1987-90 arası üniversite ve gençlik yıllarımız Ankara’da geçti. Oldukça heyecanlı mitingler yaşadık. 15 Temmuz darbe girişimi ile devlet ve vatanımız büyük bir imtihandan geçti. Başta İstanbul, Ankara olmak üzere Anadolu’nun bütün şehirlerinde milletimiz günlerce meydanlarda dünyaya örnek millî duruş, dayanışma ve demokrasi dersi verdi. Millî irade zirvesi 7 Ağustos Yenikapı ve diğer mitinglerle millî hâkimiyetimiz bir kez daha perçinlendi. Devlet, vatan ve bağımsızlık şuuru daha da sağlamlaştı. Tıpkı Millî Mücadele döneminde işgallere karşı tertiplenen tarihî protesto mitinglerinde olduğu gibi.
Yani Yenikapı’daki büyük mitingi anımsatan İstanbul ve taşradaki tarihî mitinglere gidecek, oralardaki kutsi atmosferi, millî heyecanı ve kolektif ruhu yaşamaya, bu atmosferde beliren diriltici ruhu tefekkür ederek, yansımalarını, aktardığı mânâ ve mesajları kavramaya çalışalım.
İzmir’ in İşgali ve İlk Miting: 15 Mayıs 1919’da İzmir, Yunanlılarca işgal edildi. İşgal şayialarının zirve yaptığı esnada İzmir’in aydın gençleri ve yedek subaylardan oluşan bir grup Konak Meydanına oradan da Sultanî Mektebine geçmişlerdi. Önde gelen aydınlar, eğitimciler, subaylar, İzmir Müdafaa-i Hukuku Osmaniye Cemiyeti ve Türk Ocakları mensupları katılmıştı. Toplantıda işgale karşı direnmeye taraftar olanların Türk Ocağı’na yerleşmesine, o gece büyük bir miting yapılmasına, Anadolu illerine ve İtilaf Devletlere telgraflar çekilmesine karar verildi. Bir beyannameyle halk, mitinge dâvet edilecekti. Gece yarısı Türk Ocağı’nda bir telgraf hazırlandı ve her yere gönderildi. Telgraf o kadar etkili oldu ki birkaç gün içinde İtilaf Devletlerinin Akdeniz Filo Komutanı Calthorpe, 675 adet protesto telgrafı aldı. İzmir’in işgal edildiği gün, Müdafaa-i Hukuku Osmaniye Cemiyeti, Türk Ocağı ve İhtiyat Zabitleri Teavün Cemiyeti üyeleri meşhur Maşatlık Mitingini düzenlediler. Mitinge on binlerce kişi katıldı.
Darülfünun Mitingi: İzmir’in işgal edilmesi, saray ve tüm yurtta büyük tepkiye yol açmıştı. 18 Mayıs’ta Darülfünun Mektebi Tıbbiyeyi Şahane de Darülfünun Emiri Besim Ömer Paşa başkanlığında binlerce öğretmen ve öğrencinin katıldığı “Darülfünun Mitingi” yapıldı. Mitingde kalabalık salona sığmamış, binlerce öğrenci üniversitenin bahçesini doldurmuştu. Heyecan doruktaydı. Salonun ön sıralarında oturan çeşitli medreselerden gelen öğretim üyeleri, öğrencileri sakin olmaya çağırıyordu. Tıp Fakültesi Reisi Müderris Akil Muhtar Bey, ortamı sakinleştirmek için kürsüye çıktı ve “Bütün istikbâl ümidimizi bağladığımız ilkeler karanlık içindedir. Üniversiteler yurdun ruhudur, bilincidir” demeye kalmadan, duygulanarak kürsüden indi. Her fakülteden bir hoca kürsüye gelerek ateşli konuşmalarda bulundu. Besim Ömer Paşa şunları söyledi: “Felâket o kadar derindir ki, hüzünlenmeyen ne bir Osmanlı ne bir Müslüman vardır. Ve Darülfünun bu milletin ruhu, dimağıdır. Mâkûl teşebbüsler lâzımdır.”
Muhiddin Adil Bey: “Bugünkü kadar üzücü, hazin hiçbir an yaşamadık. Felâket zamanları, insanları dayanışmaya, birliğe sevk eder. Bizim itidal, basiret ve azmimiz mukadderatımızı tayin edecektir. Bu zamanda bütün millî teşkilattan istifade etmek lazımdır. Memleketin dimağı, mütefekkiri Darülfünun’dur. Darülfünunu olan bir memleket bağımsızdır” sözünü alkışlarla sarfetti.
Bir öğretmenin sarf ettiği, “Biz muallimler, bu davada haklı olduğumuzu ispat ve davamızın doğru olduğunu anlatmak için İzmir’in arkasında göğüslerimizle çarpışacağız, gelecek nesilleri ona göre hazırlayacağız” sözler, topluluktaki millî his ve heyecanı zirveye çıkardı. Gençler adına söz alan Servet Bey, gençliğin teklif ve tavsiyelerini şöyle dile getirdi: “İşgali protesto etmek; etkili bir talebe heyeti teşkil etmek; müderris ve muallimleri önde görmek; seferberlik ilân ederek her yerde mücadele etmek ve mektepleri tatil etmek”. Toplantıda, gösteriler yaparak işgallere karşı durulacağının tüm dünyaya duyurulmasına karar verildi. Bunun ilk yolu, mitingler yapmaktı. Fakülte temsilcileri, mitinge katılımın yüksek olması için Darülfünunu tatil etme kararı aldı.
Mitinge İstanbul’daki gazetelerin hemen hepsinde yer aldı. Vakit, “Darülfünun’da heyecanlı bir içtima”, “İzmir beşiğimiz, yatağımız ve mezarımızdır”, İleri, “Gençlik vazifesini hissediyor, tezahürat-ı milliye vuku bulmuştur” başlıkları attı. Fatih, Üsküdar, Kadıköy, Sultanahmet mitinglerinde: Halide Edip ve Nakiye Hanımlar, Hüseyin Ragıp, İsmail Hakkı, Milaslı İsmail Hakkı, Mazhar, Hamdullah Suphi, İhsan, Selim Sırrı, Emin Ali, Mehmet Ali, Selahaddin, Muslihiddin Adil ve Akil Muhtar Beyler nutuk attı.
DEVAM EDECEK