Zaman zaman Atiker Konyaspor'un maçlarını, farklı tribünlerde taraftarların arasında izliyorum. Bunun farklı farklı sebepleri var. Ancak, Konyaspor'a gönül verenlerin hemen hemen hepsi, Konyaspor'u bilinçli olarak takip ediyor. Öylesine vakit geçirmek için gelenlerin sayısı oldukça az. Çoğu taraftar, karşı tribünde de olsa kimin ısınmaya çıktığını, hocanın kimi çağırdığını, hatta kimin yerine bile girebileceğini tahminden öte çok iyi biliyor.
Kasımpaşa maçına hem ligde hem de Avrupa Ligi arenasında kötü sonuçların arkasından çıkmak, tabi ki hem teknik heyet hem de futbolcular için zordu. Alttaki takımlarında puan aldığını hesaplasak, olası bir puan kaybı telafisi zor günlerin habercisi olabilirdi.
Böylesine stresli bir maçın ilk yarısını, tahmin ediyorum kimse beklemiyordu. Ömer Ali ve Bajic'in peş peşe buldukları gollerle 7 dakika içerisinde 2 farklı öne geçen yeşil beyazlılar, kötü gidişe rağmen karşılaşmaya gelen 14 bine yakın taraftarın umutlarını bir anda artırarak karşılaşmanın diğer yarısında daha da coşacağının sinyallerini verdi.
Ama ne yazık ki; umutlar 2. yarının başlamasıyla birlikte hüsrana uğradı. Hem ilk yarı da hem de ikinci yarıda yan ve geri paslarla skoru kabullenen bir görüntü ortaya koyan yeşil beyazlılar, istedikleri oyun sistemine bir türlü ulaşamadılar. Tabii son haftaların başarılı ekibi olan Kasımpaşa da kendine gelip, Adem Büyük'ü daha fazla topla buluşturmaya başlayınca, önemli olmasa da gol girişimleri hepimizin yüreklerini ağızlara getirdi. Sonuç değişmedi ve Kasımpaşa'nın son haftalardaki forma ismi Adem Büyük, attığı golle takımına umut verirken, Konyaspor’un da telaşlanmasına neden oldu. Bu anlamda da orta sahanın beyni olan Ali Çamdalı'nın performansı, Vukoviç'in defansta güvenilir isim olması ve diğer futbolcularında en azından topu kalemizden uzak tutma çabaları 3 puanın alınmasında önemliydi.
Kasımpaşa karşısında alınan 3 puanla, sıralamada bir anda 7-8 basamak birden yükselen Konyaspor'un, o seviyelerde kalması hem kendi açısından hem de rakipleri açısından önemli. Kalan 7 haftada alabileceği puanları hesaplarsak, ilk 6 içerisinde bulunması ligin ikinci yarısı için de motive olacaktır.
Bu takımın şiddetle transfere ihtiyacı var. Aykut hocanın transferdeki ketum davranışı biran önce kırılmalı. Kendisinin ve takımın geleceği açısından da önemli. Geçen sezon lig 3.’lüğü gibi bir başarı ve Avrupa macerası tattıran bu takımın, farklı bir konumda olması kimseyi memnun etmez. Anadolu'dan Avrupa'ya giden takımların bir sonraki sezon yaşadıkları ortadayken, bazı şeyler göz ardı edilmemeli... Süreklilik kazanan bir başarı için devamlılık esas alınmalı.