Aradığınız Konyaspor’a şu anda ulaşılamıyor

Hasan Durucan

KONYASPOR YOU HAVE CALLED CAN NOT BE REACHED AT THE MOMENT

(Aradığınız Konyaspor’a şu anda ulaşılamıyor)

 

Evet, bazı şeylere başlık kadar yabancı kalmaya başladık ama bu cümleye çok uzakta değiliz. "Aradığınız kişiye şuan da ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz. The person you have called can not be reached at the moment please try again later." Bu cümle hepinize ne kadar tanıdık geldi değil mi? Hatta kimin söylediğini bilmeseniz de sesin tonu bile şuan zihninizde canlanmıştır. Ulaşmak istediğiniz kişinin cep telefonu kapalı olduğunda operatörlerin otomatik ve standart olarak ortaya koyduğu uyarıdır ve çoğunlukla da amacımıza ulaşamadığımız için bu sesi duyduğumuz da sinir oluruz.

Evet, aradığınız Konyaspor'a şuan ulaşılamıyor ve gördüğüm gözlemlediğim kadarıyla da bu takıma gönül verenler Konyaspor'un içinde bulunduğu durumdan hiç hoşnut değiller. Hatta sinir olduklarını bile söyleyebilirim. Lig başladığı günden bu yana gerek sosyal hesaplarım da gerekse köşelerimde sabır ve hoşgörü kavramlarını dile getiriyorum.

Aykut Kocaman'lı dönemlerde de zorlu günler geçirdik ve yine sabır, hoşgörü diyerek sonunda mükafatını aldık. Samsun'da, Beşiktaş karşısında sahaya yansıttığımız muhteşem bir oyunla Süper Kupayı Reşit hoca önderliğinde aldıktan sonra ligde bugün itibariyle beş maçın dördünü kaybederek adeta başarısızlığa demir atmış görüntüsü çiziyoruz. Üstelik Avrupa gruplarında Marsilya karşısında aldığımız mağlubiyette cabası diyelim.

Yani toplamda yedi galibiyet beş mağlubiyet gibi bir görüntü ortaya çıktı. Sabır ve hoşgörü dediğimde biliyorum ki bazılarınız artık bana da sinir oluyor. "Reşit hoca takıma getirdiği zencileri de yanına alıp defolsun gitsin. Hatta yönetim de pılını pırtısını toplayıp acilen istifa etsin" desem eminim birçok kişi ayakta alkışlayacaktır. Ama ben günlük düşünemiyorum. Bu takıma gönül verdiysem geleceğini de düşünmek zorundayım ve bu cümlenin takıma zarar vereceğini biliyorum. Hadi dediğimi farz edelim ve dile kolay olanı söyleyerek hocayı gönderdik ve yerine kimi alacağız?

Eto'o'lu Antalyaspor'da başarıyı yakalayamamış Rıza hocayı mı isterseniz yoksa vakti zamanında teklifimizi reddedip şuan teklif edilse bile mecburiyetten gelecek olan Hamza hocayı mı? Zaten bu hocalar takımlarında bizden iyi imkanlar doğrultusunda başarılı olsalardı zaten kulüpler yollarını ayırmazdı. Kiminin adı cemaatlerle anılır, kimi taklacı yıldız futbolcu almazsanız bu iş yürümez der, kimi onu ister kimi bunu ister. Ülke dışına baktığımızda da bu hemen olacak iş değil.

Sağlam bir scout ekibinin tereyağından kıl çeker gibi ince bir iş ortaya koyması gerekir ki ben daha bu takımın yabancı hoca ile de başarı yakalayacağına yeterli inancım yok. Bu yüzden ben sabır, hoşgörü dediğimde de bana kızmayın. Zaten bu yedi maçlık serüvende iki kere Beşiktaş, Trabzonspor, Başakşehir ve Marsilya takımlarına yenildik. Gençlerbirliği'ne fark atarken Alanyaspor karşısında da ayağımıza kurşunu kendimiz sıktık. Yani bu süreçte bariz sırıtan bir bir şey varsa o da Alanyaspor karşılaşmasıdır.

Trabzon, Başakşehir ve hatta Marsilya deplasmanlarından bir puan alınabilir, içerde Alanya'dan da üç puanı cebimize koysaydık on numara beş yıldız olacaktı ama tecrübe ve uyum sorunu biliyorum ki bize varlık içinde yokluk duygusunu yaşattı. Uyum demişken oyuncuların birbirine olan uyumu takım içerisinde daha sağlanamazken bir gruplaşmanın olduğu da gün gibi ortada duruyor. Yerliler yabancılar mı dersiniz, eskiler yeniler mi dersiniz bilmem ama Reşit hocanın bu durumu ivedilikle çözmesi gerekiyor.

Günler geçmesine rağmen konunun ne olduğunu halen bilmiyoruz ama acilen Ali Çamdalı olayına da hocanın el atması gerekiyor. Yoksa maazallah kendi sahamızda Akhisar'a karşı puan kaybetmek hocanın sonu olabilir. Uzun süredir gösterdikleri performans ile Serkan Kırıntılı ve Ali Turan'a ayrıca bir teşekkür etmek gerekiyor. Son olarak bir şeyi daha dile getirmek istiyorum. Bugün yenilir, yarın yeneriz. Nihayetinde futbol bir oyundur. Hatta küme de düşebiliriz ve biz her zaman bu takımın yanındayız. Çünkü Konyalıyız, bu şehirde doğduk, büyüdük; bu şehrin ekmeğini yiyor ve Konyaspor'da bu şehrin markasıdır. Ve ben bu yaşıma kadar da kimsenin zevk ve renklerine karışmadım, eleştirmedim ama dün artık bardağı taşıran son damlalar da geldi. Konyalı olup da İstanbul takımlarını destekleyenlere her zaman saygı duyuyorum. Hatta istediğiniz takımı tutun, umurumda bile değil ama Konyalı olup da bu şehirle nasıl dalga geçmeye vicdanınız el veriyor, neyin kafasını yaşıyorsunuz anlam veremiyorum. Siz utanmasanız da ben sizin adınıza utanıyorum. Sağlık olsun.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.