Bademli Mahallesi'nde yaşayan Hasan Erdoğan, 40 yıl baba mesleği kaşıkçılıkla uğraştıktan sonra İstanbul'a gitti. Burada çeşitli işler yapan Erdoğan astım hastası olunca tekrar köyüne döndü. Tedavisi için ormanda dolaşan Erdoğan, kozalaktan sepet yapmaya karar verdi. Daha sonra topladığı çam kozalaklarına şekiller vererek farklı ürünler ortaya çıkaran Erdoğan, tabak altlığı, vazo, büyük küçük sepet, şekerlik ve avize gibi birçok süs eşyası yapmaya başladı.
Erdoğan, bunun çok sabır gerektiren bir uğraş olduğunu dile getirerek, "Sanatı beğenen alır. Bu her insana ihtiyaç değil. İnsanlar beğendiği için alıyor. Yapımı oldukça zahmetli. Her insan bunu yapamaz" diye konuştu.
"Esas sanatım kaşıkçılık"
Esas sanatının babadan kalma kaşıkçılık olduğunu söyleyen Erdoğan, "Esas sanatım kaşıkçılıktır. 30-40 yıl kaşıkçılık yaptıktan sonra İstanbul'a gittim. İstanbul'da bir müddet çeşitli işler yaptım. İstanbul'da astım hastası oldum. Hastalığım nedeni ile tekrar memleketime döndüm. Memlekette şifa için çam içlerinde gezip hava alırken aklıma sepet işi geldi. Kozalaklardan seçerek bir tane sepet icat ettim. Birkaç tane yaptıktan sonra İstanbul'da yaşayan oğluma sepetleri gönderdim. Oğluma 'sorarlarsa bunda ekmek var' dedim. İstanbul'da görenler 'bu çok güzel bir sanat' diye herkes sormuş. Ben de 2000 yılından bu yana sepet yapmaya başladım" dedi.
"Her kozalaktan sepet olmaz"
Her kozalaktan sepet olmadığını söyleyen Erdoğan, bu sanatın aslının kozalağı seçmek olduğunun da altını çizdi. Dağda en iyi kozalağı bulduğunu, desenli kozalaklar seçtiğini ve hangi çam ağacının kozalağı güzelse onları topladığını ifade eden Erdoğan "Çuvallayarak eve getiriyorum. Bunları yan keskiyle kesiyorum. Onları tek tek seçiyorum. Yaş kozalaktan sepet olmaz. Kozalakları kesinlikle yapıştırmıyorum. Tel ile örüyorum. Kesinlikle sağlam ve dayanıklıdır. Nakış işler gibi işliyorum. Oldukça zor bir meslektir. Sabır ister. Sepet, vazo, tabak altları, meyve tabakları, avize gibi işler yapıyorum. Kozalaklara çeşitli desenler üretiyorum" ifadelerini kaydetti.
"Pazarlama sorunum yok"
Erdoğan, "Yuvarlak sepetleri bir günde, oval sepetleri 2 günde, vazoları 2-2,5 günde yapıyorum. Fiyatları ise 50 liradan başlayıp, 200 liraya kadar çıkıyor. Ben zaten ancak yetiştiriyorum. Siparişleri yetiştiremiyorum. Pazarlama derdim yok. Bunun işçiliği zordur" şeklinde konuştu
Bir sepeti örerken yaklaşık 50-70 kozalak kullandığını anlatan Erdoğan, İstanbul Büyükçekmece'de davet üzerine 2 defa festivale gittiğini, 65 ülkenin arasında sanatının 1. seçildiğini ve 2 kez madalya aldığını sözlerine ekledi.