Seçimlerde 4 siyasi parti barajı aştı.
Seçim sonuçlarında AK Parti 1. Sırada seçimi en çok oy alarak 1. sırada çıkmayı başardı.
Seçimi AK Parti kaybetmedi ki zaten, sayısal olarak çoğunluk elde etti. (Türkiye kaybetti demekse talihsiz bir Amerika İsrail Avrupa kazandı oyununa gelmektir.)
Cumhurbaşkanı ancak milletvekili olan bir kişiyi hükümeti kurmakla görevlendirebiliyor. Bir kişinin milletvekili olması da Meclis'te yemin etmesi şart. Bunun için de YSK'nın (Yüksek Seçim Kurulu) kesin sonuçları açıklaması gerek.
Mazbata alma işlemi tamamlandıktan sonra Meclis, en yaşlı üye olan CHP milletvekili Deniz Baykal'ın başkanlığında toplanacak. Milletvekilleri bu oturumda yemin edecekler. Yemin ettikleri anda da milletvekili olacaklar.
Yemin töreninin tamamlanmasını takip eden 5 gün boyunca ara verilecek. Adaylar başvurularını yapacaklar ve Meclis Başkanı ile Başkanlık Divanı seçilecek. Bu, tahminen 2 Temmuz tarihinde olacak.
Anayasanın 116. Maddesi bu konuda çok açık. Önce milletvekilleri yemin edecekler. Sonra Meclis Başkanlık Divanı kurulacak. Dolayısıyla yasama organı işlemeye başlayacak. Meclis Başkanlık Divanı kurulmasından itibaren 45 gün içinde hükümet kurulamazsa, Cumhurbaşkanı seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Ama bu kararı vermek zorunda değil. Ve bu süre Meclis Başkanlık Divanı’nın teşekkülünden itibaren işleyecek.
CHP, MHP ve HDP koalisyon kurmasalar bile Meclis'teki çoğunluklarını kullanarak pek yasa çıkarabilir, değiştirebilir, yürürlükten kaldırabilir.
Burada önemli olan nokta Yasa ve Anayasa farkı.
Yasa değişiklikleri için 276 sayısı yeterken Anayasa değişiklikleri için en az 330 şartı aranıyor.
Teamüle göre Meclis'te en çok milletvekiline sahip Ak Parti'nin Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun Cumhurbaşkanı tarafından hükümeti kurmakla görevlendirilmesi gerek.
Muhtemelen diyoruz, çünkü bu anayasal zorunluluk değil. Teamülen (geleneğe göre) yapılan uygulama. Cumhurbaşkanı hükümeti kim kurabilecekse onu görevlendirmekle mükellef. Yani mesela CHP - MHP - HDP "biz anlaştık" derse, üzerinde hem fikir oldukları kişi direkt hükümeti kurma görevini alabilir.
Bu aşama sert Bakanlık pazarlığı aşaması... Gücü (İçişleri, Adalet, Maliye vb.) ve kaynağı (Ulaştırma, Ekonomi, Kamu Bankalarından Sorumlu Başbakan Yardımcılığı vb.) elinde tutan bakanlıklar kıymetli oluyor
Eğer hiçbir parti Ak Parti ile koalisyon kurmak üzere anlaşamazsa ikinci seçenek: Azınlık Hükümeti.
Azınlık Hükümeti, hükümeti kurmakla görevlendirilen partiye kabinede/hükümette yer almadan dışarıdan destek veren bir destekçi partinin olması durumuna verilen isim.
Bu seçenek CHP, MHP veya HDP'den en az birinin Ak Parti hükümetine dışarıdan destek vermek üzere Ahmet Davutoğlu'yla anlaşmasıyla mümkün.
Ancak bu durumda destekçi parti çok büyük imtiyazlara, daha doğrusu keyfiyete, sahip oluyor. Hükümette olmadığı için hiçbir sorumluluğu ve yetkisi olmayan destekçi parti istediği an bu desteğini çekip hükümeti düşürebilecek güce sahip oluyor.
Eğer hükümet kurulabilirse, kurulacak 63. Hükümet’in Bakanlar Kurulu listesi Genel Kurul’da okunacak. Bakanlar Kurulu Meclis’e sunulduktan sonra, Başbakan hükümet programını en geç 1 hafta içinde Meclis’te okuyacak. Bundan 2 tam gün sonra program üzerinde görüşmeler, 1 tam gün sonra da güven oylaması yapılacak.
Eğer tüm çabalar başarısız olursa hükümeti kurmakla görevlendirilen Ahmet Davutoğlu görevi Cumhurbaşkanlığı'na iade edecek.
Teamülen en çok vekile sahip olan partiden başlayan bu süreç sırasıyla Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli ve HDP eş başkanlarına verecek... Yukarıdaki tüm süreç bu görevi alanlar için de geçerli olacak ve aynen tekrar edilecek.
Eğer koalisyonsuz, desteksiz, güvenoyu alamamış bir hükümet görevde olursa hiçbir yasa teklifini Meclis'ten geçiremeyeceği için pratikte eli kolu bağlı olan bir hükümet olacak. Bu da sistem tıkanıklığı olduğu için bu şartta erken seçim zorunlu.
Sözün özü, “O zaman bakalım kimin eli taşın altında.”