ANLAYAN BERİ GELSİN!

Yusuf Koç

Gelen, gideni aratırmış ya… Öyle biri geldi ki, ne engelleniyor ne de engellenmesini istiyor kullanıcıları… Aradığın her şey orada… Bütün dünya orada… Bir gün “global” diye anlamadığım bir kelime duymuştum galiba buymuş…

 

Zamanında bir dostum bana dedi ki: “Valla bu televizyon var ya tıpkı içimizdeki nefs gibidir. Onu harekete geçirirsen günaha girersin, geçirmezsen çocukların izleme isteği yüzünden ruhi bunalıma girersin!” Eriyip gidiyor yeni teknolojiler eskiye eskiye… Sonra akılları karıştıran bir yenisi geliyor!

 

Galiba ben hayatımı dörde bölmeliyim bu gelişmelerin içinde… Gaz lambası gitti, elektrik geldi. Siyah beyaz gitti, renkli geldi. Renkliler eskidi, internet geldi. Veee, son gelişme nano’ya bıraktı yerini… Aman yanlış anlaşılmasın! Hiçbir gelişmeye karşı olan bir zihniyetim yok!

 

Ancak bütün bunların arasında benim yozlaşan değerlerimi arıyorum. Ben global olmak istemiyorum! Dinini ve kültürünü yaşayan özgür biri olarak kalmak istiyorum! Hani 30 Haziran 1984 tarihine kadar ekranlarda siyah beyaz renkleri vardı.

 

Doğrusu o yıllarda televizyonun da ayrı bir değeri vardı. Ne zaman ki renklendi, bir süre korudu yerini ama sadece meraktan! Acaba ekranlardan hayatı böyle izlemek nasıl oluyor diye… 1 Temmuz 1984 tarihinde Türk televizyonları renklendi. Yani renkli yayın hayatına geçti.

 

Renklerin arasına kırmızı noktalar gözümüze çarpmaya başlayınca, irisler büyüdü, fikirler küçüldü. Baktık ki bir bir kayıyor yıldız gibi gencecik beyinler… Reytingler, kültürümüzün üzerine bayrak açmaya başladı. Tepelerde godom somore’nin temsilcileri, çağdaşlık adıyla Lut’u tepelerden indirmeye çalışırken, kavminin nefsi zirve yapmıştı.

 

“Durun!” Denildi. “Durun! Bende Müslüman’ım! Anam başörtülü, babam hacı! Ben İslam’a karşı değilim! İslam Kültürünü yozlaştıran yobazlara (!) karşıyım” Sesler cılızdı. Kolay bastırıldı. Sonra gelsin Avrupa’dan ithal programlar…

 

Hay Allah! Bir zamanlar TRT’nin ekranlarında raks edenleri bile aranır oldu bir çırpıda… “Unutmak nimettir” diyen doğru mu söylemiş ne? Unutuldu her şey hatta unutuldu renkli televizyonlar…

 

Evde, iş te, trafikte, pazarda, dolmuşta, otobüste, trende, uçakta, vapurda karmaşa… Kadın erkek ilişkilerinde, arkadaşlık ilişkilerinde karmaşa, okulda, ofiste karmaşa, siyasette, seçimde, sandıkta

karmaşa, kültürde, sanatta, örfte karmaşa… Ey teknoloji! Sen bize dost

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.