Bu şehrin duyarlı genç bir adamı var. Bizim de dostumuz, Biraz fazla doğrucu. Lafını esirgemez. İdealist bir insan. Gönül adamı. Ama dedik ya fazlaca “doğrucu Davut”…
Bu abimiz okullar kapanmadan önce başladı, Ramazan boyunca da kulağımıza yavaş yavaş kar suyu kaçırıyordu. Kendi mahallesindeki bakkalda bir gün alış veriş yaparken bir ortaokul öğrencisi gelmiş çakmak istemiş. Bakkal öğrenciyi fırçalayıp çakmak satmamış. Çocuk gidince abimiz sormuş, “Yahu niye kızıyon çocuğa. Çakmağı sen satmazsan gidecek başka yerden alacak” deyince bakkal bu kez bize çıkışmış, ”Ya abi ne çakmağı ne sigarası. Bu çocuklar çakmak gazını çekiyor. Yarın çakmak gazı yetmeyecek başka bir şeye alışacaklar” deyivermiş.
Bizimki beyninden vurulmuş.
Bakkal amca haklı mı haklı.
Bakın Konya’nın duyarlı insanlarının büyük maddi ve manevi destekleri ile şehrimizde AMATEM diye bir sağlık kuruluşu devreye girdi. Ve burası açılır açılmaz doluverdi. Allah düşürmesin. Yokluğunu göstermesin. Ama birisini götürmek için gitseniz 6 ay sonra için randevu veriyorlarmış.
Gençlik, çocuklarımız inanan felaket durumda.
Bunu yazmamızdan yöneticilerimiz, büyüklerimiz rahatsız olacaklar. Ama gerçek acı hem de çok acıdır.
MEHMET MÜNEVVER KURBAN
ANADOLU LİSESİ’NİN BÜYÜK BAŞARISI
Dün gazetemizde eğitimci bir konuğumuz vardı. İşte yeni eğitim yılı için eğitimcilerimiz kolları sıvamışlar eğitim yılına hazırlanıyorlar. Bu sohbet sırasında Konya’nın üniversite sınavlarındaki yerini konuşuyorduk. Konya genelinin son ve net durumu daha belli olmamış ama yanılmıyorsam beş yıllık bir geçmişi olan Mehmet Münever Kurban Anadolu Lisesi’nin 103 öğrencisinden 92’si üniversiteyi kazanarak kayıt yaptırmış. İçlerinde Tıp Fakültesi’ni kazanan öğrenciler bile varmış. Başarı oranı yüzde 70’in üzerinde imiş. Sabah sabah aldığım bu haber ile geleceğimiz adına ümitlendik. İnşallah ümitlerimiz boşa çıkmaz ve tırmanış sürer. Çünkü eğitim, eğitim eğitim demeye devam edeceğiz.
BURASI SAHRA ÇÖLÜ MÜ?
Bu şehirde su kesintilerinden sonra şimdide elektrik kesintileri başlamış. Dün Üniversite’den çok sevdiğim bir abimiz aradı. Alavardı ile Melihşah’da 24 saattir elektrikler kesikmiş. Abimizin bilimselliği kadar sanayicilik yönü de vardı. Ve bizim ile dalga geçiyordu, “Ya Uğurcum bunlar yeniden trafo yapsalar 24 saatte devreye girer. Bu ne ya” diyordu. Evet pazartesi günü de bizim gazetenin bulunduğu Numune Hastanesi civarında elektrikler öğle saatinde gitti üç saat gelmedi. Akşam saatleri oldu mu söylemesi ayıp gazetede tuvalete gidemiyoruz. Niye? Çünkü sular kesik. Üstelik o iş hanında o saatlerde bizden başka çalışan yok. Bu su kesintisi pazar günü yani iş hanında kimsenin olmadığı saatlerde de geçerli. Hani millet suya yüklendi desek ama…
Allah beterinden saklasın. Su ve elektriksiz bir hayat, Allah hiç kimseyi gördüğünden aşağıya koymasın. Bu çağda bu teknolojik ortamda önce su kesintisi şimdi de elektrik kesintisi. İşimiz yine her zaman olduğu gibi sabra ve duaya kalmış durumda.
Bu da dünya kenti olmanın bir nimeti olsa gerek(!)
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Eğer insanlar sürekli geçmişi hatırlamak yerine, şu günlerin tadını çıkarsalardı bu kadar acı çekmezlerdi.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Alaaddin-Adliye hattında metro düşündüğümüz zaman ADAM oluruz.