BAĞIMLILIĞA DUR DİYELİM…

Rivahi Kalay

Toplumumuzda madde bağımlılığı her geçen gün ciddi olarak artmaktadır. Bağımlılık, bir şeyin kişiye zarar vermesine  rağmen onu kullanmaya devam etmesidir. Tütün, alkol, uyuşturucu, internet, telefon, uçucu madde, kumar ve kafein gibi birçok çeşidi vardır. Madde bağımlısı ise, kişinin hayatına devam etmesini engelleyen düşkünlük durumudur ve İnsan hayatını olumsuz yönde etkiler. Madde vücuda alınmadığında bağımlı kişide fiziksel veya psikolojik belirtiler bulunur. Bu belirtiler bulantı, kusma, terleme, titreme ve üşüme gibi fiziksel belirtiler, arzu etme, onsuz yapamayacağına inanma, sinir, anksiyete gibi psikolojik belirtiler ortaya çıkabilir. Dünya genelinde en çok kullanılan madde olarak bilinen sigaranın tüketimi hızla artmakta, sigara içenlerin yaş ortalaması da gittikçe düşmektedir. Bu durumla en çok karşı karşıya kalan kesim ise gençlerimizdir. Gençlerimiz madde bağımlılığı açısından en riskli gruplardan birini oluşturmaktadır.

Merak ve özentiyle başlayan sigara kullanımı diğer uyuşturucu etkisine sahip maddeye ilk adımlardan biri olarak göze çarpıyor. Madde kullanan gençler bu ortama sigara ile merakla deneme amaçlı arkadaş ortamında başladıklarını ifade ediyorlar. İnsanlığımı elimden aldı diyen gençler sosyal suçlara da karışabiliyor. Her iki gençten biri genellikle sigaraya 18 yaşından önce başlıyor ve başlama nedeni olarak da arkadaşlarını söylüyorlar.

Hiçbir sigara bağımlısı yada madde bağımlısı bir gün bağımlı olacağı düşüncesiyle buna başlamamıştır. Sigaraya başlayan ilk günlerde sadece arkadaşlarına özenmek, vakit geçirmek ya da akranları gibi davranmak istemiştir. Bunun dışında başka bir düşünceye sahip olmamıştır. Sorunları ve kaygılarından uzak olmaya çalıştığını düşünürken bağımlı hale geldiğini bağımlı olduktan sonra fark etmiştir. Kişi kullandığı maddenin miktarını sürekli ve düzenli olarak arttırıyor ve her geçen gün daha da hızlı bir biçimde tüketiyorsa, madde bağımlılığı süreci başlamıştır. Kişi madde alırken bir sonraki sefer nasıl temin edeceğini planlıyorsa, bağımlılık seviyesi tehlikeli düzeye gelmiş demektir. Mesela sigaraya başlayan kişi günde bir tane içiyorum derken, kısa bir süre sonra bu sayıyı iki üç ya da daha fazla artırmışsa, bağımlı hale gelmiştir. Bir süre sonra paket taşımaya ve günde bir paket belki de fazlasını tüketmeye başlayabilir. Farkında olmadan sigarayı artırmış ve kişi bağımlı olmuştur.

Yetişkinliğe ilk adım, halk arasında delikanlılık olarak bilinen ergenlik dönemi, çocukluktan çıkıp yetişkinliğe geçiş dönemidir. Bu dönemde genç bedensel olarak büyüme gösterse de aslında hala çocuktur. Gençlik, yaşamın en zor ve karmaşık dönemlerinden biridir. Dışarıdan gördüklerini uygulayıp öğrenme içgüdüsü vardır. Bu dönemde ergen fark edilme, kabullenilme ve takdir edilmeye ihtiyaç duyar. Bu ihtiyaçlarını aile içinde yeteri kadar gideremezse, ihtiyaçlarını farklı arkadaş gruplarında gidermeye çalışır. Ailesinden bağımsız olmaya başlayan genç için arkadaşlık ilişkisi çok önemli çok değerli, ön plandadır. Ailenin yeri ve değeri her ne kadar başka olsa da arkadaşlık ilişkisinin yeri çok önemlidir. Arkadaşı olduğu düşüncesindeki kişilerin en iyiyi ve en doğruyu bilen kişiler olduğunu düşünürler. Kişi grupta kabul görmek, gruba dahil olmak ve sosyalleşmek için kendini onların etkisine bırakır ve onlara benzemek ister. Bağımlı kişide arkadaş baskısı, büyük görünmeye çalışmak, problemlerle başa çıkamamak, yalnızlık, başlama nedenleri arasında sayılabilir. Ailede ise ebeveyn ilişkilerinin kötü olması, parçalanmış aile ya da sağlıklı iletişimin olmaması sayılabilir. Ailedeki problemlerin çocuğa yansıtılması sonucu, çocuk mutluluğu dışarıda arayabilir. Doğruyu ve iyiyi bilen kişiler olumlu yönde ruhsal, duygusal ve zihinsel gelişimine katkı sağlar. Kendiside yanılgıya düşmüş arkadaşlar bir araya geldiğinde, yanlışların doğru olduğu düşüncesiyle hareket ederler. Kendilerini bir karmaşa içerisinde bulabilirler. Bu karmaşadan çıkamayan genç olumsuz örneklere maruz kaldığında kendini kurtaramazsa, madde kullanımı gibi önemli bir sorunla karşı karşıya kalabilir. Bu durum kötüye kullanım olarak devam ederse kişi, o nesneye bağımlı hale gelir. Unutulmamalıdır ki; bu dönemde gerçekleşen ruhsal ya da bedensel yaraların izlerini genç yaşam boyu taşıyacaktır.

Aileler çocuklarının madde kullandığını çok uzun zaman sonra, bağımlı olduktan sonra öğrenir ve çok büyük bir şok yaşarlar. Aileyi bir bütün olarak ele aldığımızda, madde bağımlısı birey bu bütünlüğü olumsuz yönde etkiler. Ailede karmaşık sorunlar ortaya çıkar. Ben bunu hak etmedim… Neden ben?..  Neden benim çocuğum?..  Ben ne suç işledim ki benim başıma geldi şeklinde üzüntüsünü yaşar. Bu durum bazen çocuğuna karşı öfkeye dönüşür, bazen de çocuğuna karşı kendinde suçluluk duygusu yaşar. Bunları yaşarken hemen arkasından çevre, eş dost akraba konu komşu mahalle baskısı aklına gelir. Çevredeki insanlar ne düşünecek, kendilerine nasıl bakacaklar endişesi başlar. Bu durumu çevredeki insanlara nasıl anlatacaklarını düşünürler. Madde bağımlılığını bilmeyen aile bu durumla karşılaştığında nasıl davranacağını bilemediği için de  başlar. Bu sorun yalnız kullanan kişiyi değil, içinde bulunduğu aileyi dolayısıyla da toplumu etkilemektedir. Halbuki ailenin ve toplumun uyuşmamış pırıl pırıl beyinlere ihtiyacı vardır. Gençleri korkutmak sadece onların problemin çözümünden uzaklaşmalarına neden olacaktır. Ebeveyn olarak, aile ve okul yaşamı düzenli, yaptığı uğraşılarıyla desteklenen, düzenli spor yapan ve “hayır ” demesini bilen çocuklar yetiştirmeliyiz.

Ve siz sevgili gençler; sizin en yakın arkadaşınız aileniz, en güvenilir kişi yine ailenizdir. Aile büyükleriniz de sizin yaşadıklarınızı sevmeyi, sevilmeyi, yanlışı, doğruyu yaşadı, geçtiğiniz yollardan geçerek tecrübe sahibi oldu. Sevinci, üzüntüyü büyüklerinizle paylaşmaktan korkmayın. Birlikte her şeyi başarabilirsiniz. Sorunlara çözüm başkalarında değil, sizin içinizde. İsterseniz her şeyi başarabilirsiniz. Ailenizin ve bu vatanın dikkatli, uyanık ve ilim sahibi siz gençlere ihtiyacı var. Vatan, siz geleceğimiz gençlere emanet. Bu emaneti en iyi şekilde koruyup ileriye taşıyacağınızdan da kuşkumuz yok.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (14)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.