ATATÜRK VE TABİAT SEVGİSİ

Namık Ceyhan

Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, 1. Cumhurbaşkanımız, Anafartalar Fatihi, Kurtuluş savaşının Başkumandanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan ayrılışının 78 ci senesinde rahmetle ve saygıyla anıyoruz.

Gazi Mustafa Kemal’in liderliği ve komutanlığının yanı sıra onun tabiat sevgisi ve çevre değerlerine verdiği önemde örnek teşkil etmektedir.

Mustafa Kemal’in 1881 dE Selanik’te  mütevazı  bir evde başlayan yaşamı, 57 yıl sonra en verimli çağında Dolmabahçe’de sona erdiğinde tüm ulus mateme boğulmuş, yokluğu hiçbir zaman doldurulamamıştır. Her alanda onun eksikliğini millet olarak hep duyuyoruz.
           Bugün ülkemizde değişik görüşten pek çok insanın Atatürk’ten aldığı fikirler ve söylemler vardır. Kim bir konuda görüş belirtmek istiyorsa ona mal edilen bir sözünü öne çıkararak arkasına sığınabiliyor. Fakat temel felsefesi tam bağımsız ve çağdaş bir Türkiye olan Aziz Atatürk’ün çizdiği yolda, gösterdiği ülküde yürümek demek onun fikirlerini tekrarlamak değil, bizzat uygulamak ve yaşatmak olmalıdır. Onun tabiat sevgisini anlamak için işte birkaç örnek:

                “Yeşili Görmeyen Gözler Renk Zevkinden Yoksun Demektir”,  anlayışını kalbinde yaşatan Gazi, yaşamının son günlerini geçirdiği Dolmabahçe’de hasta yatağının karşısındaki duvarda bir ormanı ve küçük bir çayırlığı gösteren tablo asıldır. Manevi kızı Afet İnan şöyle anlatıyor:
“Son günlerde, o tabloya uzun uzun bakar ve Afet, oralara gidelim, ağaçlar altında dolaşalım, basit bir hayata kavuşalım. “Son arzum, yeşillik ve ağaçlıktır, fakat yaz kış yeşil duran ağaçlar altında olmaktır” derdi. Ruhu şad olsun. İnşallah öbür dünyada mekânı yeşilliktir.
               Cumhuriyetimizin ilk yıllarında Ankara’da bir orman oluşturmak isteyen M.Kemal Atatürk,  kendisine armağan edilen şimdiki Atatürk Orman Çiftliğinin bulunduğu sahada ülkenin en büyük   orman çiftliğini kurmuştur. Alana ilk fidan dikimi sırasında kendisine eşlik eden yabancı elçilerin ve uzmanların “Paşam,  bölge toprağı kıraçtır ağaç yetiştirmeye elverişli değildir boşuna çaba harcamayın “ sözlerine ve  sahanın toprak analiz raporlarının olumsuz olmasına rağmen “Burası Vatan Toprağıdır Ve Kaderine Terk Edilemez”  demiş ve buranın yeşillendirilmesi ve ihya edilmesi için büyük çaba harcamıştır. 
 (NOT; 1925 yılında Ankara’da Beştepe’de oluşturulan orman çiftliği-daha sonra Gazi Orman Çiftliği adını almış, 1937 de Atatürk tarafından diğer mallarıyla birlikte hazineye devredilmiş,1950 yılında da Atatürk Orman Çiftliği adı verilmiştir.)
             Gazi Mustafa Kemal Atatürk, sadece Ankara’da değil tüm yurt satında tarımın ve ormancılığın gelişmesi için hayatı boyunca uğraşı vermiştir. İzmir’de 1.İktisat Kongresi’nde “Milli Ekonominin Temeli Ziraattır, Fendir” diye başlayan konuşmasında ülkenin geleceğinin ve iktisadi kalkınmanın ziraata ve tarıma önem verilmesiyle mümkün olduğunu belirtmiştir.
              Mustafa Kemal, Yalova’da kendi adına yaptırılan köşk inşaatı sırasında kesilmesi icap eden çınar ağacının kesilmesini önlediği gibi inşaatın temelinin taşınmasını sağlamıştır. İstanbul Belediyesi Fen İşlerinden gelen heyet yetişkin bir ağacın kesilmesini önlemek için binanın altına yerleştirdikleri raylarla 4m. doğuya doğru binayı kaydırmışlardır. Yalova’daki “Yürüyen Köşk” ün hikayesi Atatürk’ün ağaç sevgisinin en güzel örneğidir.
          “Yurt toprağı kutlu olan sensin biz hepimiz senin için fedaiyiz”  sözleri bütün çevrecilerin kulağında küpe olmuştur Bugün ülkemiz topraklarının erozyonla maruz kaldığı tehlike, ormansızlaşma ve yeşil alanların yok edilmesi, sulak alanlarımızın  azalması, verimli tarım topraklarımızın yok olması, tarihi ve kültürel değerlerimizden uzaklaşılması,  doğal kaynaklarımızın durumu ve çevreyi koruma konusunda onun fikirleri ve yaşantısı çevrecilere örnek olmalıdır.

             Emin ki Büyük Atatürk’ün gençliğe hitabesini yazarken bize verdiği görevlerin içinde “Ey Türk gençliği birinci vazifen Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir” derken sadece dış güçlere karşı değil iç düşmanlara karşıda dikkatli olmamızı istemiştir. Bu ifadenin içinde sadece rejime sahip çıkmak yoktur. Bu ifadenin içinde ülkemizin tabiatına, doğal güzelliklerine, havasına, suyuna bütün kaynaklarına ve  tüm değerlerine sahip çıkmak vardır. Bu bizim atalarımıza karşı, geleceğimizin teminatı çocuklarımıza karşı ve şehitlerimize karşı sorumluluğumuzdur.

           Ülkesini candan seven, vatan sevgisi, toprak sevgisi ve ay yıldızlı bayrak sevgisini yüreğinde hisseden bireyler olarak, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve aziz şehitlerimizin emanetini ilelebet yaşatmak istiyorsak toprağımıza, yaprağımıza ve ay yıldızlı bayrağımıza daima sahip çıkmalıyız. Bunun için milli birlik ve beraberlik içinde birbirimize daha sıkı sarılarak hareket etmeliyiz. Bugün bu duygulara daha çok ihtiyacımız vardır. Kalın sağlıcakla…

ÇEVRECİ SÖZÜ: Ağaç, Çiçek ve Yeşillik Medeniyet demektir.

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.