Gazeteci ve köşe yazarı olarak birkaç istisna hariç memleketi dışında yazı kaleme alan Türkiye’nin ender yazarlarından biriyim.
Ağırlıklı olarak, kırmadan ve en önemlisi tetikçilik yapmadan meslek hayatımı sürdürmenin gayreti içindeyim.
Ancak şunu da ifade etmeden geçemeyeceğim, bir yönetici kişi ya da konu hakkında görüşlerimi dile getirdiğim zaman okuyucular genelde kendi bakış açılarına göre beğenilerini, eleştirilerini gündeme getiriyorlar.
Tarafsız olunmalı. Unutmayalım, biz ya bu ülkede yaşayacağız ya da öleceğiz, başka bir alternatifimiz yok.
Türk Milletine yaradan tarafından bahşedilen en güzel özelliğimiz de bu. Ya ölürüz ya da özgür yaşarız. Bu sebeple her bir taraftan kuşatılmamıza rağmen iç ve dış düşmanlarımız bizi yıkamıyor, asla da yıkamayacak.
Burada dikkat etmemiz ve özen göstermemiz gereken konu sevelim veya sevmeyelim, kişi ve kurumlara yaptığı işe göre eleştiri getirebiliriz.
BAŞKAN, BU BİR FIRSAT OLSUN
Bu düşüncelerimi aktardıktan sonra asıl meseleye gelmek istiyorum.
Her zaman ifade ederim, “Seydişehir, Tarihi, Kültürel yapısı, Sosyoekonomik ve doğal güzellikleri ile Konya’nın en önde gelen yerleşim birimlerindendir. Havası, suyu, belediye hizmetleri, caddeleri, sokakları ama en önemlisi temizliği ile dikkat çeken ve ziyaret edenlerin beğenilerini açıkça ifade ettikleri, Seydişehir de yaşayıp da ayrılmak zorunda kalanların bile her karşılaştığımızda tekrar yaşamak istediklerini ifade ettikleri ve memleketinizin kıymetini bilin dedikleri ilçe” derim ve diyeceğim.
Zaman zaman benim bu düşüncelerime eleştiri getiren okuyucularım var. Hepsine sonsuz saygı duyuyorum, hatta eleştirileri sayesinde eksikliklerimi tamamlıyorum.
Son günlerde içme suyu konusunda ciddi eleştiriler yapılıyor. Eleştiriler ağırlıklı olarak Çaltepe’den getirilen su ile ilgili.
Çaltepe suyunun aşırı kireçli olduğunu belirten okuyucularım haklı. Zaten yetkililer de suyun kireçli olduğunu kabul ediyor.
Ancak şunu da ifade etmeden geçemeyeceğim, “Çeşmeden akan suyun içilebildiği Türkiye’nin ender yerleşim birimlerinden biri Seydişehir’dir.”
Ne kadar eleştirsek de Seydişehir’den geçen birçok vatandaşın marketten hazır suyu alıp yere boşaltıp çeşmeden Seydişehir suyunu doldurduğuna defalarca şahidim. İnanmayan varsa market ismini verebilirim.
Her neyse konumuz şimdi bu değil, tamam Çaltepe suyu kireçli. O halde Başkan Mehmet Tutal’a bir önerim olacak.
“Bostandere suyunun getirilme zamanı gelmiştir.”
Bostandere halkını incitmeden, zorlamadan gönüllü olarak buradaki suyu getirelim. Ayrıca, Bostandere halkının da anlayışlı olma zamanı gelmiştir. Buradan bir uyarı da yapmak istiyorum, “Büyükşehir yasası ile şartlar tamamen değişti. Yarın birileri gelir buradaki suyu elimizden alır.”
Burada, bulunan su kaynakları Bostandere ve Seydişehir halkının kullanımına sunulmalı.
Bostandere halkının rızası dahilinde, belirli bir süre su parası almamak kaydı ile veya başka bir şekilde anlaşma zemini aranmalıdır.
Başkan Mehmet Tutal’ın Bostandereli olması da ayrıca bir avantajdır. Su konusunda yapılan eleştiriler bir fırsat olsun.
Başkan, “BU SUYU GETİRELİM”