Piyasalarda karar günlerindeyiz. Bugün TCMB Para Piyasaları Kurulu’nun toplantısı var. Önemli bir toplantı, önemli diyoruz çünkü yeni seçilen Merkez Bankası Başkanı Sayın Murat Çetinkaya’nın başkanlığındaki ilk toplantı.
Piyasalar faizlerde bir indirim bekliyor. Uluslar arası yatırım bankalarında 0,50 veya 0,75 baz puanlık bir faiz indirimi, bazı piyasa oyuncularının ise 1,00 puanlık indirim beklentisi var.
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan katıldığı toplantılarda sık sık dile getirmiş olduğu faizlerin yüksekliği ve bundan duyduğu rahatsızlığı hepimiz biliyoruz. Gerçekten ekonomik anlamda zor günlerden geçiyoruz. Piyasalarda yaşanan sıkışıklık had safhada, bununla birlikte terör belasıyla da mücadele bütün hızıyla devam ediyor. Terörün yarattığı endişede piyasaları fazlasıyla rahatsız ediyor. Piyasaları rahatlatabilmek adına bugün Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası para piyasaları kurulunda biz de faiz indirimi bekleyenlerdeniz. Ben de bu faiz indiriminin en az 0,50 baz puan olacağını bekleyenlerdenim. Merkez Bankası biraz agresif davranırsa o da 1,00 baz puan olabilir. Bu rakamların altında veya üstünde bir faiz ise piyasalar tarafından sürpriz olarak değerlendirilecektir.
Merkez Bankası faizlerde hiçbir değişikliğe gitmemesi durumunda döviz piyasalarında dolar/tl de 2,800’lerin altına doğru bir hareket görebiliriz. Fakat o seviyelerde kalıcı olamayacaktır. Faizlerde daha agresif bir faiz indirimi gelecek olursa bu 1,00 baz puan veya 1,50 baz puan şeklinde o zaman da dolar/TL 2,900 seviyesinin üstünde seyredecektir. Yatırımların artabilmesi için kesinlikle faizlerin düşmesi gerekir. Cumhurbaşkanın da dediği gibi ilk iş dünya piyasalarında paranın bu kadar ucuz olduğu ve bol olduğu bir ortamda faizlerin inmesi gerekir. Nasıl ki global ekonomi de riskler çıktığında bizi de etkiliyor ve faizleri artırma yoluna gidiyorsak bugünkü ortamda faizleri indirmeye elverişli bir ortam ve mutlaka faizler indirilmeli, yatırımlar artmalı ve piyasalar canlanmalıdır. Yoksa piyasalardaki kısır döngüden kurtulamayız. Faizlerin inmesi için bu gün geldiğimiz nokta o kadar açık ki ilk önce baktığımızda Avrupa’dan sıfır faizli bol para dönemi olduğunu görüyoruz. Diğer taraftan FED’in faiz artırımlarının sürekli olarak dünya ekonomisinin ve Çin’in kötü gidişini örnek göstererek ötelemesi bizim için avantaj olarak görülüyor.
Bunların yanı sıra petrol fiyatlarındaki düşüş cari açığımıza olan katkısını da göz önünde bulundurursak faizlerin inmesi kadar normal bir şey olamaz.
Piyasalar 0,50 baz puanlık bir faiz indirimi satın almış görülüyor. 0,75 baz puanlık bir faiz indirimini de piyasalar fazla dalgalanma yaşamadan atlatabilir. Fakat 1,00 baz puan ve üstünde yaşanacak bir faiz indirimi döviz piyasalarında bir hareketliliğe sebep olacaktır. Döviz fiyatlarının geldiği bu nokta yine söylüyorum alım için fırsattır. 2,800-2,850 bandında taban oluşturan Dolar/TL’nin önümüzdeki günlerde hem faiz indirimi olacağından hem de ABD merkez bankası FED’in uzun zamandır ötelediği faiz artırımlarının Haziran ayı ile birlikte yeniden gündeme geleceğinden Dolar/TL’nin yukarı gitmemesi için hiçbir sebep kalmıyor. Yine orta ve uzun vadede Dolar/Euro paritesinin dolar lehine gelişmesini bekliyoruz. Yani dolar başta Euro olmak üzere tüm para birimlerine karşı değer kazanacaktır. Ben 2,800-2,850 bandı dolar için alım fırsatıdır diye düşünüyorum.
Borsa İstanbul için bir önceki yazımda belirtmiş olduğum gibi 86,000 seviyeleri kritik seviyelerdir. Burası kırılırsa 90,000 seviyesine kadar bir yükseliş yaşarız. Bu beklentiyi bozacak tek gelişme FED’den erken gelebilecek bir faiz artırımı ve petrol fiyatlarında yeniden yaşanacak bir yükseliş bu senaryoyu bozabilir.
Altın ile ilgili beklentilerimiz yine pozitiftir. Paranın bu kadar bol ve negatif faiz uygulayan merkez bankaları bu senaryolarını devam ettirdikleri müddetçe altının yukarıya gitmemesi için hiç sebep kalmıyor. Altın ile ilgili olarak yapmış olduğum yorumlarda şimdiye kadar hiç yanılmadık, yine yanılmayacağımı tahmin ediyorum. Altın yönü yukarıdır.