ABD’nin yeni Devlet Başkanı Donald Trump, Alman göçmeni bir Amerikan vatandaşı.
Babasının babası ise bir “genelev” işleticisiymiş.
Donald Trump, iyi bir kumarbaz!
Aynı zamanda küresel bir tüccar.
Milyoner, çapkın ve maço…
Üç kere evlilik yapmış.
Kendinden olmayanı dışlayıcı ve popülist söylemlerle bir kampanya yürüttü.
Demokrat ve Cumhuriyetçi başkan adayları, birbirlerinin açıklarını “gizli servis”lerin basın yoluyla sızdırdıkları bilgi ve belgelerle birbirlerinin açığını yoklamaya çalıştılar. Donald Trump, Hillary Clinton’ı “özel e-posta” yoluyla devlet sırlarını ifşa ettiği iddiasını ortaya dökerken Clinton, The New York Times’da çıkan bir habere göre, Trump’ın, Atlantic City'deki Taj Mahal Casino’da vergi kaçırma manevrasında bulunduğuna dair iddialar ortaya atıldı.
ABD’deki seçimler başkan adaylarının ön plana çıkarılması yönünde geçtiğinden dolayı, bu tür haberlerin seçmenler üzerinde nasıl bir etki yaptığı da tartışmalı.
İslâm’ı ve dolayısıyla Müslümanları dışlayıcı birtakım “islamofobik” söylemlerde bulunarak içinde beslediği duyguları dışavurumda bulunan Trump, sonradan geri adım atma manevralarında bulunsa da asıl niyetini böylece belli etmiş bulundu. Trump’un Amerikam Yahudilerinin küçümsenemeyecek derecedeki oylarıyla başkan seçilmesi, başta Amerikan kıtası olmak üzere dünyada ne gibi zincirleme gelişmelere sebep olacak, bunu zaman gösterecek. Vergileri düşüreceğine dair kendisi gibi küresel tüccarların ekmeğine yağ sürecek olması, Amerika’da eğiitim, sağlık ve ekonomideki eşitsizlikten dolayı Amerikan halkı, hoşnutsuzluğunu protestolar, bazı eyaletlerde başkaldırılar ve nümayişler yoluyla gösterdiği de sosyal medya aracılığıyla kamuoyuna yansıdığı da biliniyor.
***
ABD’de Demokrat Parti’ye yapılan bağışların yüzde 50’si, Cumhuriyetçilere yapılanın ise yüzde 25’i Yahudilerden geliyor. 10 ABD senatörü Yahudi, ABD Anayasa Mahkemesi’nin üç yargıcı Yahudi asıllı, ancak Yahudiler nüfusun sadece yüzde ikisini teşkil ediyor.
ABD Yahudi nüfusu seçimin kaderini etkileyecek bir yoğunluğa sahip olmadığı gibi, Yahudiler içinde hem Demokratlara hem de Cumhuriyetçilere oy veren bir kesim var.
Ancak ABD siyasi tarihinde ‘Yahudi oyu’ kavramı başkanlık seçiminden yerel seçimlere politikacılar arasında bir parametre olarak görülüyor.
İkinci önemli nokta ise ortalama ABD vatandaşının oy günü sandığa gitme oranı yüzde 50’yi zor bulurken, Yahudiler için bu oran yüzde 85. (http://www.salom.com.tr/haber-100970-)”
***
Milyarder yatırımcı ve birçok ülkede Turuncu Devrimler yapan Soros, Clinton ve diğer Demokrat parti üyeleri için bu seçimlerde 25 milyon dolar hibe etmiş.
***
ABD’nin yeni başkanı Trump’un damadı Jared Kushner, Modern Ortodoks Yahudi’si. Trump’un kızı Ivanka Trump ise, evlenmeden önce Yahudi dinini kabul etmiş bir kız evladı olarak “New York’ta bulunan ünlü Lubavitch Hahamı Menaḥem Mendel Schneerson’ın mezarını ziyaret ederek babası Donald Trump’ın zaferi için dua” etmiş. Bu haber, Yeshiva World News adlı Yahudi gazetesinde, “Ivanka dua etti, Donald kurtuldu.” şeklinde manşet olmuş.
Öte yandan ABD’nin en etkili Yahudi dindar gazeteleri seçimde Donald Trump’a destek vermişler. Ha bu arada unutmadan söyleyelim. Bu seçimlerde ilk defa bir başkan adayının (Donald Trump), İsrail’de seçim bürosu açarak seçildiği takdirde “Her zaman İsrail’e tam destek vereceğini ve yanında olacağını” ifade ettiğini de belirtmeliyiz.
Trump’ın dijital medya kampanyası oluşturmada büyük yardımı olan Yahudi damadın, Beyaz Saray’a personel şefi olması yönünde etkili Yahudi gazetelerinde bazı spekülasyonların yapıldığını da bu arada belirtmek isteriz.
***
Gazeteci-yazar Can Kemal Özer ise, Yeni Söz’deki bir makalesinde “Seçimleri ister Clinton, isterse de Trump kazansın, Yahudi-mason devleti ABD'nin, İsrail'e desteği devam edecek. Tabi, ortada ABD diye bir yer kalırsa.” diyor.
Haksız da değil. Çünkü ABD başta olmak üzere dünyada küresel ölçekte etkili Yahudi kamuoyu, “kapitalizmin kökten bir revizyona ihtiyacı” olduğunda hemfikirler.
***
Donald Trump’ın Amerika’nın 45. Devlet Başkanı seçilmesini, Avrupa ülkeleri “şok” olarak değerlendirmişti.
Komplo teorilerini pek sevmem ama, ABD’de seçimleri küresel şirketler kazanmıştır. İster adına Derin Devlet deyin, ister Müesses Nizam ve isterseniz Üst Akıl, devlet deneyimi fazla ve statükodan yana olan bir kadın başkan adayını anketlerle yanıltmış, kadının özel yaşamına el atarak “özel e-posta” adı altında oylarının düşmesine yol açmış, görünmeyen bir el Trump’a uzanarak “seni ancak biz koruruz” diyerek himayesine almış.
Oluşturulmak istenen küresel yeni dünya sisteminde İngiltere üçe, Almanya ikiye, Türkiye ikiye, Avrupa kantonlara ayrılarak küresel tüketici yeni insan güruhları oluşturulacak ve dünyayı yakıp kavuracak olan “ırkçılık” ise alabildiğine körüklenecek.
AZİZİM DİYOR Kİ…
Bir sonraki seçimlerde Trump belki olmayacak. Lâkin, global şirketler karşısında “küresel tüccar” rolünü çok iyi oynayarak onun döneminde dünya belki de nükleer bir savaşla karşı karşıya kalacak.
Hiç kimse yarınının bugünkünden daha güzel olacağını beklemesin.
Amerika’nın yeni devlet başkanı da dahil hiçbir Avrupa ülkesi başkanı İslâm’ı sevmemekte ve dolayısıyla Müslümanlara son derece düşman duygular beslemektedirler.
Müslüman ülkeler ve kadîm İslam devletleri her açıdan küresel bir cenge her daim hazırlıklı olmalıdırlar.