Gelecek vaat eden yetenekli oyuncuyla Spor Life için çok özel bir röportaj yaptık.
Sizi yakından tanımak isteriz…
1991 yılında Çumra’da doğdum. Çumra Cumhuriyet Lisesi’nden mezunum. Annem ev hanımı, babam Çumra Şoförler Cemiyeti Başkanı. Ailem Çumra’da ikamet ediyor. O yüzden bazen tesiste, bazen arkadaşlarımla kalıyorum. İki ağabeyim var, ikisi de evli.
Klasik sorumuzu sormadan olmaz. Futbolla tanışmanız nasıl oldu?
İki, üç yaşlarındayken elimde hep top olurmuş. Mahalle aralarında top peşinde koşan çocuk bendim. İlk başladığımda forvet oynuyordum. Futbola Çumra’nın altyapısında başladım. Konya Şekerspor’da profesyonel oldum. Yarım sezon Afyon maceram oldu. Üç yıldır Anadolu Selçukspor forması giyiyorum.
Aileniz futbol oynamanızı nasıl karşıladı? Destek mi oldular yoksa engellemeye mi çalıştılar?
Babam istemiyordu, tarla işleriyle uğraşmamdan yanaydı. Hafta içi okula gidiyordum, hafta sonu ise maçlara. O yüzden tarla işlerine vakit kalmıyordu. (Gülüyor) Annem ve babam kavga ediyordu; çünkü annem futbol oynamamdan yanaydı. Ağabeylerim de bu konuda çok destek oldular. Ben futbola gideyim diye işleri onlar yapardı. Hiç pişman değilim. İyi ki futbol oynamayı seçmişim.
Konya Şekerspor ile nasıl bağlantı kurdunuz?
Çumraspor’dayken alt liglerde Yıldızlar ve Gençler kategorilerinde maçlar yapıyorduk. Konya şampiyon oldu, Çumraspor olarak. O zamanlar Abdurrahman, Hakan, Ali hocalarım beni görüp çağırdılar. Şekerspor’a ilk geldiğim zamanlar sıkıntılı dönemler geçirdik. Okula gittiğimiz için bazen yemeğe yetişemiyor, aç kalıyorduk. Kaldığımız yer iyi değildi, çok sıkıntı çektik. İyi ki o zorlukları yaşamışım. Hayatı erken gördüm, bu da bana çok şey kattı. Konya Şekerspor bana her yönden çok şey kazandırdı.
“KONYASPOR’A ATTIĞIM GOLÜ UNUTAMAM”
Alt yapıda oynamış olmanın faydalarını görüyor musunuz şimdilerde?
Çok... Bir futbolcu küçük yaşlarda, altyapıda öğrendiği şeyleri daha çabuk uygulayabiliyor. Altyapılarda öğrendiğim taktikler sayesinde sahada daha iyi bir performans ortaya koyuyorum. İyi ki de altyapıda uzun zaman görev almışım.
Stadyumu yeterli buluyor musunuz? Taraftarın verdiği destek yeterli mi?
Konyaspor’u desteklediği kadar Anadolu Selçukspor’u kimse desteklemiyor maalesef. Genelde maçlarımız pazar günleri oluyor, bilet sıkıntısı da yok, gelip izleyebilirler. Taraftardan memnun değiliz. İçerideki maçlarımızı da deplasmandaymış gibi oynuyoruz. Konya halkına buradan çağrı yapıyorum, destek bekliyoruz. Stadyum konusuna gelirsek bence yeterli… Çoğu takımın oynayacak sahası bile yok. Ama aldığımız destekler yeterli değil. Konya’da sadece Konyaspor takımı varmış gibi davranıyorlar. Hâlbuki biz de profesyonel lig takımıyız.
Takım arkadaşlarınız arasında seviliyor ve sayılıyorsunuz. Ayrıca takımın vazgeçilmezlerindensiniz. Bu sevgiyi neye borçlusunuz?
Allah razı olsun, severler beni. Bu sene vazgeçilmez oldum, daha önceleri forma şansı bulamıyordum. Stoper mevkisinde gösterdiğim performansla takımın aranan ismi oldum. Belki Beni Konya Şekerspor’da yetiştiren altyapı hocalarımın, takımın hocaları olmasından kaynaklanan bir şey…
Takımda en iyi anlaştığınız futbolcu kim?
Genelde herkesle iyi anlaşırım ama Ahmet Sabri Fener ile yediğimiz, içtiğimiz ayrı gitmez.
Biz Anadolu Selçukluspor ’un yıldızı olarak sizi çok beğeniyoruz. Peki, sizin en beğendiğiniz futbolcular hangileri?
Yaklaşık 10 yıldır tanıdığım, altyapıdayken beraber oynadığımız Ömer Ali Şahiner’i çok beğeniyorum. Aynı zamanda oda arkadaşımdı. Onunla çok samimiyiz. Arkadaşım olduğu için söylemiyorum, çok yetenekli bir futbolcu. Bir de Hasan Kabze’yi çok beğeniyorum. Saha içinde ağırlığını koyup oyuncuları yönlendirmesi olsun, gösterdiği performans olsun, her zaman takdir ederim.
31 Mayıs 2015’te sözleşmeniz sona eriyor. Bundan sonraki hedefiniz ne?
Bu sezon 16 maçta forma giydim. Bunu 30 maça çıkartıp bir üst lige transfer olmak istiyorum.
“HASAN KABZE’NİN EVİNDE PES ATIYORUZ”
Futbolda unutamadığınız bir anı?
Türkiye kupası maçında Konyaspor’a attığım golü unutamam. (Gülüyor) O zamanlar yedektim, o maçta hoca oynamayanları oynatmıştı. 5-1 gibi farklı bir skorla almıştık maçı. Konyaspor taraftarları bana küfretmişti hatta. Biz sanki Konya’nın çocuğu değilmişiz gibi…
Boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ömer Ali Şahiner, Hasan Kabze, Ahmet Sabri Fener ile takılıyoruz genelde. Kafelere filan gidiyoruz. Bazen Hasan Abinin evinde playstation oynuyoruz. PES’ciyiz biz. Çoğu zaman PES oynayacağımız zaman Real Madrid için kavga ederiz. Ahmet Sabri’yi, PES’te her zaman yenmişimdir. Bunu özellikle yazın.
Müzik ile aranız nasıl?
Ahmet Uçar dinlemeyi severim. Kara Kız, Vefasızın Kızı şarkıları favorimdir.
En beğendiğiniz yönünüz?
Soğukkanlıyım. Vurulacak topları göğsümle indirebiliyorum veya ayak içimle indirip oyuna sokmaya çalışıyorum.
En beğenmediğiniz yönünüz?
Ağır olmam, bu yüzden çoğu zaman forma şansı bulamadım.
Her yiğidin gönlünde bir güzel vardır derler. Var mı sizin de gönlünüzde bir güzel?
Gönlümde bir güzel vardı, düğünüme 10 gün kala, geçen yaz ayrıldık. O güzel, hayatımda 10 yıl boyunca yer aldı. Şu an kimse yok. Aşktan yüzümüz gülmedi ama futbolda yüzümüz gülüyor.
Konya ile ilgili düşünceleriniz neler? Bir değerlendirme alalım sizden.
Bir Konyalı olarak Konya’yı çok seviyorum. Ama dışarıdan gelen insanlar sosyal hayat az olduğu için Konya’yı beğenmiyorlar.
En çok takıldığınız mekânlar?
Beykoz Kafe ve Tarihi Çelebi Konağı…
Fanatik olarak tuttuğunuz bir takım var mı?
Galatasaray.
Ailenizden ayrı olduğunuza göre yemek yapmayı biliyorsunuzdur…
Ben anlamam, bizim aşçımız Ahmet Sabri’dir. Bazen tesiste geceleri acıktığımız zaman kalkıp yemek yapıyor, lezzetli de oluyor. Yemek yapamam ama iyi bulaşık yıkarım.
Son olarak buradan iletmek isteğiniz bir mesaj var mı?
Benim her anlamda yanımda olan aileme, özellikle de dayıma maçlarımın hepsine gelip beni destekledikleri için teşekkür ediyorum. Ayrıca bu günlere gelmemi sağlayan altyapı hocalarıma da ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum.
Emine Şeyma Yıldız