“İnsanlar uykudadır. Öldüklerinde uyanırlar” H.Ş.
“Alman şarkiyatçı Annemarie Schimmel hanımefendi vefat etti. Cenab-ı Hakk kendisine rahmet ve bütün taksiratını afv eylesin! Kendisi ömrünü İslam irfanını tedkike hasretmiş ve ruh dünyasını bu irfan yolculuğunun bereketleriyle müzeyyen kılmak çabasında olmuş kıymetli bir âlimeydi. Selman Rüştü'yü "müslümanların duygularını çok kaba şekilde rencide ettiği" gerekçesiyle eleştirmesine ve bu nedenle Avrupa'daki kimi sözde barışçı grupların öfkesini celbetmiş olmasına rağmen 1995 yılında Barış Ödülü'ne de layık görülen Schimmel İslam ilim ve irfanını Batı dünyasına daha sağlıklı ve daha doğru bir biçimde tanıtmak yolunda çokça gayret göstermiş, bu amaçla birçok ilmî kitap ve makale de neşretmişti.
- İnnâ lillahi ve innâ ileyhi raciûn!” (Dücane Cündioğlu, Yeni Şafak, 1 Şubat 2003)
***
Annemarie Schimmel
İstanbul, Yeditepe ve Hayat dergilerinde “Cemile Kıratlı” müstear adıyla yazıları çıktı.
1952’de geldiği Türkiye’de Konya’yı ve Mevlânâ’yı ziyaret etmeden gitmek olmazdı. Maddi imkânlarını zorlayarak İstanbul’dan aldığı uçak biletiyle Diyâr-ı Mevlâna’yı ziyaret edecekti. Daha öğrencilik yıllarında Mesnevî’yi ve Divân-ı Kebîr’i okumaya ve çevirmeye başlayacak olan Annemarie Schimmel, “hayatımız mânası” dediği Hz. Mevlâna’nın türbesini ziyaret ederek manevi huzurunda büyük bir hürmetle eğilecekti. Alâeddin Camii, Karatay Medresesi, Aziziye Camii ve Meram bağlarını da gezecek olan Annemarie hanımefendi, Mevlâna’nın manevi huzurundan ve mânalar şehri Konya’dan bir rüyadan uyanır gibi ayrılacaktı. 1953’te tekrar “Gel…” davetine icabet edecek ve bu sefer Ankara’dan kara yoluyla dostlarıyla birlikte Konya’ya gelecekti. Annemarie, 1954’de Mevlâna İhtifali dolayısıyla geldiği Konya’da “Garbın Mevlâna Görüşü” konulu Türkçe bir konuşma da yapacaktı. 1 Kasım 1954 tarihinde kendisine teklif edilen Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dinler Tarihi hocalığını kabul edecek olan Prof. Dr. Annemarie Schimmel, “Düldül” adını verdiği otomobiliyle Anadolu şehirlerini karış karış gezerek Anadolu’nun havasını koklayacak ve benim doğum tarihim olan 1959’un güzünde ülkemizden tatlı - acı hatıralarla istemeye istemeye ayrılacaktı. Türkiye’de kaldığı yıllarda kısa evliliğinden bile hiç bahsetmeyen Annemarie hanımefendi, Pakistan’ı ve Milli şâiri Muhammed İkbâl’i sevdiği için “Keşmir Pakistan’ındır” diyecek ve siyasete pek girmemesine rağmen Amerika’nın Ortadoğu politikasını eleştirmekten de geri durmayacaktı.
26 Ocak 2003’de seksen yaşında hayata gözlerini yuman Annemarie hanımefendi, otuza yakın ödüle sahip olup 100’ün üzerinde makale ve 50’yi aşkın telif ve tercüme kitaba imza atmıştır. Annemarie hanımefendinin kabir taşında ise; “İnsanlar uykudadır. Öldüklerinde uyanırlar” hadisi dikkat çekmektedir.
Annemarie Hanımefendi’yi vefatının 14. Yıldönümünde rahmetle anıyor ve ruhu şâd olsun diyorum.
***
Kitaplarından bazıları şunlardır:
Dinler Tarihine Giriş (1955-Ankara)
İslâm’ın Mistik Boyutları – 1975 (Çeviri, İstanbul-2001)
Ruhum Bir Kadındır: İslâm’da Müennes – 1998 (Çeviri, İstanbul-1999).
“Rûmî'nin Dünyası” adlı kitabında mistik şair Mevlâna Celâleddin Rûmî'nin (1207-1273) olağanüstü hayatını ele alıyor. Şems-i Tebrizî’nin nasıl etkisi altına girdiğini ve mistik heyecanla birlikte Rûmî'nin Şems’le nasıl özdeşleştiklerini ve İlâhî Sevgili’yi aramakla ilgili şiirlerin müthiş bir yorumunu sunuyor. Mevlevî dervişlerinin semâ’ı ile Rûmî'nin şiirlerini dile getiriyor. Profesör Schimmel, Rumi'nin tasavvufî sembollerini ve önemini aydınlatmakta ve en ünlü şiirlerinden bazılarını kendi çevirileri yer alıyor.
İslam'ın Mistik Boyutları’nda ise, İslam mistisizminin ana şekli olan Sufizm için en değerli giriş olarak karşımıza çıkıyor. Bu baskı, yeni nesil Annemarie Schimmel'in tasavvufun ulusötesi olgusunu, on dokuzuncu yüzyıldan başlarına kadar tarihsel olarak ele almasını sağlıyor. Schimmel'in tasavvufa olan derinliği ve duyarlılığı - kökenleri, gelişimi ve tarihi bağlamı - ve tasavvufun İslam şiirinde yansıtıldığı ustalıkla incelenmesi, okuyucuları Tasavvufun ruh hali, vizyonu ve yoluna çekmektedir. Önsözde seçkin İslam âlimi Carl W. Ernst, Schimmel'in kitabının devam eden canlılığı ve ilk kez ortaya çıktığı andan itibaren gerçekleşen tasavvuf araştırmalarındaki gelişmeler üzerine yorumlar yapıyor.
AZİZİM DİYOR Kİ…
TRT Haber’de Gambiyalı bir mültecinin ayağı kayarak düştüğü ve yüzme bilmediği Venedik nehrinde nasıl çırpınarak can verdiğini gördüm. Gemidekilerin hiçbiri onu kurtarmak için nehre atlamadı ve can simidi de atmadı.
Avrupa’da insanlığın resmen öldüğünü seyrettim.
Merhamet etmeyene merhamet edilmez.
Ey Batı! Batsın sizin insanlığınız!