Öncesi ve sonrasıyla yaşanan her anın zihinlere kazındığı bir deplasmandı Antalyaspor deplasmanı. Pazar sabahı başlayan yolculuğun pazartesi sabah son bulması bir nevi Karadeniz deplasmanı tadı verdi bizlere. Taraftar olarak neler yaşadık, neler hissettik kısaca özetleyelim isterseniz.
Karşılaşma öncesi Antalyaspor taraftarlarının yaptığı sözde centilmenlik açıklamasının samimiyetten çok uzak olduğunu kestirmek zor olmadı aslında bizim için. Bu nedenle bizler de aynı diplomatik seviyede bir açıklamayla karşılık verdik. Antalyaspor başkanı genç kardeşimiz de yapmış olduğumuz açıklamanın etkisinde kalmış olacak ki, gayet masumane bir şekilde beyanatlar vermiş medya mensuplarına ve iyi niyetli bir şekilde ortamı yumuşatmaya çalışmıştı. Pazar günü sabah saatlerinde hareket eden 20 ye yakın otobüs ve midibüsle başladı serüven. Kalbi Konyaspor sevgisiyle çarpan 1000’e yakın Konyaspor’lu futbolsever, kurban bayramını erkenden yaşamaya kararlı bir şekilde arefe günü demeden sevdalarının peşindeydiler. Maçın akşam saatlerinde oynanacak olması bol molalı bir yolculuk yaşattı bizlere. Kontrol noktasından sonra kaybedeceğimiz vakti kendi inisiyatifimizde kullanmanın mantıklı olacağını düşündük. Stad önüne kadar sözüm ona güvenlik sağlanmış bir şekilde girdik ama bu güvenlik hattı 20 yaşındaki birkaç ergenin otobüsü taşlamasıyla çok rahat bir şekilde delinmiş oldu. Bunun sonrasında araçlarından inen Konyaspor taraftarları da haklı olarak Antalyaspor’lu ergenlere tepki gösterince stad girişinde kısa süreli bir arbede yaşandı. Aslında hemen hemen her maç olabilecek ve küçük çapta gerçekleşen bu olaylar bizleri yıllar öncesine götürdü. Uzun zamandır bu tarz olaylar yaşamıyorduk gittiğimiz deplasmanlarda. Ama sportif anlamda henüz gelişmekte olan bir kent bile olamayan Antalya kentinde yaşadıklarımız biraz da olsa nostalji yaptırdı bizlere. Saha içinde bu ergenlere adeta tribün ve adamlık dersi vererek tek bir kelime bile küfür dahi etmeden rakip tribün nasıl dağıtılır bunun da bir örneğini sunduk adeta. Hem Konyaspor’umuzun aldığı skor hem de tribündeki ezici üstünlüğümüz tabii ki bu arkadaşları rahatsız edecekti ve etti de. Manavgat Köprüsü’nde ve çevresinde saklanmış, bakın saklanmış diyorum çünkü yüz yüze bu yaptıklarına cesaret edemezler, bir grup ergen yine otobüslerimizi taşlayarak zeka seviyelerinin ne durumda olduğunu tekrar tekrar gösterdiler bizlere. Taraftarlık ve takımlarına bağlılık seviyelerini kaç adet otobüs taşladıklarıyla ölçen bu seviyesiz topluluk, yine bizim dengimiz olamayacaklarını gösterdiler.
Akseki Ömer Duruk tesislerinde zarar gören araçlarımız ile ilgili İlçe Jandarma Karakolu’na ait bazı komutan arkadaşlarımızla da 4 saate yaklaşan bir tutanak polemiği yaşadık. Oldukça iyi niyetli oldukları her hallerinden belli olan bu asker kardeşlerimiz, Antalya Emniyet Müdürlüğü’ndeki kardeşlerimiz gibi tecrübesiz olunca bekleme süresi oldukça uzadı ve bayram sabahı saat 7-8 dolaylarında Konya’da olabildik.
Her geçen hafta, ay ve yıl kendini yenilemeye, geliştirmeye devam eden Nalçacılılar Taraftarlar Derneği’nin bir üyesi olarak sadece şunu söylemek istiyorum; 25 seneyi aşkın bir süredir bu pankart altında maçlara gidiyorum ve bu kadar çok küfür edilen birçok ortamda bulundum ama bu kadar aklı selim davranan bir topluluğu çok az gördüm. Şahsen benim bile ciddi sinirlendiğim ve küfür etme ihtiyacı duyduğum anlar oldu ama bu gençlerimiz onlara 2 yıldır vermeye çalıştığımız mesajı o kadar güzel almışlar ki, deplasmanda olmalarına ve sürekli küfür yemelerine rağmen bunlara uymayıp rakip tribün nasıl hasta edilir, uyuşturularak kılçığı alınır ve çok özür dilerim ama maymuna çevrilir bunu göstermiş oldular bize. Onların Antalyaspor tribünlerine söyledikleri gibi ben de onlara söylüyorum; ‘AFERİN’. Bir ‘BABA’ olarak gurbetteki ‘OĞULLARINA’ nefis bir sunum izlettirdiler, örnek oldular…