Asgari ücreti açıklıyorum

Rasim Atalay

Kısa günlerin uzun geceleri kovaladığı bugünlerde toplumun hemen her kesimini ilgilendiren, ortak bir beklenti haline gelen husus, yetkili ağızların telaffuz edeceği asgari ücret rakamı…

2025 yılında özel sektörde uygulanacak olan asgari ücretin ne kadar olacağı konusunu en çok araştıran, merak eden, üstüne düşen, yakından takip eden kesim hiç şüphesiz ki geçimini asgari ücretle sağlamaya çalışan milyonlar...

Geride kalan zaman diliminde rakam konuşulmadı… Herkesin gönlünden geçen bir rakam var elbet. Herkes kendince asgari ücretin ne kadar olması gerektiğiyle ilgili bir pay biçiyor. Ama bunlar henüz dile dökülmedi.

Nihai kararı asgari ücret tespit komisyonu belirleyecek. Yani komisyon kesecek, asgari ücretliye de komisyonun kestiğini yemek düşecek. Kuvvetle muhtemel ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan belirlenen rakamı açıklayacak.

Asgari ücret şu veya bu rakam olacak demeden önce sürekli dillendirilen bir konuya temas etmek gerekiyor. Enflasyon…

Daha önce de bu konuya dair yazmıştım, yine yazıyorum… Mesele basite alınmayacak kadar önemli çünkü.

Çünkü, paranın miktarından ziyade değerine doğrudan etki eden, yükseldiği zaman paranın değerini kaybettiren, sabit kaldığında yahut sabite yakın bir yükselişte seyrettiğinde paranın değerini de en azından belli bir seviyede sabit kılan enflasyon, bence asgari ücretten çok daha önemli.

Eli kulağında…

Bugün yarın açıklanacak olan rakamın sayısal değerine doğrudan etki eden enflasyonun başını ezmediğimiz sürece asgari ücretin rakamsal mahiyetinin ne kadar olduğunu hiçbir kıymeti yok.

Önemli olan enflasyonu dizginleyerek belirlenen rakamın değerinin yıl boyunca korunabilmesi ve vatandaşın alım gücünün en azından olduğu seviyede korunabilmesidir. Hükümetin söylemleri paranın değerini koruması adına gerekli tedbirlerin alındığı ve sonuçlarının 2025 yılı içerisinde hissedilir bir şekilde görüleceği yönünde.

Asgari ücret deyip geçmemek gerek…

Geçtiğimiz yılları hatırlıyorum… Asgari ücretin açıklanmasına yakın bir zaman kala başta gıda olmak üzere toplumun temel ihtiyacını karşıladığı, iğneden ipliğe hemen her şeye zam gelirdi. Kulaklarına fısıldamış gibi olmayalım da çok şükür bu yıl Aralık ayında dişe dokunur bir artış görmedik. Görmeyelim de zaten…

Yine geçmiş yıllardan hatırlıyorum da yılsonu geldiğinde vatandaşımız takvim yaprakları bir sonraki yıla işaret ettiğinde zam gelecek korkusuyla, ticari olarak hangi metayı temin edecekse yarına bırakmadan almak istiyor; bunun için gerekiyorsa borçlanırken bile gözünü budaktan sakınmıyordu. Yanlışım varsa düzeltin ama çok şükür şimdilerde böylesi bir alışveriş çılgınlığının da olmadığı kanaatim var.

Şartlar bu şekilde devam ederse ve hükümetin ortaya koyduğu vizyon sağlıklı bir şekilde ilerlerse asgari ücretin ne kadar olduğundan öte paranın para olduğuna pişman olmadığı bir dönemi inşallah yaşayacağız.

Asgari ücreti açıklıyorum demiştim başlıkta…

Benim asgari ücret açıklamam, asgari ücretlinin cebine yeni zamla birlikte girecek olan yeni miktarın daha pahalı ve kıymetli hale gelmesi, parasının değerli olmasıdır. Paramız kıymetlenirse, enflasyon dizginlenirse, rakamsal olarak artışla birlikte asgari ücretin alım gücü da artacak, daha müreffeh bir hayata yelken açılmış olacaktır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.