Asla unutmayacağız…

Mustafa Balkan

Muhsin Yazıcıoğlu’nun suikaste kurban giden ölümüyle ilgili dava dosyası kapatıldı…

Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığının, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği kazayla ilgili 132 şüpheli hakkında takipsizlik kararı vermesi üzerine, bu kararı haksız bulan Muhsin Başkanı son derece sevenler tarafından sosyal medyada; “#MuhsinBaşkanınKatilleriniİstiyoruz” kampanyası başlatıldı.

***

Doğacak tepkiyi azaltmak için Cumhuriyet Başsavcılığının verdiği kararın zamanlaması da oldukça manidar olsa gerek.

Muhsin Başkan’ın ölümü hadisesiyle ilgili olarak Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, 2014 yılında soruşturma başlatmıştı. Beş kişinin öldüğü bu hadiseyle ilgili bilindiği üzere; Keş Dağları’nda düşen helikopter enkazına, devletten önce köylüler ulaşmıştı. Bu da insanlarda soru işaretleri bırakmıştı. Her türlü teknolojiye sahip devletin birimlerinin, gazeteci İsmail Güneş’in telefonla sağlık görevlilerini cep telefonuyla aramasına ve uzun süre konuşmasına rağmen sinyalden helikopterin düştüğü yeri tesbit edememeleri, veyahut da tesbit edip de aramaya çıkanların yanlış istikamete doğru sevkedilmeleri ise şüphe uyandırmıştı.

Bu önemli hadiseyle ilgili ne devlet, ne hükümet ne de ilgili kurumlar üzerlerine düşeni yapmadılar. Elim olaya başından beri duyarsız ve kayıtsız bir yaklaşım sergilendi. Helikopter enkazını ise devlet değil, bilindiği üzere köylüler bulmuştu. Devlet ise üç gün sonra kaza mahalline ancak ulaşabilmişti.

***

Savcılığın “2016/5992” nolu kararına göre; bunun bir “hava aracı kazası olduğu” kabul edilerek, ellerindeki 42 klasör vesikaya rağmen Muhsin Yazıcıoğlu davası kapatıldı…

Bu davanın üzerinin kapatılması gerçekten o kadar basit bir şey mi?

“Bu olayı aydınlatmak namus borcumuzdur” diyenleri elbette unutmayacağız…

Dosyanın kapatılmasıyla Muhsin Yazıcıoğlu suikastının üzerindeki sır perdesi de kapanmış veya kapatılmış oluyor mu?

Bu dava şimdilik kapansa bile milletin vicdanında asla kapanmayacak.

Küresel Kraliyet Güçleri ve onların yerli işbirlikçi maşalarını asla unutmayacağız…

Bir konuşmasında “Ne kaderime küstüm ne devletime küstüm! Çünkü inanmak iman etmek varsa bir şeye bedel neyse katlanıp; Ya Rabbi kahrın da hoş lütfun da dedik” diyen davasına inanmış Muhsin Yazıcıoğlu gibi bir iman ve ahlâk adamının örtbas edilmek istenen ölümüyle ilgili sis perdesi elbet bir gün aralanacak.

Çünkü güneş balçıkla sıvanmıyor ki…

Muhsin Başkanım!

Seni unutmadık, unutturmayacak ve asla unutmayacağız!..

GÜNÜN TİVİTİ

“IŞİD vb ile mücadele sadece siyasilerin eliyle başarılabilecek bir mücadele değil... İlahiyatçıların ve âlimlerin de sahaya girmesi şart... Hocalarımızın orucu-abdesti bozan şeylerden ziyade insanlığı, kardeşliğimizi, gönüllerimizi bozan şeyleri deşifre etmeleri lazım...” (Ahmet Turgut-Roman Yazarı)

AZİZİM DİYOR Kİ…

“Suriye, Irak, İran ve Türkiye’yi içine alacak bir ‘Büyük Kürdistan’ hayalini güdüyorlar. Bunu gerçekleştirmek için de her yola başvuruyorlar. Türkiye’nin birinci sorunu, terör sorunudur.

Bir olalım… İri olalım… Diri olalım… İşi kolay kılalım…” (Muhsin Yazıcıoğlu-2007)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.