Araştırın, soruşturun bakalım. Bu başarının sırrı ne?
İnsanlar her seçimde oluk-oluk akarak Erdoğan’ı neden seçmektedir?
Bir yığın yolsuzluk senaryoları neden tutmamıştır? Bu senaryolara insanlar neden inanmamışlardır?
Aksine -çamur attıkça- başarı grafiği neden hep yükselmiştir?
Bu işlerin bilimsel bir açıklaması vardır elbette. Rakip partiler, işin bu boyutunu neden düşünmezler?
Hakaret ederek, çamur atarak, iftira ile Erdoğan’ı itibarsızlaştıracaklarını sananlar, her seferinde yanılmış, bu çabaları da ters tepmiştir.
Acaba neden?
Bir kere Erdoğan, çok farklı bir profil çiziyor. Bugüne kadar gördüğümüz Başbakanlardan çok farklı. Çok bizden. İnsanlar onun başbakanlık gurur ve azametinden ziyade kimimizin babası, kimimizin kardeşi, kimimizin emmisi, dayısı gibi. İnsanlar kendilerinden bir şeyler buluyorlar Erdoğan’da. Halka tepeden bakmıyor. Bazıları gıcık kapsa da, çoğunluk O’nun Kasımpaşalı tavrını bile seviyor. O halde bile maske takmıyor.
Yabancı devlet adamlarının karşısındaki tavrını seviyor insanlar. Pek beceremese de yabancı devlet adamlarının karşısında ayak ayak üstüne atması milleti gururlandırıyor. O ayaklar Erdoğan’ın ayağı değil, milletin ayağı çünkü.
Yani bugüne gelene kadar ki gördüğümüz sinik, ezik profil yok.
Annesinin cenazesinde bizim gibi ağlıyor. Çünkü o da insan. Bazıları “Erkek adam ağlamaz. Başbakana ağlamak yakışmaz” dese de O’na ağlamak da yakışıyor. Ağlarken de bizden biri gibi.
Sonra Camide annesi için Kur’an okuyor.
Güzel de okuyor.
Laiklik elden de gitmiyor. Bugüne kadarki kadeh kaldıran Başbakan fotoğraflarından sonra, Allah’ın huzurunda eğilen bir başbakan görmek inanan insanları mutlu ediyor.
Vatandaş “Bizim gibi ol, canımı ye” diyor.
Çünkü bu millet böyle şeylerden hoşlanıyor. Kendisini temsil edecek insanların kendisi gibi olmasını bekliyor.
Ayrıca -eksiklerine rağmen- ülkeyi de iyi idare ediyor. Daha ne olsun?
Başarının anahtarını ben bile görüyorum da, diğer liderler neden görmüyorlar acaba?
Oynamak istemeyen “Yerim dar” dermiş…