Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tespitlerine göre Avrupa'da 2016 yılında 356 caminin saldırıya uğradığını kaydetti.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Kanada'nın Ankara Büyükelçisi Chris Cooter'ı makamında kabul etti. Başkan Görmez, kabulde yaptığı konuşmasında bütün insanlığın farklı inançları, farklı kültürleri birlikte yaşatma konusunda zorlanmaya başladığı bir dönemden geçildiğini söyledi.
Görmez, ayrılıkçı düşüncelerin, öfke ve nefret söylemlerinin dünyayı ve insanlığı sardığı bir zaman diliminden geçildiğini vurgulayarak, “Böyle bir zamanda Kanada Başbakanı Justin Trudeau'nun açıklamaları aslında bütün milyonların düşüncelerine tercüman olmuştur. Sağduyunun sesi olarak, dünyadaki pek çok mazlum insanın yüreğine su serpmiştir” ifadelerine yer verdi.
Justin Trudeau'nun, açıklamalarında dünya ile doğu ve batı ile ilgili değerlendirmelerde bulunurken genelleme yapılmaması gerektiğini ortaya koyduğuna dikkat çekti. Görmez, bu açıklamaların arkasından bir camide ibadet halindeki insanlara saldırı gerçekleştirilmesinin üzüntü verici olduğunu kaydetti.
“Öncelikle insanlık ailesinin bir ferdi olarak bu tür meşum eylemleri kınamak ve telin etmek gerekir” diyen Görmez, “Ancak kınamak ve telin etmek yetmez, aynı zamanda insanlığın, farklı mabetleri barış içinde yaşatmak konusunda bile neden acziyete düştüğü konusunda kafa yorması lazım” açıklamasında bulundu.
“Avrupa'da 2016 yılında 356 caminin saldırıya uğradığına şahit oluyoruz”
Cami saldırısının sadece Kanada'da yaşanmadığının altını çizen Görmez, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Sadece Kanada'da değil, Diyanet İşleri Başkanlığımızın tespitlerine göre sadece Avrupa'da 2016 yılında 356 caminin saldırıya uğradığına şahit oluyoruz. Aynı şekilde bizim coğrafyamızda da tarih boyunca farklı mabetleri yan yana yaşatmış bir coğrafyada, başka dinlerin mabetlerine de nice saldırılar olduğuna hep birlikte şahit olduk. Mabet masumiyeti, mabetlerin korunması, bütün ilahi dinlerin, bütün hukuk sistemlerinin üzerinde durduğu en önemli ilkelerinden bir tanesidir. Ben, hassaten Kanada'da bu üzücü cami saldırısından sonra da Kanadalı yöneticilerin, hem yerel yöneticilerin, hem Sayın Başbakanın halkın gösterdiği tepkiden dolayı memnuniyetimi ifade etmek isterim. En önemlisi, ortaya konulan tavır politik bir strateji değil, son derece insani bir tavır olarak ortaya çıkmıştır. Daha güzel bir dünyayı insanlık olarak birlikte kurmayı Allah bize nasip etsin. Sayın Başbakan'ın da ifade ettiği gibi insanların farklılıkları insanlık için zenginlik olur, bir düşmanlık vesilesi olmaz.”
Büyükelçi Cooter da Kanada'daki olayın failinin yakalandığını sözlerine ekleyerek, bu saldırının sadece o anda camideki Müslümanlara değil, Kanada'da yaşayan bütün Müslümanlara yapılan bir saldırı olduğunu belirtti.
Başbakan Trudeau'nun farklı dini inançların bir arada yaşamasının da temel Kanada ilkesi olduğunu söylediğini belirten Cooter, "Kanada polis teşkilatı, dini inançları ne olursa olsun Kanada'da yaşayan herkesi korumakla yükümlüdür" diye konuştu.
Cooter, Kanada’nın bütün dini inançları kabul etmeyi sürdüreceğini belirterek, “Sayın Başbakanımızın belirttiği gibi, geçmişleri ne olursa olsun, dini inançları ne olursa olsun Kanada bütün gelen herkesi kabul etmeye devam edecektir” şeklinde konuştu.
Konuşmalarının ardından Görmez, basın mensuplarının ABD Başkanı Donald Trump'ın 7 Müslüman ülke vatandaşlarının ülkeye girişine kısıtlama koymasıyla ilgili bir soru üzerine şu değerlendirmede bulundu:
“Bazı iyilikler ve güzellikler görüyoruz ki genellemeler yapmaktan bizi men ediyor. Hassaten bazı insanların kitleler halinde havaalanlarına akın ederek, oraya sığınan insanlara sahip çıkması son derece önemlidir. Dolayısıyla bu tür ayrımcı düşünce ve politikaların toplumlarda makes bulmayacağına dair bize umut veriyor. Bence bu umutları yükseltmek ve çoğaltmak gerekir.”