Hasat sonrası tarlada biriken anızlardan bir önce kurtulup ikinci ürüne geçiş için çiftçilerimizin en kolay başvurduğu yol tarlada kalan ekin artıkları ve atıklarını yakmaktır. Halbuki anız yakmak hem çevre mevzuatları açısından yasak; hem de topraktaki canlıların diri diri yanmasına sebep olmak bakımından günahtır.
Tarımsal faaliyetlerin ana kaynağı olan toprağın biyolojik, kimyasal ve fiziksel yapısının korunması için, doğal denge içinde toprağın verimliliğinin sürdürülebilirliği için anız yakılmasının önüne geçmek gerekir.
Tarlalarda yakılan anızla toprağın yapısına verilen zararın yanı sıra, çıkan duman hava kirliliğine neden olmakta, rüzgarla yola savrulan dumanlar trafiği engellemekte, yangın büyüdükçe tarla kıyısındaki telefon direklerine, ağaçlık alanlara veya ormana sıçrayabilmekte, komşu tarlanın ekinlerini yakmakta veya orman yangınlarına yol açabilmektedir. Kısacası kısa sürede kar edelim derken daha büyük zararlara neden olmaktadır.
Bu konuda 2872 sayılı Çevre Kanununun ilgili maddeleri ile 6831 sayılı Orman Kanununun ilgili maddeleri gereği cezai müeyyideler uygulanmaktadır.(Çevre Kanununa göre anız yakanlara her dekar için 35.16 TL idari para cezası uygulanmaktadır)
İl Mahalli Çevre Kurulu kararıyla Anız yakmanın yasaklandığı hususu her yıl ilgili kaymakamlıklar ve muhtarlıklar aracılığı ile çiftçilerimize ulaştırılmaktadır.
Bu sene İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü “Anız Yakılmasının Önlenmesi” konulu Konya Valiliği Anız Yangını Tebliği (2014/1) yayınlamıştır. Bu tebliğ ile ilgili taraflar uyarılmakta ve eğitim, denetim ve yaptırım uygulayacak kurum ve kuruluşlara mevzuatları çerçevesinde görev dağılımı yapılmıştır.
İl Jandarma Komutanlığından, Ziraat Odaları Başkanlığına, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden Orman İşletme Müdürlüklerine, İl Müftülüğüne, Karayolları Şube Müdürlüklerine ,belediye Başkanlıklarına hasılı akla gelebilecek her kuruma bir biçimde görev düşmektedir.
Aslında esas görev değerli tarım çalışanlarımıza yani çiftçilerimize düşmektedir. Ekmek yedikleri, geçimlerini temin ettikleri toprağı korumak ve yaşatmak için çaba göstermelidirler. Hububat hasatı sonrası anızları yakmak yerine alternatif tedbirler almalıdırlar. (anıza ekim, nadas vb)
Öte yandan bilindiği üzere saman bulmak güçleştiği için anızlarda kıymetlendi. Onun yerine bunu fırsata çevirebilirler. Saman ithalatını unutmamak gerekir.
İnanan insanlar için toprak kutsal bir varlıktır. Hepimiz topraktan geldiğimiz gibi neticede onun misafiri olacağız inşallah. Bugün biz onu yakarsak yarın da bağrında o bizim yanmamıza vesile olur.
Toprak canlı bir varlıktır. Toprakta, bitkiler, solucanlar, böcekler, akarlar, küçük memeliler ve mikroorganizmalar bulunur. Toprak, canlılığını ancak içinde yaşayan ve onu zenginleştiren bu canlılar sayesinde sürdürür.
Bitkiler, toprağın başlıca organik madde kaynağıdır. Toprağın derinliklerine kök salan bitkiler, Yerküre üzerindeki neredeyse tüm yaşamı besleyen temel üreticidir. Güneşten aldığı enerjiyi kullanarak, havadaki karbondioksiti enerji bakımından zengin organik kimyasal bileşiklere dönüştürür. Topraktaki besin zinciri ve oldukça karmaşık toprak besin ağı bununla başlar. Kısacası bütün canlıların geleceği toprağın verimliliğine bağlıdır. Yani TOPRAK VARSA HAYAT VARDIR.
İşte anız yakarak topraktaki sap ve samanla birlikte tüm bu canlıları da yok ediyoruz, yani kendi ellerimizle bize hayat veren hava ve suyun kaynağı toprağı öldürüyoruz ve geleceğimizi karartıyoruz.
Başta çiftçilerimiz olmak üzere toprakla uğraşan, ormana veya yeşil alanlara pikniğe giden herkes kurumuş otların ve anızların ateş almaması için özen göstermelidir. Yol kenarlarındaki otlar vaktinde ve usulüne uygun temizlenmelidir. Araba ile seyahat ederken dışarıya sigara izmariti atılmamalıdır.
Bir anlık ihmal veya kıs a vadedeki kazanç ileride bizlere telafisi mümkün olmayan acılar yaşatmaması için lütfen dikkat.. Kalın sağlıcakla.
ÇEVRE SÖZÜ;Toprağına Sahip Çık.