski formundan enstantaneleri bolca izlettirdi. İki takımın maçları genelde satranç hamleleri şeklinde geçer. Bu maçta öncekiler gibi geçti. Aykut Kocaman’ın oyuna dinamizm getiren değişikliklerine, Okan Buruk’da kendi dinamizmlerini ekledi.
Başakşehir takımında oyuna hamle oyuncusu olarak giren oyunculara baktığımızda; Demba Ba, Robinho ve Gökhan inler bizim oyun grubumuzda ise Miya, Erdon ve Ali Turan girdi. Yazıya sadece bu cümleyi yazıp da yazıyı noktalayabilirdim aslında.
Konyaspor’un önceki yıllarda fazlaca yaptığı uyutma taktiği ile sonuca gitti diyebiliriz. Skoru tutmada futbolcular beraber hareket edince neler yapabileceğini de görmüş oldular. Öne geçilen maçlarda alınan puan ile geriye düştüğünüz maçlarda alınan puanlar birbirinden çok farklı puanlar aslında. Milosevic’in attığı bu gol bizi halen ateş hattının bir basamak üzerinde tutuyor fakat bu mücadele ve moral eksik olan bazı şeyleri tamamlıyor azim mücadele ve birbirine yardım edebilme kısacası takım olmayı hatırlattı sanki.
Sonuç olarak; Burada alınan puan Trabzon ve Alanya maçlarına daha ümitle bakmamızı sağladı,sağlayacak! Taraftar takımına biraz daha dört elle sarılacak. Artık gün, yavaştan silkelenip özlenen Konyaspor’u izletmek için var gücünüz ile savaşma günüdür. Daha önce defalarca yaptığınız gibi… İnancınızla, dualarımızla…
Maçın Sözü; İnsanın kendine güveni, büyük işlere girişmenin ilk şartıdır. Kendinize güvenin göreceksiniz başaracaksınız…